Bora Özizmirli

Bora Özizmirli

TÜRKİYE NATO'DAN ÇIKIYOR MU?

Bundan yıllar önce"Türkiye Nato'dan çıkabilir!" dediğimizde bir çok dostumuz bu söylemimizi abartılı bulmuş hatta mümkün görmemişti. Fakat süreç göstermiştir ki;bu iddiamız abartı değil tam tersine Türkiye doğrudan ABD ve Nato ile mücadele içerisine girmiştir.

Türkiye, resmi olarak Nato’dan çıkmasa bile fiili olarak çıkmıştır. Şuda bir gerçek ki; ülkemiz jeopolitik gücünü kullanarak merkez ülke haline gelmiştir. Bunu da batı ve doğu arasında denge politikasını uygulayarak yapmaktadır.

 Diplomatlarımız sonuna kadar diplomasiyi kullanmaktalar ve haklıyken haksız duruma düşürecek söylem,uygulamalardan kaçınmaktadırlar. Bunlar doğru bir dış politika adımıdır.( Avrasya seçeneği mevcuttur Türk merkezli Avrasyacılığı üzerine kafa yorulması gerekmektedir.Bu konu ayrı bir yazımızın konusudur. Önemli olan Türkiye'nin çıkarlarıdır.)

Konumuza dönersek aslında ülkemiz, Nato’dan fiili olarak çıkan tarafta değildir. Nato almış olduğu kararlarla Türkiye’yi kendi birlikteliğin dışına itmiştir.

Tabi ki burada “Hangi ABD? Hangi Nato?” sorusu sorulabilir. Bizim burada bahsettiğimiz ABD, küreselcilerin ve Şahinlerin söz sahibi olduğu ABD’dir.   Özellikle belirtmek gerekir ki, bizim ne ABD halkıyla sorunumuz vardır nede Nato ile alıp veremediğimiz bir durum vardır. ABD yönetimi ve Nato almış olduğu kararlar,tavırlar nedeniyle Türkiye’yi birlikteliğin dışına itmektedir. 
.

 15 Temmuz ve sonrası açık açık, ABD ve Nato’nun silahlandırdığı güçlere karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadele ilk başta PKK/FETÖ/DEAŞ gibi terör örgütlerle başlamış bugün ise doğrudan ABD ve küresel güçlerin silahlandırdığı ülkelere kadar uzanmaktadır.

Yunanistan ve Mısır, küresel ve emperyalist güçlerin Türkiye’ye karşı silahlandırdığı ülkeler olarak karşımıza çıkmaktalar. Bu iki ülke müthiş bir şekilde uçak,tank,helikopter ve savaş gemisi desteği almaktadırlar.

Doğu Akdeniz’de kesin zafer için Mısır’ın kazanılması gerektiğini  savununlardanım fakat Mısır gibi böylesine silah desteği alan bir ülkenin Doğu Akdeniz’de nasıl bizimle ortak hareket edeceği ise şüphelidir.

Çünkü dünyada en fazla küresel ve emperyalist güçlerin desteğini alan Mısır gibi bir ülkeden bahsediyoruz.(Benzer durum Suriye için geçerlidir. Türkiye Davutoğlu’nun yanlış dış politikasından vazgeçmesine rağmen Esad kuvvetleri İdlip’te askerimize bomba yağdırmıştı. Olayın finansörüde Türkiye ve Rusya’nın arasını açmak isteyen BAE olduğu ortaya çıkmıştı.)

Olgularla hareket edip, Türkiye’nin Nato’dan fiili olarak çıkma olgularına baktığımızda ise;

- 28 Ocak 2014’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, İran ziyareti öncesi yaptığı konuşmada, “Özel yetkili mahkemelerin kaldıracaklarını”açıkladı.

-10 Mart 2014’da özel yetkili mahkemelerin kaldırılması sonucu Ergenekon'dan tutuklu bir çok kişi serbest bırakıldı. Fetö’nün kumpası bozuldu.

 -24 Temmuz 2015'de çözüm süreci bitti PKK'ya savaş ilan edildi.Özerklik,bağımsızlık iddiaları son buldu. PKK hendeklere altında kaldı.ABD’nin dayattığı açılım süreci bitti..

- 24 Kasım'da Rus uçağı Düşürüldü. Türkiye- Rusya ilişkisi provokosyonla bozuldu.

-4 Mayıs 2016 ‘da Rusya ve Suriye ile kötü ilişkilerin mimarı Ahmet Davutoğlu istifa etti.

-24 Mayıs 2016’da milli çizgide bulunan Binali Yıldırım hükümeti kuruldu.

-27 Haziran 2016’da Davutoğlu zamanında Rus uçağını düşürmekten dolayı AK Parti Rusya'dan özür diledi. 

-11 Temmuz'da Binali Yıldırım;''Lozan'da ertelenen 100 yıllık hesaplar devrede'' dedi! 

-14 Temmuz 2016’da  Binali Yıldırım  yapmış olduğu basın açıklamasında “Suriye ile ilişkilerin normale dönmesine büyük ihtiyaç olduğunu” açıkladı.

-15 Temmuz 2016’da ABD kontrollü Fetö darbesi püskürtüldü.ABD yenildi. 

-16 Temmuz 2016’da dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu:"Darbenin arkasında ABD var" dedi.Arkasından İçişleri Bakanı Efkan Ala istifa etti yerine,"Darbenin arkasında ABD var “ diye Süleyman Soylu getirildi.

-17 Ağustos 2016’da hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş:"Başımıza gelen birçok şey Suriye politikası sonucu." dedi. 

-24 Ağustos 2016’da ;Türk ordusu ,ABD’nin Suriye kuzeyinde kuracağı “Kürt koridoruna “karşı Fırat kalkanı harekatını uyguladı ve başarılı oldu.Türk ordusu,Suriye ve Rus ordusuyla antlaşıp El Bab ve Halep’i teröristlerden temizledi.ABD tekrar saf dışı kaldı. 

-11 Ekim 2016’da Rusya ile Türk akımı projesi imzalandı.Rusya tarihinin en büyük projesi olan Türk Akımı projesiyle Avrupa'ya gidecek olan gazını Türkiye üzerinden geçirme kararı aldı.

-5 Mayıs 2017’de; Rusya ile çatışmazlık antlaşması imzalandı.Türkiye ve Rusya bu kararla Suriye hava sahasını ABD uçaklarına kapattı. 

-9 Mayıs 2017’de; ABD karşı hamle yaparak Türkiye'nin en büyük düşmanı olan PKK’yı silahlandırma kararı aldı. 

-25 Eylül 2017'de Türkiye ;ilk defa ABD'ye ve Barzani’ye karşı Irak,İran ve Suriye gibi devletlerle birlikte hareket edip Kırmızı Çizgisini belirledi. Böylelikle Türkiye, Bölge merkezli dış politika yöneldi.

-7 Ekim 2017’de Türkiye bölge ülkeleri ile antlaşıp İdlip operasyonunu başlattı.

-16 Ekim 2017’de Türkiye’nin İdlib operasyonuna yönelik ABD,Türkiye’nin en büyük düşmanlarını silahlandırdı.İşid'i,Pkk'sı,El-nusrası,Fetösu hepsini üzerimize sürdü fakat başarısız oldu. Başarısız olduğu gibi hem Fetö hemde PKK dağılma noktasına geldi.

-29 Aralık 2017’de Türkiye ve Rusya arasında S-400 füze antlaşması yapıldı.

-20 Ocak 2018’de Türkiye ,bölgeye zeytin dalı uzatarak Zeytin Dalı operasyonunu başlattı.

-7 Eylül 2018'de Türkiye,Rusya,İran üçlü zirve Tahran'da üçlü zirve gerçekleştirip ortak hareket etme kararı aldı.

-17 Eylül 2018'de Türkiye ve Rusya arasında Soçi antlaşması yapıldı. ABD tekrar saf dışı kaldı.

- 12 Temmuz 2019’da Rusya’ya sipariş edilen S-400’lerin ilk partisi ülkemize intikal edilmeye başlandı.

- 9 Ekim 2019’da Türkiye, Barış Pınar’ı harekatını başlattı.

- 27 Kasım 2019’da Türkiye ve Libya arasında deniz yetki antlaşması yapıldı. Doğu Akdeniz’de oyunu bozdu.

Açılım süreci bittiğinden beri PKK’ya karşı Türk ordusu çok ağır darbeler indirdi. Şuan PKK dağılma noktasındadır. Türkiye Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyindeki oynanan oyunları bozmuştur.

Öte yandan bugün küreselcilerin bir numaralı hedefi milli devletlerdir. 3 kadim uygarlıktan birisi olan Türkiye Cumhuriyeti devleti en önemli hedeflerden birisidir.

Türkiye’ye yönelik ciddi saldırıların söz konusu olduğu böylesine bir zamanda ülkemizi her alanda savunmak bütün vatandaşlarımız için varlık meselesidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar