KORONA VİRÜSÜ HOLLANDA EKONOMİSİNİ ZORLUYOR

Korona Virüs Hollanda ekonomisini ve sosyal yaşamını zorluyor!

23 Ocaktan itibaren Korona virüsü salgının çok büyük tehdit olarak görüldüğü Hollanda’da Hükümet yeni tür virüse karşı önlem olarak belli saatlerde sokağa çıkma yasağı ilan etme kararı aldı. 

Son açıklanan verilerine göre, Hollanda’da toplam vaka sayısı 883 bin 135’e yükseldi. Can kaybı sayısıı 12 bin 563 oldu. Ve şu andada virüs yayılmaya devam ettiği için Hükümet bu önlemin çok gerekli olduğunu ilan etti.

Bu yüzden  Hollanda’da ki geçici  hükümet, yeni Covid 19 korona virüsüne karşı önlem  amaçlı olarak,  23 Ocak akşamı saat 20.30’dan başlamak üzere  sokağa  çıkma yasağı her akşam  20.30  ila 04.30 arasında geçerli olacak. ve Bu yasaklama 9 Şubat’a kadar sürecek. Yasağa uymayanlar ise 95 euro para cezasına çarptırılacak. 

5 gündür, sokağa çıkma kararına karşı ilk defa urk şehrindeki alana çıkan göstericiler, şehirdeki korona virüs test merkezini uygulanan yasakları protesto için ateşe verdi.

Göstericiler eylemlerini ilk defa söylemden eyleme döktüler ve gösterileri sosyal medyadan yaptıkları çağrılarla tüm Hollanda’ya yaydılar. Olaylar bugüne kadar azalarak devam etti..

Bu sırada, Hollanda’nın büyük şehirleri olan, Roterdam, Den Bosh, Lahey, Amersfoort, Den Bosch, Geleen, Haarlem, Zwolle, Eindhoven, Amsterdam, Almelo, Veenendaal  gibi şehirlerindede göstericilerce aşırı şiddetin kullanıldığı benzer olaylar yaşandı, polis arabaları yakıldı. Tren istasyonları, dükkanlar, okullar, hastaneler taşlanmaya başlandı. Dükkanlar ve süpermarketler göstericilerce yağmalandı ve büyük maddi hasar verildi.  

Göstericiler bu süreçte havai fişek ve molotof kokteyl ile polise saldırırdı. Olayların hızla sosyal medya üzerinden yapılan çağrılarla  büyümesiyle birlikte, büyük şehirlerde polis ilk defa orantısız bir biçimde sert müdahalelerde bulundu.

Polis göstericilere polis köpekleri, atlar, tazyikli su, jop ve gaz ile müdahale etti. 

Şimdiye kadar olaylara karışan 400 kişi göz altına alındı. 52 kişi tutuklandı. Olaylara karışanların yaş ortalaması 25 yaş ve altı olarak belirlendi.

Hollanda'da sokağa çıkma yasağı protestoları hala devam ederken, göstericilerin iş yerlerine zarar vermesi ve yağma yapmasını önlemek için ise futbol kulüplerinin taraftarları sokaklara çıktı. 

'Şehirlerimizi  pisliklere karşı koruyoruz' diyen taraftarlar, birçok şehirde yağmaları önlemek için merkezi yerlerde nöbet tutmaya ve devriye gezmeye başladı .

Hollanda medyasına konuşan değişik futbol taraftar grupları, "Demokratik ve barışcı protesto hakkına saygılıyız. Fakat yağma ve şiddete tahammülümüz yok” dediler.

Zwolle ve Doetimchem şehirlerindeki  de çiftçiler ise yağma ve şiddete karşı güvenlik güçlerine gönüllü destek vermek istedikleri açıklaması yaptılar. “Şehrimizi pisliklerden koruyacağız"  diyen çiftçiler, şehir yetkililerine traktörlerle kent merkezini kapatma teklifinde bulundular. 

Büyük kentlerde ise işçi sınıfının yoğun olarak yaşadığı semtlerde, mahalle sakinleri yağmaya karşı sokaklarda nöbet tutmaya başladı.

Zaten ekonomik olarak zor durumda ve batmak üzere olan olan küçük esnafda dahil , büyük mağaza ve  süpermarketlerin sahipleri ise yaptıkları açıklamalarda  “zaten virüsten dolayı ekonomik olarak çok müşkül durumdayız. Şimdi ise bu şiddet hareketleri ve  yağmalanmayla muhattabız”. “En büyük zarar bu olaylar sırasında bize oldu. ve darbe üstüne darbe yiyoruz” dedi ve olaylardan protestocuları ve yeterli önlemi almayan yetkilileri suçladı. 

Büyük şehirlerde önlem amaçlı olarak birçok lüks mağaza sahipleri  ve esnaf, yağma  ve  diğer hasarlara karşı, kendi önlemlerini almaya çalışarak, dükkanlarının camlarını metal korkuluk ve tahtalarla kapattı

Hollanda Adalet ve Güvenlik Bakanı  Ferdinand Grapperhaus ise yaptığı açıklamada: olaylara karışanları tespit ettiklerini, olayların daha fazla büyümesine müsade etmeyeceklerini ve maddi hasar ve yağmalamalardan dolayı tespit edilen sorumlu kişilere büyük maddi ve hukuki bedeller ödeteceklerini belirtti. Olaylara karışanların banka hesaplarına ve mal varlıklarına açılan maddi zararın karşılanmadı açısından el konulacağınıda konuşmasına ekledi.  .

Olaylar üzerine Hollanda basınına konuşan  ve yorum yapan Sosyolog Don Weenink, Amsterdam'daki protestocuların kısıtlamaları "devletin bireyler üzerindeki otoritesini artırma çabası" olarak algıladıklarını ve belirli bir siyasi amaç gütmediklerini belirtti. Ve hükümetin kısıtlamaya karşı çıkan protestocuları dinlemediği gerekçesiyle göstericilerin şiddete başvurduğunu vurguladı.

Olayların 5. gününde ise alınan önlemler ve toplumda şiddete karşı resksiyondan dolayı, şiddet olaylarının diğer günlere göre daha azaldığı görülmekte.

Groningen Üniversitesinden. politolog Leonie de Jonge ise, Hollanda’nın ünlü NRC gazetesine çıkan  röportajında, protestoculardan  bazılarının aşırı sağcı grupların sosyal medya üzerinden yapılan çağrılarla  sokağa çıktıklarını kaydetti. Sokağa çıkma kısıtlamalarına Geert Wilders'in aşırı sağcı Özgürlükler Partisinin (PVV) karşı çıktığını belirtti. Thierry Baudet'in aşırı sağcı parti Demokrasi için Forumun (FvD) "Bugün Rutte'nin Hollanda'yı hapsettiği ikinci gün, FvD direnmeye devam edecek" şeklideki tweeti ile birlikte  aşırı sağcı grupların protesto gruplarına yoğun olarak katılmasında çok etkili olduğunu belirtti..

Ülkenin önemli gazetecilerinden Catherine Keyl’in Telegraaf gazetesinde yer alan makalesinde ise, protestocuları "Yaramazlık peşinde şımarık gençler" olarak nitelendirdi." ama  bu insanların sadece durumlarının kötü oldukları veya ekonomik yada sosyal imkanları az olduğu için kızgın göstericiler olduğunu söylemek olayı basite almak olur" dedi. Olayların sebebi olarak   toplumdaki var olan sosyal ve ekonomik  sıkıntıların  iyi incelenmesi ve sorunların ciddiye alınması gerektiğini savundu. 

Hollanda’da Kovid 19 virüsünden dolayı, Hollanda ekonomisi 2020 yılında yüzde 5.3 daraldı. Kriz öncesi işsizlik yüzde 3.5 seviyesindeyken krizden sonra yüzde 4.4 çıktı. 2020 yılında bütçenin yüzde 7.5 açık vermesi beklendi.

Çok fazla küçük ve orta işletme devletin maddi  desteği ile kriz sürecinde ayakta dururken, kredi borçları ertelendi. Krizden, ticaret, tarım, hayvancılık, turizm, kahve, restoran ve otel sektörü ile sosyal haklar (yardımlar) sektörü çok etkilendi.

Bir yandan Mart ayında genel seçimlere gidecek olan Hollanda, korona birüs vakalarının ve bundan dokayı ölümlerin artmasıyla sarsılırken, diğer yandanda ekonomik, sosyal, toplumda artan psikolojik ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya . 

Seçimlerde bu yasaklama önlemin kendisine oy getireceği taktiği ile akşam 20.30’dan ertesi sabah 4.30’a kadar dışarı çıkma yasağının bir politik mesaj olarak ele alan liberal Rutte Hükümetini sosyal, sağlık ve  ekonomik sorunlara  karşı karşıya kalan halka derli toplu bir cevap veremediği ortada. Ama bu durumu iyi kullanan ve halkın temel iyileştirme isteklerine taktiksel olarak sahip çıkan sağcı ve ırkçılık yanlısı gruplarda, toplumun bazı temel haklı taleplerini kullanarak, sıkıntıda olan seçmenden oy devşirmeye ve Martta tapılacak olan parlemento seçimlerinden güçlü çıkmaya çalışmakta. 

Ama ne Rutte Hükümeti nede olaylarda aktif rol oynayan aşırı sağcılar toplumun gerçek sıkıntı ve taleplerine cevap verebilmiş değiller. 

Seçim öncesi iki tarafta mümkün olduğu kadar var olan sıkıntılar ve talepleri kendilerine siyasi malzeme olarak kullanmakta ve popülist siyaset geliştirmekteler. 

Fakat bu siyasi güçlerin popüler siyasetleri halka,  Hollanda’da ekonomik kriz yaklaşırken, işsizlik büyürken, sağlık sektöründe de korona  virüs ile mücadelede gerekli cevabı verebilmiş değil. 

Bu yıl Hollanda da korona virüsünde  yayılmasıyla birlikte artan sorunları istenildiği ölçüde aşamayacağı ve 2023 yılına kadarda Hollanda ekonomisi ve sosyal yaşamının 2019 seviyesine gelmeyeceği  belirtilmekte.

Önceki ve Sonraki Yazılar