ERKEN SEÇİM VE AKP’NİN PROPAGANDA KONULARI

CHP VE İYİ PARTİ AÇISINDAN ERKEN SEÇİM VE AKP’NİN PROPAGANDA KONULARI

Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyim.

Seçimlerin 2023 yılına kalmayacağını, 2021 Kasım ayında veya 2022’nin ilkbaharında olacağını ifade edebilirim.

Basından izlediğim kadarıyla AKP ve MHP liderleri sanırım seçim konusunda karara vardılar gibi. Biraz iddialı olacak ama adeta olası seçimlerin propaganda konularını dahi belirlemişe görünmekteler.Mesela AKP seçim propagandasının üçlü sacayağı; savunma sanayi, enerji ve maden aramaları, dış politika olacaktır.

Hakkını yememek lazım ki Recep Tayyip Erdoğan’ın yerli savunma sanayi verdiği destek yadsınamayacak seviyededir ve gün geçtikçe de ivme kazanacağa benzemektedir. Halkın gururunu okşayan, Suriye, Libya ve Karabağ’da büyük başarılara imza atan savunma sanayimiz hızla dost ve müttefik ülkelerin yanı sıra dünyanın da ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu da AKP seçimleri için iyi bir propaganda sebebidir.

Enerjide Karadeniz’de bulunan doğalgaz keşfine yenileri eklenirken, Doğu Akdeniz’de de müjdeli haberler verilecek ve bu müjdeli habere, Libyalılarla Libya’da petrol yatakları bulunduğu da ilan edilecektir. Büyük barajlar ve Akkuyu nükleer santralin hayata geçirilmesi de işin kreması gibi gösterilirken Türkiye’de, altın gümüş gibi değerli madenlerin maden yataklarının bulunduğu hızla zenginleşeceğimiz ileri sürülecektir.

KKTC, Azerbaycan, Libya gelişmeleri üstüne olacağı ihtimal dâhilindedir. Özellikle KKTC’nin başka bir isimle, mesela Kıbrıs Türk Devleti adıyla bağımsızlığının uluslararası arenada tanınmasını girişimleri öne çıkarılacaktır. Türkiye, Kıbrıs Türk Devleti, Azerbaycan katılacağı üçlü savunma paktı ortaya çıkabilecektir.

AKP bu haberlerin yanı sıra; memurlara söz verdiği 3600 maaş katsayısını seçime bir iki ay kala hayat geçirirken, işçi memur ve emekliye yıllık enflasyon oranında veya defaten herkese 500 ila 1000 lira arasında ekstra maaşlara zam yapacağını, bolca öğretmen istihdam ederken, yaşa takılmış bir kısım insana da erken emeklilik verebileceğini de ileri sürebilirim.

MHP, ana hatlarıyla HDP’nin kapatılması ve idam konuları dışında bir propagandasının olmayacağını ve HDP’nin seçimlere yakın bir zamanda da kapatılabileceğini ve hatta MHP’nin idamı tekrar ülke gündemine sokacağını söylemek yanlış olmayacaktır. MHP ekonomik konularda ortağının ekonomik söylemlerini nakarat edecektir.

HDP hiç propaganda yapmasa dahi MHP’nin söylemleri HDP tabanını blok kitle olarak HDP’yi desteklemeye teşvik edecektir. HDP olası kapatmaya karşı yedek partisini sanırım ya hazırlamıştır ya da kısa sürede hazırlayabilir. Ancak kapatma işi seçimlere kısa süre kala gerçekleşirse HDP’nin desteği ve oyları CHP’ye, DEVA ve Genç Partiye kayacaktır.

CHP ve İyi Partinin cumhurbaşkanı adaylığını belirleme konusunda ikileme düşme olasılığı yüksektir. Kılıçdaroğlu zaten aday olma cesaretini göstermeyecektir. Şayet Kılıçdaroğlu desteklemezse Meral Akşener’in adaylığı fanteziden öteye gitmeyecektir. CHP’nin alternatif cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’u olursa HDP ve CHP kadrolarının destekleyeceği kesin olsa da, yapacakları kamuoyu yoklamalarında Mansur Yavaş ismi ön plana çıkacaktır. Akşener, Kılıçdaroğlu’na şart olarak Mansur Yavaş ismini ileri sürebilecektir.

Bir diğer husus ise Muharrem İnce faktörüdür. İnce’nin Ümit Özdağ’la siyasi birlikteliği olası görünmektedir. Akşener’in Ümit Özdağ konusundaki politik tutumu kendisine ve İyi partiye pahalıya mal olacağı görünmektedir. Akşener, Özdağ’ı bir daha partiden uzaklaştırmaya çalışırsa, zaten ilk uzaklaştırmayla birlikte kaybettiği kitleye, daha büyük kitlelerin de katılacağı aşikârdır. Böyle bir durumda, Muharrem İnce ile Ümit Özdağ, Atatürk değerleri üzerinden yoğun bir sinerji yaratarak merkez sağ ve sosyal demokrat kesimden büyük oy alabileceği de olasıdır.

Değerlendirmelerime göre cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci tur olasılığı yüksek ihtimaldir.

Seçimler Erdoğan, İnce ve Kılıçdaroğlu’nun adayı arasında geçecek olsa da, esas mücadele ilk turda İnce ile Kılıçdaroğlu’nun adayı arasında geçecektir. Bu parçalanmışlık içinde seçimlerde CHP & HDP & DEVA & Gelecek Partisi yakınlaşmasından Akşener son dakikada AKP’ye yanaşabilir. İkinci tura kalacak Erdoğan & İnce rekabetinde CHP ve HDP tabanı İNCE’ye yeteri kadar destek vermeyeceği için Erdoğan seçilecektir. Yine Erdoğan & İmamoğlu yarışında İmamoğlu’nu olumsuzlaysan HDP’ye yakınlık ve severlik yakıştırması Erdoğan’ın seçilmesine olanak sağlayabilirse de Erdoğan& Yavaş oylamasında Erdoğan’ın zorlanacağı ve olasılıkla seçimi kaybedeceğini değerlendiriyorum.

Kılıçdaroğlu’nun Ankara ve İstanbul belediyelerince hazırlanan, AKP dönemine ait dosyalarla ilgili propaganda çalışmalarının seçimlere etkisinin çok çok az olacaktır. Çünkü artık bu konularda bir sonucun elde edilemeyeceği gibi bir kanaat kamuoyuna yerleşmiş durumdadır. Yakın yörüngesine aldığı veya girdiği HDP ile yola devamı CHP’yi zaten günden güne yıpratmakta ve Atatürkçü kitleleri gün geçtikçe CHP’den uzaklaştırmakta olduğunu CHP yönetimi ya görmemekte ya da kamuoyunun ne düşündüğünü umursamamakta ve bu zafiyetini DEVA gibi, İYİ Parti veya Gelecek Partisi gibi partileri can simidi kullanarak siyasetini sürdürmektedir.

Kaç seçimdir durum böyle olduğuna göre Kılıçdaroğlu için, sanki cumhurbaşkanlığı değil de meclisteki milletvekili sayısı önemli görünmektedir. Ancak Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP önümüzdeki seçimlerde şimdiki milletvekili sayısının üçte birini meclise alamayacağını da söylemek sanırım yanıltıcı olmayacaktır. Çünkü İyi Partiden ve CHP’den ayrılacak Atatürkçü milletvekilleri ve her partiden koparak bu partiye katılacak seçmen kitlesi, Muharrem İnce’nin “Memleket Partisi”nde buluşması ile yeni bir merkez partinin ortaya çıkması çok büyük olasılıktır.

Karar Kılıçdaroğlu’nun ve Akşener’indir…

Seçimlerin sonucunu bu iki liderin tutumu belirleyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar