İSLAM: NE CHP ESKİ CHP, NE BEN ESKİ BENİM!

CHP İl Başkanı Mehmet Çelebi, bir açıklamasında “hepimizin bildiği gibi ülkemizde büyük bir kaos, çalkantı var. Büyük çöküntü yaşanıyor. İktidarın her alanda izlediği politikalar maalesef ülkeyi bu noktalara getirdi. Yaptıkları doğru adımlar atılmasında hiç bir işaret vermiyor. En çok göze batan sağlık alanındaki vurdumduymazlıklarıdır. Bu gidişat sonları olacak. Salgını iyi yönetemediler. Bunun en yakın tanığı siz hekimlersiniz” diyor.

“İktidarı” gerekçe göstererek, ülkedeki “çalkantıların” çöküntü yaşattığını/ yaşandığını ileri sürmek ne denli yerinde bir saptamaysa, CHP’nin de parti içeresinde aldıkları birçok kararlar “çalkantı” oluşturmakla birlikte/ seçmende “çöküntü” oluşturduğu bilinmeli.

İl örgütleri parti içerisinde olan “çalkantılara” da tepki göstermeli/ gösterebilmeli…

**

Yönetimin “demokrasi adına” yaptığı bazı çıkışları “yerinde” bulsam da, CHP’yle ilişiği olmayan; duruş, ideoloji, dünya görüşü, demokrasi anlayışı, insana/ emeğe/ bilime/ adalete bakışı “bir olamayacak” isimlerin “eşyanın doğasını” zorlayacak biçimde gerçekleştirilmeye çalışılması anlaşılır gibi değil!

Sorulduğunda “duyarlı bir süreç yaşanıyor” denilerek; bir yandan seçmen algısını zorlayıcı, bir yandan da parti ideolojini zedeleyici söylemler üretmekten geri durulmaması bir başka düşündürücü durum!

***

Geçtiğimiz günlerde CHP’ye katılan, rozeti Genel Başkan Kemal Kılıçdroğlu’nca takılan Cihangir İslam konusunda herkesin bildiği “irili/ ufaklı” bilgiler var.

Bir anımsatma olarak bir kaçı şöyle:

İslam 24 Haziran 2018 seçimlerinde CHP’nin İstanbul 3. bölge milletvekili listesinden seçilmiş, seçilmesinin ardından 7 Temmuz 2018 tarihinde Saadet Partisi’ne geçmişti.

Mart 2020’de yaşadığı görüş ayrılığı nedeniyle Saadet Partisi’nden istifa etmiş.

Açıklamasında da, “Metot ve görüş farklılıkları, bunun yanında vesayetten ari, özgürlükçü, demokratik, çoğulcu, eşitlikçi ve her kesimi kucaklayan bir anlayışın hakim olmasına dair inancım genel anlamda istifa gerekçelerimi oluşturmuştur” sözlerine yer vermiş!

CHP’ye katılması için de şu sözleri kullanıyor:

“CHP’ye katılma kararını almamda Kılıçdaroğlu’nun çoğulcu ve demokrat bakış açısının büyük payı var

Cihangir İslam, Merve Kavakçı’nın eski eşi, Fethullah Gülen’in Abant toplantılarını düzenleyen/ katılan; balyoz davaları ile laiklik konusunda düşünceleriyle gündeme zaman zaman gelen bir isim…

Tüm bu bilinenler ilginç gelmiyor mu?

***

Bu yurdun kuruluşuna adına yazdıran bir partinin “yönetimi”, yaşamı “laikliğe aykırı davranışlar” olarak belirlenen eylemlerin tümünün içinde olmuş bir ismi/ Cihangir İslam’ı “partiden” aday yapabiliyor; üstelik “bu” seçim ilk de değil!

Seçilmesinin ardından Saadet Partisi’nden ayrılması da ilginç, neden olarak “metot ve görüş farklılıkları, bunun yanında vesayetten ari, özgürlükçü, demokratik, çoğulcu” gerekçelerden dolayı ayrılmıştı!

Bu sürecin “kurtuluş simidi” Genel Başkan Kılıçdaroğlu bir soru üzerine ”laiklik tehlikede diyemem, yoksa altını dolduramam” sözlerini kullanabiliyor!

Bu Kılıçdaroğlu’nun “altını dolduramadığı” ne ilk/ ne de son olacak oysa…

***

Cihangir İslam’ın CHP’ye geçişi, yönetimin bu geçişi desteklemesi/ içine sindirmesi daha “yeni” konuşulmaya başlandı; daha da çok konuşulacak!

DW’den Nevşin Mengü’nün sorularını yanıtlıyor:

Nevşin, “neden şimdi CHP” diyor!

İslam “ne CHP eski CHP, ne ben eski benim” diyor!

İslam, Mengü ile söyleşisini sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirirken şu sözlere yer veriyor:

"Mücadeleciliğini taktir ettiğim liberal gazetecimiz Nevşin Mengü felsefinden soyunarak gazeteci gibi değil de bir savcı gibi sordu.

- Proje misiniz?

Ağır olan sorudaki mantık hatası değil, o düzeltilir; hayatı boyunca bu kadar açık oynamış birine söylenen."

Yaşamı boyunca bu denli açık oynayan biri; Cihangir İslam!

Çok açık; önce CHP’den aday yapılacaksınız, onbeş gün sonra CHP’den Saadet Partisi’ne geçeceksiniz, iki yıl sonra da Saadet Partisi’nden ayrılacaksınız, bir yıl sonra da yeniden CHP’ye katılacaksınız…

Gazeteci Nevşin Mengü, bunları bir araya getirmek için, “proje misiniz” diye sorduğunda da, “gazeteci gibi değil de bir savcı gibi” davrandığı söylenecek!

***

Başkan Çelebi’nin de belirttiği gibi, “ülkemizde büyük bir kaos, çalkantı var. Büyük çöküntü yaşanıyor.”

Her canlının yaşayacağı ortam bir değildir; ne balığı yüzünde, ne de insanı su altında uzun süre canlı tutamazsınız!

Öngörünüz olmasına karşın denersiniz, ancak “o” canlının yaşamına mal olursunuz!

CHP’nin “düşünce denizi” ne şu an yönetimde olanların ortaya koyduğu biçimdir, ne de CHP denizi Cihangir İslam düşüncesinin barınabileceği bir yerdir!

Bunu denemeye kalkışmak, CHP’yi ”laiklik tehlikede diyemem, yoksa altını dolduramam” sözüyle boşaltmak bundan sonraki süreçte konuşulması gereken konulardır!

Önceki ve Sonraki Yazılar