Prof. Dr. Osman Erk

Prof. Dr. Osman Erk

BAHARLA GELEN HASTALIKLAR

Mevsim dönüşleriyle birlikte sıcaklık, nem havada artan negatif iyonlar ile polenler birtakım bedensel ve ruhsal problemlere yol açıyor. Baharla birlikte gelen hastalıkları anlattı. Kıştan bahara geçiş dönemi, bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Bu durum da hastalıklara yatkınlığı artırıyor… Yaz saatine girdiğimiz bugünlerde gecelerin kısalması, gündüzlerin uzamasıyla birlikte kişinin hormonal sistemi ve metabolizması bu değişikliklere de uyum sağlamaya çalışıyor. Bu dönem pek çok insanı ruhsal yönden çok fazla etkileyebilir. Depresyon, yorgunluk, isteksizlik, halsizlik gibi durumlar bu dönemde sıktır. Daha çok kapalı mekanlarda günlerimizi geçirdiğimiz bugünlerde insan biyoritminde ortaya çıkan değişikliklerle birlikte yanlış diyetler; fazla kafein, sigara ve alkol tüketimi bahar yorgunluğuna yol açar.

Polenlere Karşı Önlem Alınmalı

Polenlerin yoğun olduğu sabah ve akşam saatlerinde dışarı çıkılmamalıdır. Gerekirse maske kullanmak yararlı olabilir. Kapı ve bacaları kapalı tutmak, çamaşırları dışarıya asmamak, bahçe işlerinden uzak durmak koruyucu olabilir.

Davetsiz Misafirler Alerjiye Yol Açar

Çiçeklerin açtığı bu dönemde birtakım davetsiz misafirler insan vücudunu etkiler. Yabani ot, çimen, ağaç ve çiçek polenleri duyarlı bünyelerde alerjik belirtilere yol açar. Dış ortamdaki alerjenlere karşı alerjik rinit (nezle), sinüzit, astım ve egzama gibi hastalıkların sıklığı artar. Sürekli hapşırık; burun tıkanıklığı; gözlerde sulanma, yanma, batma, kızarma gibi şikayetler ve nefes darlığı polen alerjilerinde sık rastlanılan belirtilerdir. Bu dönemde insanların yüzde 20-40 kadarı oldukça fazla etkilenir. Bu alerjik reaksiyonlar vücutta sistemik yangı durumu oluşturur ve bazı hastalıklara zemin hazırlar. Enfeksiyon hastalıkları, kalp krizi bu komplikasyonlardan bazılarıdır.

Tansiyon Hastaları İçin Zor Bir Dönem

Bu dönem damar sistemini ve tansiyon hastalarını da olumsuz etkilemektedir. Tansiyonun kontrol altına alınamaması, migren tipi baş ağrıları bu dönemde sıktır. Yaz aylarına geçiş ile birlikte mevsimsel grip sıklığı giderek azalırken, diğer virüslere bağlı üst solunum yolu infeksiyonları ve ishal vakaları artış göstermektedir. Çocuklarda özellikle kabakulak, suçiçeği gibi hastalıklarda artışlar kaydedilir.

Nezle ve Gribe Karşı Beslenme Önerileri

Nezle ve gripten korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirmenin en önemli yolu sağlıklı beslenmeden geçiyor. Özellikle bazı besinler içeriğindeki bileşenler nedeniyle vücut direncini arttırıyor…

Vitamin ve Mineralleri Dengeli Tüketin

Bağışıklık sisteminin içinde yer aldığı kan ve lenf sıvılarının vücut savunmasında önemli rolleri vardır. Kan, berrak sarı bir sıvı olan plazma ve içindeki kan hücrelerinden oluşur. Lökosit adı verilen kan hücreleri kan ve lenf sisteminde dolaşarak enfeksiyon etkenlerine ve kanserleşen hücrelere karşı savaşırlar. Bağışıklık sisteminin normal çalışması için A, B, C, D ve E vitaminleri başta olmak üzere kalsiyum, selenyum, çinko, magnezyum, manganez, bakır gibi minerallere; sistein gibi aminoasitlere ihtiyaç vardır. Bu vitamin ve minerallerin her gün belirli miktarlarda ve birbirleriyle doğru orantılı olarak tüketilmesi bağışıklık sistemi için son derece önemlidir.

Hangi gıdalar tüketilmeli?

Yıl boyunca taze, temiz, bütün, organik, mevsiminde ve yerel olarak üretilen sebze, meyve, yeşillikler, baklagiller ve kabuklu kuruyemişlerden oluşan beslenme tarzı bağışıklık sistemi için önemlidir. Bu beslenme düzeni günlük kalorilerin yüzde 20’sinin organik hayvansal ürünlerden geldiği besinlerle desteklenmektedir. Sağlıklı ve yeterli beslenmenin yanı sıra toksinlerden uzak durmak, sigara ve alkol kullanmamak, stresten arınmak, yeterli uyku, fizik egzersiz ve spor yapmak, hijyen koşullara uymak bağışıklık sistemini destekler.

Bağışıklığınızı Nasıl Güçlendirirsiniz?

1) Çinko tabletleri veya çinkodan zengin istiridye, organik kuzu et, susam, kabak çekirdeği, brokoli gibi yiyecekler.

2) Sarı, turuncu, parlak kırmızı, sarı-yeşil sebze, meyve ve baharatlar (havuç, marul, bal kabağı, ıspanak, domates, biber, kayısı, muz, greyfurt, limon, portakal, mandalina, köri, zencefil, zerdeçal). Bu besinler bağışıklık sistemini destekleyen bol miktarda C vitamini, beta karoten ve flavinoid içerir.

3) Yeşil, yeşil-beyaz renklerde brokoli, karnabahar, lahana, alabaş, şalgam, su teresi, roka, hardal yaprakları, turp, sarımsak ve soğan gibi yiyecekler. Bu besin grupları bol miktarda sistein, selenyum ve diğer gerekli vitamin ve mineralleri içerir.

Şeker ve İşlenmiş Gıdalardan Uzak Durun

4) Bol temiz su ve lifli besinlerin tüketilmesi vücudun toksinlerden arınmasını sağlar.

5) Rafine şeker ve unlu gıdalar, işlenmiş yağlar, asitli içecekler yerine taze sebze, meyve ve kuruyemiş tüketilmelidir.

6) Mürver yemişi çözeltisi gribal enfeksiyonlarda yaygın olarak kullanılmaktadır ve etkinliği kanıtlanmıştır.

7) Sebze ve organik tavuk suyu çorbasının gribal infeksiyon belirtilerini hafiflettiği ve hastalığın daha kısa sürede geçmesini sağladığı kanıtlanmıştır.

D Vitamini Deponuza Dikkat!

8) Yaz aylarında yeterli miktarda güneş ışığından yararlanmak D vitamini için elzemdir. Düşük D vitamini düzeyine sahip olanlarda gribal enfeksiyon riski artmıştır. Yıl boyunca yeterli D vitamini düzeyinin devam ettirilmesi son derece önemlidir.

9) Alkol ve sigara bağışıklık sistemini çökerten olumsuz etkilere sahip maddelerdir ve bunlardan kesinlikle uzak durulmalıdır.

10) Yeterli beslenemeyen ve stresli yaşamı olan kişilerin güvenilir, kalitesi belgeli, multivitamin, probiyotik ve omega 3 preparatları kullanmaları uygun olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar