ATATÜRKÇÜ OLMAK, İCRAATTAN GEÇER; GEYİK YAPMAKTAN DEĞİL!

ATATÜRKÇÜ (KEMALİST) OLMAK: PLANDAN, ÖRGÜTLENMEDEN, BEDEL ÖDEMEKTEN VE İCRAATTAN GEÇER. GEYİK YAPMAKTAN DEĞİL!

Millet kendine Atatürkçüyüm ve Kemalistim diyenlere, 
bize iki de bir bizim bildiğimiz ve Ebedi Milli liderimiz Atatürk’ü anlatmayı ve ondan geçinmeyi bırakın, 

Atatürk bugün fiilen yaşamıyor, 

siz Atatürk’ün evlatları ve bugün yaşayanlar olarak biz yaşayanlar için şimdi ne yapacaksınız diyor. 

Millet,

intihar ediyoruz,

açız,

işsiziz, 

eve ekmek götüremiyoruz, 

çocuklarımızın yüzlerine bakamıyoruz,

çocuklara okula giderken harçlık veremiyoruz, 

bu ülkeyi terk etmek istiyoruz,

ortada bırakıldık,

sosyal ve ekonomik bunalımdayız,

ailemiz dağıldı, 

geçinemiyoruz,

borç içindeyiz,

ev kiramızı ödeyemiyoruz, 

sahipsiziz, 

örgütsüzüz, 

umutsuzuz,

mutsuzuz diyor.

Umut arıyor.

Millet haklı.

Bugün en çok siyasetin konuşulması, çözüm üretilmesi ve örgütlenmenin hız alması ve iktidara gelmek için çabalar sarfedilmesi gerekirken, hala  bir türlü Mudanya’dan Ankara’ya gelemeyenler şu şartlarda Atatürkçülük yapabilir mi?

Ülke tehlikede, 

İç ve dış düşman devleti yıkmış ve rejimi değiştirmiş, 

bilimum komşuları bize düşman etmiş,

hazineyi hortumlamış, 

denizleri, ırmakları, dağları, ovaları zehirlemiş,

orman ve tarım arazilerini yok etmiş,

ülkeyi betonlaştırmış,

halkı aç ve çaresiz bırakmışken,

hala ben Atatürkçüyüm fakat 

siyaset konuşmayalım diyenden,

konuşmalarımıza dikkat edelim, yoksa sabah saat 5’te evimizden alınırız, diye kendine ve başkalarına devamlı korku verenden,

bedel ödemek istemeyenden,

her gün zoom toplantılarında ve kapalı toplantılarda sadece Atatürk şöyle yaptı, 

Vahdettin böyle yaptı vs diyenden Atatürkçü olabilir mi?

Olmaz.

Tabii ki olmaz.

Ey bugün kendine Atatürkçüyüm diyenler, 

madem Atatürkçüyüm diyorsunuz o zaman Atatürk’ü sadece Amasya’da, Mudanya’da değil, Ankara’da arayın. 

Bir kere, Atatürk Ankara’ya amaçlı ve hedefli olarak geldiği,

Milleti ve Devleti örgütlediği için başarılı oldu.

Devleti kurdu.

Milleti kurtardı.

Yeni rejimi oluşturdu.

Dünyaya parmak ısırttı.

Ve  bunları hiç yoktan yaptı ve yarattı.

Atatürk sadece çok konuştuğu ve tartıştığı için değil,

bedel  ödediği, 

Plancı ve icracı olduğu için başarılı oldu.

Yani korkaktan, 

gevezeden,

siyaset ve çözüm konuşmayandan, 

örgütlenmeyenlerden,

örgütleyemeyenlerden, 

bedel ödemek istemeyenlerden,

asla ve kat'a Atatürkçü (Kemalist) olmaz.

Atatürkçü, 

siyaset konuşan, 

öneri ve çözüm getiren, 

Milleti örgütleyen, 

Milleti seferber eden,

Milletin iradesini iktidar yapan, 

devleti yöneteceğini Millete gösterebilecek, 

inandıracak örgütlü bireyden olur.

Bugün onun için siyaset yapmaktan kaçmak değil, 

tam da siyaset, hem de çok siyaset zamanıdır.

Yani, yeni bir tarih yazma zamanıdır.

Milleti emperyalist işbirlikçisi, 

dinci tarikat, 

mafya,

Gladyo,

ve siyasi tarikatlerin egemenliğinden kurtarma zamanıdır.

Atatürk’ün çağdaş uygarlık ülküsünü güncelleyip, 

bugünkü şartlarda iktidara nasıl gelineceğini konuşma, planlama

ve tatbik etme zamanıdır.

Kısacası bedel ödeyerek, yıkılan Cumhuriyeti tekrar kurma ve Milleti iktidara getirme zamanıdır.

Yani bugün, 

Atatürk’ten geçinmek ve Milleti artık bayan,

Atatürk adına geyik yapma zamanı değildir.

Devrimci, tam bağımsız ve laik bir Türkiye için: Plan yapma, Örgütlenme ve İcraat zamanıdır.

Şimdi hala kendisine “Atatürkçüyüm” diyenler gerçekten bunlara var mısınız?

Gerçekten, gerçek Atatürkçü olmaya var mısınız?

Bedel ödemeye var mısınız?

Sıkıyor mu?

Ya da, Allah’tan geçinenler gibi, 

Atatürk’ten geçinmeye devam edip, 

 ve hala daha,

“yerim dar oynayamam“ mı diyorsunuz?!!

Göreceğiz!

Önceki ve Sonraki Yazılar