Pekcan Türkeş

Pekcan Türkeş

BİR CİNAYET MASALI “ALLAHIN KIZI”

KADIN, ÇOCUK VE HAYVANA YAPILAN ŞİDDETİ VURGULAYAN

BİR CİNAYET MASALI: “ALLAHIN KIZI”

Kelime sihirbazı olarak ün yapan yazar,şair ve şarkıcı Ülkü Gözen Stewart’ın  “Allah’ın Kızı” adlı cinayet romanında cinsel kimliğinden dolayı fiziksel ve ruhsal şiddete maruz kalan İndigo Çocuk Dua’nın 13 yaşında Avşa’da başlayan hayatı anlatılıyor.Bu Roman yazarın ifadesiyle  “bir cinayet masalı”. Travmatik narsist bir annenin kızı olan Dua, aslında çok vicdanlı ve adaletli bir kadındır.
Ancak çocukluğundan beri yaşayıp şahit olduklarının vicdansızlığı ve adaletsizliği onu seri bir katile dönüştürüyor. Aynı zamanda Obsesif Kompulsif bozukluğu olan Dua, kimine göre zavallı, yaralı, deli, kimine göre sapkın, takıntılı, manyak ve kimine göre sadece bir katil!
Aslında çok duygusal! Ama cinayetleri canice!..Onu doğuran Nursuz’dan nefret eden Dua’nın kanlı, kinli hikayesi…

ROMANIN KAHRAMANI DUA GİBİ ÜLKÜ DE İNDİGO-KRİSTAL BİR ÇOCUK(!)

Ülkü Gözen’i on yıl önce  benim yorumcu avukat olarak bulunduğum bir evlilik programında tanıdım.Benim de yazarı olduğum “YENİGÜN” Gazetesinde çeşitli konularda yazılarının yayınlandığını tesadüfen öğrendim.Daha  sonra spor kulübüne üye olduğum Conrad İstanbul Bosphorus Otelinde karşılaştık.O sıralar ünlü bir güzellik ve kuaför salonunun “Hair Designer”ı olarak çalışıyordu.
İsviçre doğumlu aslen Kırımlı Ülkü; Romanının kahramanı Dua gibi İndigo-Kristal bir Çocuk.James Oguz Stewart (Kamil Oğuz Şafoğlu) ile evli.

BEN IŞIĞIN ÇOCUĞU ADALETİN KIZIYIM!

“Öldürülen ruhuma yeminli sözüm vardı!..
Sabırla yaşattım hayatta kalan bedenimi!..
Azrail Ablamın da yardımıyla ellerimdeki kurumuş kan insanlığın,adaletin, huzurun imzası!..Ben Allah’ın evladı onun biricik kızıyım!..Ben adaletin kızıyım!..
Işığın çocuğu!..
Hislerimin hepsi yaşayan bedenimde saklı!..İnfaza hazır vaziyette beklemekte!..
Kin, bedenimde tutuklu!..Ruhum oracıkta!..
Hesabı sorulacakların yanında!..Ecellerine uzanıyor!..Şah damarlarına ceza öpücüğü konduruyor!..Ruhum oracıkta!..
Ölü!..Merhume ruhumu orada hep beraber defnediyoruz!..Orada hep birlikte kendi cenazemizdeyiz…”

HÜMANİST, DOĞA VE HAYVAN TUTKUNU ÜLKÜ

T.R.T. İstanbul Radyosu ses sanatçısı Vedat Çetinkaya yönetimindeki koroya iki yıl devam edip, koristliğin yanı sıra birçok konserde solist olarak güzel programlara imza atmış.
2006 yılında Beşiktaş Belediyesi’nin katkılarıyla  Ana Kültür ve Sanat Dergisi’nin düzenlediği şiir ve beste sergisinde Hümanist,Doğa ve hayvan tutkunu Ülkü’nün şiirleri büyük ilgi görmüştü. Unutuyordum söylemeyi  Ferdi Merter’den oyunculuk ve diksiyon dersleri alarak birkaç dizide de rol aldı.Böylece tecrübelerine oyunculuğu da ekledi.
2009 yılında müzik, konu, konuk, eğlence, atışma içerikli Çıtır ve Kıtır adlı iki kişilik bir televizyon programı hazırlayıp özel bir kanal olan Show Max’te hayata geçirdi.

ÜLKÜ’NÜN GÖNLÜNE TAHT KURMUŞ SANATÇILAR: MÜJDAT GEZEN VE HUYSUZ VİRJİN

Güfte ve bestesi Ülkü’ye ait Kürdi makamındaki “Armağanım Ol Benim” adlı şarkısının klibi ABD’deki Missisiphi Nehri kıyısında çekildi. Bugüne dek yazmış olduğu şiirleri “Vurdum Dibine” adlı şiir kitabında keyifle okuyabilirsiniz.
Ülkü; bir Röportajında kendini şöyle tanıtıyor:
“Kıvrak zekâmla bütünleşen ruhumdaki mizah yeteneğimin temel taşları, çocukluk ve genç kızlık dönemlerimde aynı apartmanda oturduğumuz, yerleri asla dolmayacak iki değerli üstat sanatçı samimi komşularımız Müjdat Gezen ile Huysuz Virjin adıyla gönüllerde taht kurmuş, kendi şov programının mucidi Seyfi Dursunoğlu’ndan oluşmaktadır. 
Öğrenciyken ödev ve derslerimde bilgi desteğinde bulunup, kendi keskin kalemine benzediğini öne sürerek ileride parmakla gösterilecek bir yazar olacağımın altını çizen yine apartman komşumuz, Türk Edebiyatı’nın en değerli yazarlarının başında gelen Aziz NESİN tarafından keşfedilmiş olmaktan dolayı kendimi şanslı buluyorum. Kendime güvenimi kazandıran büyüğüm Aziz Nesin’dir. Nur içinde yatsın.”

BAZI İNSANLAR RUHSAL İNTİKAMLARI UĞRUNA RUHSAL DENGESİZLİKLER YAŞAR VE YAŞATIRLAR 

Ülkü Gözen Stewart’ ın basılmış Kitapları:”Ali Veli Kırk Dokuz Elli “
“Cihangirin Ordabuları “
“K’özlü Sözler”.
Aforizma tarzında mizahi bir üslupla özellikle erkeklerle biraz testis(!) geçtiği “K’özlü Sözler” isimli kitaptan satır başları:
“Beyni selülitli insanlar gerçekten çok itici.”
“Arkadaşın cinsiyeti olmaz. Arkadaş, arkadaştır.”
“Arkadaşın gözü gözdedir. Arkanı döndüğün an g.te kaymaz o göz!”
“Karakterini salla, oranı, buranı değil!”
“Barbie bebek değilim, Harbie bebeğim..!”
“Kırıldı dediğin bardak CAM’dan, kırıldık dediğin biz CAN’danız. Sen bardak olmayı iste. Ben insan kalacağım!”
“Hazıra konmak yok..! Varsa IQ’nuzu iteleyiniz!”
“Bizi cennete taşıyacak olan IQ’muz değil. Kalp Q’muz olacak,  ona göre!”
“Kur yapıp tavlayana kadar centilmen, tavlayıp avladıktan sonra hiddetmen, şiddetmen, ayımen, öküzmen, vs.men..!”
“Bazı insanlar ruhsal intikamları uğruna ruhsal dengesizlikler yaşar ve yaşatırlar.”
“Ben aşkı kalbimde taşırım, midemde değil. Mideden sonra aktarıldığı yer bağırsak. Sonrası da malum...”
“Canım sevgilim. Her şeyim. Eşim. Arkamda duruşunu mu seveyim, arkamdan vuruşunu mu?” 
Son kitabı “Çay Çiçeğim” için Ülkü şöyle diyor:
“Karizma ve karı’izma erkek farkının altını çizdiğim tadında erotik bir aşk romanı. Karizma ya da karı’izmalığın erkeklerin duruşlarındaki dikliği ya da eğik oluşuyla kimlik bulduğunu ifade ederken, kadının da karizma suyla sulanan bir çiçek olduğunu anlattığım bu romanımda aşkın keşfedilmeyi bekleyen bir buluş olup, iksirinin de erkeğin karizma oluşuna bağladım.

YILKAR YAYINLARI (YILMAYAN KADINLAR) GENEL YAYIN YÖNETMENİ YILCAY ATAR’IN TANITIM YAZISI

Yoruma çok açık olan dolu, dehşet bir kitap. Yazılmış olması için yazılmamış güzel ve farklı bir eser okudum. Yazarın kalemini çok beğendim. Bu yorumu samimi bir yazar-okuyucu olarak yapmak istiyorum. Dua, baş karakterimiz yüksek seviyede Obsesif Kompulsif bozukluğu olan bir kadın. Dua çocukluğundan yetişkinliğine uzanan hayat yolunda, yaşadığı travmaların intikamını öldürerek alan bir karakter. Belirtmeden geçemeyeceğim: Yazarın kalemini özgürce kullanmasını çok sevdim. Gelelim kitabın olay örgüsüne:

Çocukluğundan bu yana kendisine ve hayvanlara şiddet içinde zulmeden herkes için ayrı ayrı bir cinayet kurgulayan ve o kişiye özel kefenler tasarlayan obsesif bir kadın olan Dua, kendini Allah’ın kızı olduğuna inandırır. O adaletin kızıdır, o kadar şizofreni duyguları yoğundur ki işlediği cinayetleri ona Allah Babasının emrettiğine inanır. Dua’nın ruh halini yazar öyle bir yansıtmış ki kitabı okurken tüm duyguları birebir yaşıyorsunuz. Dua hem vicdanlı hem de adaletli bir kadındır. İnsani duyguları yoğun olarak yüreğinde taşıyan duygusal bir insanın seri katile dönmesi gerçekten de çok enteresan.  En çok da Azrail Ablanın can alması, Şeytan’ının kötü insanlardan çekmesi.Dua’nın Allah Babasına çocukça şikâyet etmesi bana çok farklı geldi.  ‘Ben Allah’ın Kızıyım’ dedikçe çevresindeki insanların ondan uzaklaşması ve hiçbirinin onu anlamaya çalışmaması… Zaten ona deli, sapkın, zavallı diyenlerin içinden biri hariç herkesi öldürüyor.  O kim mi? Söylemem! Kitap da…

Kitabın içeriğini bilmeden önyargıyla yaklaşmamak gerek. Allah’ın doğmamış ve doğurmamış olduğunu zaten hepimiz biliyoruz. Fakat bir de tecavüzcülere, çocuk, hayvan istismarcılarına bir şizofrenin gözünden bakalım… Bazı okuyucular, içeriğini bilmeden illaki eleştirmek için eleştiri yaparlar ya… (Her ilimize bir Dua gerek aslında…)Belki böyle bir piskopat delinin varlığı, art niyetli insanları durdurur. Malum milletçe elimizdeki imkanlarla durduramıyoruz. Kesinlikle okunması gereken bir eser. Kitabı elinize aldığınız da bir cinayet romanı ve karakterin ağır devrelerde şizofren, obsesif olduğunu unutmamalısınız. Olumsuz etki edecek unsurlar nedeniyle yaş sınırı yetişkin içerik.
Ülkü Gözen Stewart’ın Yılkad Yayınlarından çıkan “ALLAH’IN KIZI” Romanını bütün kitapçılardan tedarik edebilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar