ÇANAKKALE’DE AYRILMADAN ÖNCE

Herkes emeklilik sonrası için bir sahil kasabasına yerleşmeyi hayal eder ya. İşte onlardan biri de bizdik. Bu yılın ocak ayı gibi Çanakkale’den bir ev alarak muradımıza erdik. Ama nasıl murada erdik? Türkiye’de onlarca yıllardır kıyı kenar görmediğimiz yer kalmadı. Sonunda, beklide beş altı yıldır takip edip araştırdığımız Çanakkale’de karar kıldık.

Çanakkale bizim için adeta bir cennet. Havası bunaltıcı değil ve tertemiz. Tarihi, coğrafyası, konumu muhteşem. Sebze meyveyi günlük alıyorsunuz. Dalından meyve koparıp yeme fırsatı da buluyorsunuz.

Mesela, nisan ayından beri dalından yediğimiz meyveler sırayla; mandalina, dut, kaysı, erik, incir, elma derken sırada ceviz ve hünnap var. Ardından da tabii ki ayva. Bahçeye ektiğimiz salatalık, biber ve domateslerden hala kahvaltılık yeşillik çıkıyor. Maydanoz, taze soğan ve nane, kekik, biberiyemiz de işin garnitürü.

Ormanda yürüyüş yaparken bir yanınız zeytin ormanları diğer yanınız çam ormanları. Gidiş geliş tam iki saat süren yol boyunca sadece sessizlik ve doğanın dinginliği sizi sarıp sarmalıyor. Her taraf kuş sesleri.

İşte tüm bu güzellik içinde bir de duyarsızların sebep olduğu çirkinlik de var. Onu da anlatmalıyım. Çanakkale Koleji ile Çınarlı Köyü arasındaki toprak yolun sağına soluna inşaat artığı molozlar ve eski ev eşyalar atılmış. Çam ormanı çöplüğe döndürülmüş. Halbuki Çanakkale Belediyesi “ aman sağa sola hafriyat atmayın uygun bir yere çuvallayın veya yığın haber de verirseniz gelir kamyonlarla alırız” demesine rağmen, hala kendini bilmez kimileri çöplerini getirip zümrüt ormanlarının içerilerine dökmektedir.

Ormanlar böyleyken mesela Çanakkale’de yeni kordonu yazmadan olmaz. Trafiğe kapalı denize sıfır bir buçuk kilometre uzunluğundaki kordonda ister kendi bisikletinizi, istersen belediyenin kiralık bisikletlerini kullanarak spor yapabilirsiniz.

Oldukça rağbet gören yeni kordonda gençlerin eğlendiğini ve ailelerin yürüyüş yaptığını görürsünüz. Çanakkale’de yüzü asık insan da göremezsiniz. Herkesin yüzünde huzur vardır. Kordon boyundaki mekanlarda yiyecek içecek fiyatlar da İstanbul’la mukayese edilmeyecek kadar hesaplıdır. Tertemiz havası, incecik kumu ve muhteşem Gelibolu Yarımadası manzarasıyla bu güzelim kordon geceleri adeta Çanakkale’nin boynundaki gerdanlık gibidir.

İşte bu güzelliklere rağmen bir aksaklığı da yazmazsam olmaz. Çanakkale –İzmir yolunun yaklaşık dokuzuncu kilometresinde bulunan Çanakkale Kolej, yazlık evler ve Dardanos yan yol kavşağın kesiştiği bir garip kavşakta birkaç ay içerinde en az iki üç tane kaza gördüm. Kavşağa gelişlerde hız trafik levhaları olsa da bazı sürücülerin uyarılara kulak asmadığı ortada. Çanakkale valiliği ve belediyesi el ele vererek hem buraya, hem de Jandarma Kampı –Güzelyalı köyü kavşağına acilen, ama gerçekten çok acilen trafik lambası koyması gerekir. Çünkü eğer acil önlem alınmazsa burada çok ölümlü ve yaralanmalı maddi kazalar olmaya devam edecektir. Hele de Çanakkale Koleji kavşağı çok önemli. Çünkü yüzlerce çocuğumuz okullarına gidiş gelişlerde Çanakkale –İzmir şehirler arası yolundan karşıdan karşıya geçmek zorunda ve he an ölümle burun buruna gelmeyi göze alarak sabahları ve akşamları karşıdan karşıya geçmeye çalıştıklarına şahit oldum.

Çanakkale’de hâlâ sokak isimleri muallâk olan, kapı numaraları belli olmayan, yan yana iki üç evin adresinin bile farklı olduğu adres kargaşası ne yazık ki sürüyor. Çanakkale valiliğiyle belediyesi, özellikle Çanakkale’nin İzmir yolu üzerindeki yerleşim yerleri üzerine bir adres tespit çalışması yaparak, adres kargaşasına son vermesi gerekmektedir. Ne yazık ki yirmi beş yıllık yerleşim yerinde ne sokak ismi var, ne de kapılara takılı kapı numarası. Çanakkale valiliği ve belediyesinden bu konulara hassasiyet göstereceklerini umuyorum. Çünkü bu sorunlar sayın valinin ve belediye başkanının iki dudağı arasından çıkacak bir “yapın” yazılı emrine bağlı konulardır. Çünkü buradaki onlarca beklide yüzlerce konut vergisini ödemektedir.

İşte ilk bahar yaz derken sonbahara da girdik sayılır yavaş yavaş İstanbul’a dönme vakti de geldi çattı. Aslında arada bir İstanbul’a gidip gelir sürekli Çanakkale’de kalırım diye planlama yapıyordum ama bazen insan elinde olmayan nedenlerden dolayı geleceğe dair planları suya düşüyor. Sanırım 2022 ve 2023 yılları benim için oldukça hareketli ve yorucu geçeceğe benziyor.

Ama biliyorum ki her şey çok güzel olacak ve her şey çok çok iyi olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar