Metin Uysal
KUVARS VE ÇEŞİTLERİ 2
Değerli arkadaşlar,kaldığımız yerden devam ediyoruz.öncelikle klasikleşmiş bilgileri sıralayalım.Kuvars SiO2- ile ifade edebileceğimiz son derece sade bir formüle sahiptir.
Bilemeyecek arkadaşlar için açıklayalım,sonda ki 2-rakamı bir silisyum atomuna karşın iki oksijen atomu var ve bir kuvars kristali böyle oluşur anlamındadır.
Ancak bu bir Si ve iki O- atomu gelişi güzel bir araya gelmez(aslında hiçbir kristalli yapı gelişi güzel değildir)bunları bir arada tutan çeşitli kuvvetler vardır,kimisi çekirdeğin çekim gücü kimisi elektronların çekim gücü ile oluşur.bu yapılarda atomların hangi açı ile ve arada ne kadarlık mesafe ile bağlandığının çok büyük önemi vardır,Elmas gibi kristal yapılarda atomlar arası mesafe çok azalmıştır bu nedenle birim hacme düşen kristal yapı adedi sayıca fazladır bu durum elmasın orjinal kök elementine göre hem sertliğinin olağanüstü artmasına hemde özgül ağırlığının çoğalmasına sebeb olur(aynı kök elementten olmasına rağmen “grafit”ile karşılaştırın) Kuvarsa “silikon dioksit”de diyebiliriz,ilk defa 1823yılında İsveçli bilim insanı Jacop Berzilius tarafından saflaştırılıp tanımlanmıştır(şöyle düşünmek mümkündür,silisyum elementi oksitlenmiştir yani demirin oksitlenmeline benzer şekilde).
Ek resimlerde olan insan yapısı bir silikon vardır fakat bunun sertliği ve yoğunluğu kuvarsa göre düşüktür çünkü kristal yapısı doğal değildir.Bu tip malzeme bilhassa elektronik sanayisi için üretilir.
SERTLİK: 7 burada bir açıklama şart,aslında büyük kristalli olanlar(ametist,sitrin,dumanlı vs.)ile gizli veya küçük kristalli (agat,kalsedon,akik vs.)olanların gerçek sertliği ayni değildir(gizli kristallilerin biraz daha düşüktür).
Ayrıca bir SiO2 olmasına rağmen kristalli olmadığı için mineral kabul edilmeyen opal taşınında sertliği düşük ve değişkendir,benzer şekilde “obsediyen”taşı ve çeşitleri de hem mineral değil teknik olarak cam sınıfına girer ve sertliği içinde ki yabancı maddeler nedeniyle değişkendir.Bu taşlardan bazıları içinde ki sıvıyı kaybettiği için dayanıklılığı yüksek olabilmekte ve bazı kişiler sertlik ile dayanıklı olmayı karıştırabilmektedir(eskiden döven taşı denen taşda olduğu gibi)
ÖZGÜL AĞIRLIĞI: Genelde 2.65 olduğu kabul edilir Ancak bilhassa gizli(küçük) kristallilerde bu rakam 2.40 lar seviyesine düşebilir.
RENK: Kuvars bazı değerli taş aileleri gibi geniş renk yelpazesi ile bilinir.Renksiz,beyazdan,sarı,kırmızı,pembe,yeşil,mavi,mor,kahverengi,gri,siyaha kadar gider.renklenmenin iki çeşidi vardır1-ametist ve dumanlı da olduğu gibi kristal yapı içinde olanlar2-içine giren “inklüzyon”nedeni ile renk kazanan lar(birde kuvarsın kendi çatlaklarında içeri sızan çeşitli renklenmiş sıvı nedeniyle renkli görünen Ancak bir şekilde bu sıvı yitirildiği zaman normal rengine dönme olayı vardır zaman zaman yanıltıcı olabilmektedir.konuyu kuvarsın çeşitlerinde ele alınacağı için,kesiyorum.
PARLAKLIK: Cam parlaklığı(mineraller parlaklık bakımından çeşitlere ayrılır;cam,adamantin yanı Elmas gibi,ipeksi,topraksı vs.)bazen “adamantin”olabilirğ.
KIRILIM: Çift kırılma(+0,0009) çoğu kişi parlaklık ve berraklığı nedeniyle bulduğu taşı Elmas olduğunu düşünür yapılan testlerden biride numunenin çift kırılması varmı yokmu tespitidir..Elmas tek kırılan bir taştır.Çift kırılma ile anlatılmak istenen şey içeri giren ışığın dışarı çıkarken bölünmesi ve göze iki aynı cismin iki ayrı görüntü olarak gelmesi durumudur bu bilhassa kalsitte çok belirgindir çünkü çift kırılması yüksektir. İkizlenme durumu:vardır ve çeşitlidir(Brezilya ikizleri,Japon ikizleri gibi)
KİRİSTAL ALIŞKANLIĞI: 6yüzlü prizma, druzy(bu terim dış yüzeyde küçük kristal oluşumu için kullanılır) ,masif.Her kuvars altıyüzlü kristal şeklinde oluşmaz(ya yeterli silika jel kalmamıştır ya oluştuğu yer yeterli büyüklüğe sahip değil ve dayanıklı kayaçtır,bazen oluşması için gerekli sıcaklık değişir vs.)tam kesin olmamakla beraber Eğer bir kuvars oluşumunda ortam sıcaklığı 150 derecenin üstünde ise genellikle büyük kristalli (Kaya kuvarsı,dumanlı,sitrin gibi)olanlar oluşur ortam 150 derece ve daha aşağı ise kripto(gizli)kristalli (aventerün,akik,kalsedon gibi)kuvarslar oluşma eğilimi vardır.
KRİSTAL SİSTEMİ: Trigonal sistemde(doğada mineraller sadece 7ayrı kristal sistemi ile kristalleşebilirler.Bunlar şunlardır:
1- Kübik sistem: Bütün kenarları eşit kare şeklinde ki kristal sistemidir.elmas bu guruba girer.
2- Tetragonal: Kübik sisteme benzer ama bir kenar farklı uzunlukta olur.Vulfenit minerali böyle kristalleşir
3- Monoklinik sistem: Tetragonal gibidir ama bütün açılar 90 derece değildir.jips böyle kristalleşir.
4-Triklinik sistem: Kristali oluşturan üç kenarı farklı uzunlukta ve üç farklı açıda dır.mikroklin minerali böyle kristalleşir.
5- Hekzagonal sistem: Altı yüzeye sahip olacak şekilde kristalleşir,Beril böyle kristalleşir.
6- Ortorombik sistem: Kübik sistemin bir benzeridir yanı bütün açıları 90 derecedir Ancak üç kenar da farklı uzunluktadır.kükürt kristalleri böyle kristalleşir,her zaman rastlanmasa da kükürt bileşik yapmadan kristalleşebilir,tıpkı karbon gibi.
7- Romboedrik sistem: Kübik sistemdeki gibi bütün kenarlar eşit uzunlukta ve eşit açılara sahiptir Ancak farkı açılarının dik açı olmamasıdır.kalsit bu sistemde kristalleşmiştir.kristaller yazdığımız 7 sistemde kristalleşir Fakat bu yedi sistemin içinde kristal sınıfları vardır bunların adedi ise 32 tanedir yani her mineral bu otuziki çeşitten biri ile kristalleşir.
KRİSTAL SINIFI: Kuvarsın çok değişik özellikte olan çeşitleri vardır bu nedenle birçok farklı kristal sınıfı ile kristalleşirler.Anlaşılacağı üzere herhangibir mineral 7 ayrı sistem içinden biri ile kristalleşir ama bu her sistemin içinde toplamı 32 olan ayrıca kristal sınıfı vardır mutlaka yine bunlardan biri ile oluşur,her farklılık basınç ve sıcaklıktan kaynaklanacağı gibi minerali oluşturan elementlerin özelliğinden de kaynaklanabilir.Bütün bunların dışında bir de “kristal alışkanlığı”denen bir oluşum şekli vardır.
Bütün kristalli yapılar en küçük birim olan kristal kafes yapısı nasıl bir şekilde ise o şekilde büyümeye devam eder.Bunun anlamı tam oluşmuş bir kristal nasıl görünüyorsa en küçük birimi de ayni şekilde demektir.Ancak yukarıda da bahsettik doğada her şey yolunda gitmez meydana gelen kristaller hasarlı veya eksik oluşabilirler.Ayrıca bir mineral birden farklı biçimde ve sınıf ve sistem ile oluşabilir bütün bu bilgileri öğrenmekte yarar vardır.Konumuz kuvars daha sonra görüleceği üzere ayni durum fazlası ile bu mineralde mevcuttur.
KIRILMA ŞEKLİ: Her mineralin bir kırılma şekli vardır ama kırılma ile “ayrılma yüzeyini birbiriyle karıştırmamak gerekir. Kırılma,gelen darbeye göre olur ve yapıya zarar verir ama elmasta olduğu gibi bir mineralin ayrılma yüzeyi mevcut ise işin uzmanları bu bölümü tespit eder ve tek bir darbe ile elması zarar vermeden ayrılma noktasından ayırırlar bu durum defterden bir sayfayı çıkartmak gibidir o sayfalara yine yazılabilir.kırılma da ise defterin yırtılmasıdır artık istenildiği gibi kullanılamaz.kuvarsın kırılması dengesizdir,belirsizdir bu kırılma ya “konkiadal kırılma”denir.Bunun anlamı midye kabuğu şekline benzemesidir.
ÇİZGİ RENGİ: Bütün minerallerin kendinden daha sert bir maddeye sertçe sürtüldüğünde oluşan bir çizgi rengi vardır.kuvarsın beyaz veya saydam diye bilinir.çizgi rengi için genelde porselenden yapılmış bir parça kullanılır ancak bu durum kuvarsa kadar geçerlidir çünkü porselenin sertliği 7 dir.Eğer ölçmek istediğimiz örneğin sertliği yediden büyükse porselen kullanılamaz çünkü iz bırakmaz böyle durumda uygun bir yerinden küçük bir parça alarak toz haline getirilip çizgi rengi tayini yapılabilir.(eşit sertlikteki mineraller birbirini çizer)
ŞEFFAFLIK: Bütün minerallerin şeffaflık derecesi vardır1-opak:Demir,altın gibi mineraller ışığı içinden geçirmezler bunlara opak mineral denir.2-saydam:ışık geçiyor ve arka taraf görülüyorsa cam,elmas gibilere denir.3- şeffaf:ışık geçiyor arka kesim görülmüyorsa denir.Elbette bunların arasında kalan özellikte olanlar olacaktır o zaman yarı saydam,yarı şeffaf denir.Kuraldır mikro(küçük kristalli olan kalsedon benzeri kuvars çeşitleri asla saydam olamaz en fazla yarı saydam olabilirler.
PLEOKROİZMA: Kuvarsta bu özellik yok kabul edilir anlamı değişik açılardan farklı renkte görünmesidir bu aslında bir mineralin değişik eksenlerden geçen ışığın bazı frekans dakilerin yutularak ayrı renk göstermesidir.zümrütte yeşil-mavi yeşil olarak,Aleksandra taşında kırmızı mor-turuncu-yeşil olur.yok dedik ama az da olsa Ametist taşında(mor-kırmızımsı mor)ve Gül kuvarsında(kahverengi kırmızı-açık pembe)sitrin de(açık sarı-çok açık sarı) olarak vardır.
ERİME NOKTASI: Her mineralin bir erime yani sıvı haline geçme sıcaklığı vardır(bazıları sıvı fazından çok hızlı olarak gaz fazına geçebilir)kuvarsın erime ısısı sıcaklığı yüksektir(1785 derece)(bu durum pek çok açıdan önemlidir,magmanın ortalama sıcaklığının 1200 derece olduğunu varsayarsak ve daha sonra görülecek çeşitli kuvarsların farklı sıcaklık aralarında oluştuğunu düşünürsek…)
KAYNAMA NOKTASI: 2200 derece.Kaynama noktası demek o mineralin gaz haline geçme sıcaklığı demektir.
MANYETİZMA: Kuvars mıknatıs alanına zayıf duyarlılık gösterir Ancak Demir,nikel gibi çekilme değil tersine etki söz konusudur yani kuvars mıknatıs tarafından itilir Ancak bu kuvvet zayıftır.Bizmut bu tür Elementler içinde bu etkiye en yüksek sahiptir.Neodymium bir mıknatıs ile deney yapılırsa çok belirgin olarak gözlenir.Bu çeşit ters etkili olaya “paramanyetizma” denir.
PİEZOELEKTRİK: Kuvars çok ilginç bir mineraldir.turmalin ile birlikte yüksek “piezoelektrik”özelliğine sahiptir.Piezo- kelimesi bastırma demektir.bu tür maddelere basınç uygulanırsa elektrik akımı meydana gelir.Bilim insanları bu özellikten faydalanmışlardır.Daha sonraları yani bu özellik anlaşıldıktan sonraları bu olayın tersinin de mümkün olduğu anlaşılmıştır,belli bir miktarda elektrik verilen kuvars kristali boyutunu değiştirerek cevap verir bu olaydan ayarlama yapılarak elektrik verilerek kuvarsın belli zamanda belli titreşmesi sağlanmış ve bu durumdan yararlanarak herkesin kullandığı dijital saatler yapılmıştır.En önemlisi de elektronikte osilatör olarak kullanılmaya en elverişli maddedir,her türlü alıcı verici cihazlar kuvars sayesinde mümkün olmaktadır.İkinci dünya savaşında ordusunun iletişim araçlarını yapabilmek için ABD de sivillere çağrı yapılarak “saf kuvars “toplamaları istenmiş ve satın alınmıştır daha sonraları suni kuvars yapılarak çözüm getirilmiştir Ancak bir zamanlar yüksek oranda saf Kaya kuvarsı yüksek değerde kullanılırdı hala hem osilatör olarak hemde bilgisayarda mikroçip yapımında kullanılmaktadır.Turmalin daha üstün özelliklere sahip olmasına rağmen gerek saflık miktarının yüksekliği gerekse kolay bulunabilmesi ile hala kuvars kullanımı açık ara öndedir.Piezoelekrikten bahsetmişken “piroelektrek”ten de kısaca bahsedelim.Okunuşu “piro”yazılışı”pyro”olan anlamı sıcaklıktır.Bazı maddeler ısı karşısında elektrik üretir bunların en bilineni turmolindir.fakat labatuvarda sentetik olarak daha çok elektrik üreten bileşikler yapılmıştır.Bu konuyu araya esas olarak şu bilgiyi eklemek için sıkıştırdım,turmalin bahsettiğim bu özelliğinden dolayı tanınmasında kullanılabilir.700 derece lik bir ısı verildiğinde yüzeyinde eletronik birikir bunun neticesinde kül,kağıt parçaları turmalin kristali tarafından çekilir.Bir ek daha yapayım Kuzey Amerika kızılderelilerinin büyücüleri insanları etkilemek için bizon derisinin içine koydukları kuvars kristallerini hızlı şekilde sallarlar ve gece karanlığında gayet rahat görünen ışık çıkarmasına sebep olurlar ve halkını etkilerlerdi.kuvars darbeye maruz kaldığı zaman ışık çıkarır.
BULUNDUĞU YER: Kuvars arsız mineraldir,anlamı oluşma şekli çok geniştir ve her tür ortamda bulunabilir demektir.Çok yaygın bir mineraldir ama bazı çeşitlerinin nadir olduğu (sitrin,ametrin,mavi kuvars gibileri enderdir,piyasada satılan sitrinlerin çok büyük çoğunluğu satılamayacak ametist taşlarının sıcaklık ile sitrine döndürülmesi sonucu oluşmuştur yoksa doğal sitrin biraz pahalıdır,ayrıca dumanlı kuvars ile desitrin yapılabilir ancak daha zor ve yapıya bağlı olarak oranı değişebilir.)Mağmatik kayaçlarda,metamorfik kayaçlarda ,sedimanter kayaçlarda bulunur.Dünyada en iyi kuvars yatakları Brezilya’da bulunur ama her yerde bulunur(bazı çeşitleri elbette daha az yaygındır)
Arkadaşlar şimdi önemli olduğunu düşündüğüm bir konuya giriyorum;eskiden beri bilinen bir şeydir Yakut,safir,korund olan yerde kuvars bulunmaz.sebebi şu,bilindiği gibi korund Al2O3 formülü olan bir mineraldir.kuvars ise SiO2 Eğer yeterli zaman varsa bu iki mineral bir araya geldiği zaman kyanit ve polimorfları meydana gelir ortamdaki kuvars bitirilir veya belirgin şekilde azalır.burada olan korundumun SiO2 yi yani kuvarsı bünyesine katmasıdır.bu durumda ortamın özelliğine uygun kyanit,sillimanit,andalusit(üçünün formülü ayni fakat fiziksel özellikleri farklı yani polimorfudurlar))meydana gelir bunların hepsinin formülü Al2SiO5 dir.Daha sonraki dönemlerde ayrı bir şekilde kuvars meydana gelebilir ama genellikle bu iki mineral ile aralarında bir ayrım çizgisi bulunur,yani iç içe olmazlar.Arayan arkadaşlara katkı olabilir diye yazıyorum meraklıları konuyu daha derinliğine araştırabilirler. İkinci bölümü burada bitiriyorum.Saygılarımla.