DAYIM ABBAS

O fotoğrafın içinden 

Konuşmaya başladı ki

Çocukluğum dile geldi 

Zamansız ağrıların cesaretine 

Elini uzattı korkma diyerek!

Haliç kıyılarında görevinin canında 

İnsanlığın arasında sofrasının başında 

Gözlerinde duran yağmur 

Umudun alnına yazılmış 

Bizden başka herkes biliyordu.

Devletin görevlendirdiği 

Polis Memuru sorumluluğuyla yaşıyordu.

İstanbul'da gecekondu işgalleri başlamış 

Demokrasi arayışındaki ülkenin sancılarında 

Halkın hayat katarı için savaştığı günlerde 

İktidarın kararlarına değil!

İnsanlığın sofrasına katkı sunmayı ilke edinirken 

Hem adı çıkacak hem de efsane olacaktı.

Çünkü; 

Halkın Polisi olmanın aynasında duracaktı!

Sermaye işbirlikçilerinin yanında durmayarak.

Bu yol ayrımında 

Evleri yıkılanları,

Sokakta dövülenleri,

Anasız kalan çocukları,

Korumaya,kollamaya başlaması 

Herkesin dikkatini çekecekti ki

Onu görmek isteyen

Onunla tanışmak için telaşlanan 

Bir insanlık sargısı çoğalıyordu.

İstanbul'u gurbet yapan 

Bütün acıların insanlığı 

Onun kahramanlığına sığınıp 

Ya yuva kuracak cesareti

Ya da kavga da eğilmeyecek direnci 

İstanbul ağalarına ilan edecekti artık!

Munzur Dağlarının eteğinde doğan 

O kartalın yuvasında merhameti

Düzgün Baba deryasında 

Ceylanın ayak izleri masumiyetini

Haliç kıyılarında adalet küreği çekerek

Hakkın divanına bayrak olacağını 

Babası ve Annesine söylemişti ki

Abbas olmanın yükü ağırdı omzunda!

Ülke yangın yerine dönerken 

Zalimliğe geçit vermeyen yüreği

İnsanlık bileğinde demir güneşi

Kardeşlik ekmeğini çiğneyenlere 

Geçit  vermeyen kale ereni olur.

İstanbul'a gelen misafirler 

İstanbul'a gelen canlar 

Sorarlar, Polis Abbas nerede?

Ararlar, Yürekli Abbas nerede?

Bilinmeyen saatlerin girdabında 

Çıkar gelir mahallesine

Bir Jeep aracı durur kapının önünde 

Karşılama heyeti ;

Çocuklar Korosu...

 

12 Eylül Natocuları'ndan alacaklı

Polis Abbas'ın emek aşkı var!

12 Eylül'ün Vatan satıcılarından 

Polis Abbas'ın alınteri saatleri var!

12 Eylül tuzağını kuran işbirlikçilerine

Polis Abbas'ın söyleyecekleri var!

12 Eylül Karanlıkçıları'ndan,Taşeroncularından 

Polis Abbas'ın tuttuğu defterlerin yürekli belleği var!

Yurdun edebiyatına yakışan 

Bir tarihin ormanında 

Zaman zaman gerçeklerin çığlığı uyanır!

İşte; o günlerin bağrına saplanan hançerler içinde

Dayım Abbas'ın feryadını yazmaz mıyız?

Namertlerin şov yaptığı dünya da 

İnsanlık Savaşçıları adını bayrak yapmaz mıyız?

Bize Biz olduğumuzu öğreten insanlık soy ağaçlarını 

Şahlandırmaz mıyız?

Kimsesiz kalmayacak insanlık okulunun kitaplarını 

Yeniden açarak

Yeniden düşünerek

Yenilgileri aşarak 

Yıkılacak zalimlerin kalesini 

Yeryüzü duası yapıp 

Yarına varmaz mıyız?

Yalanların belini kıracak zaman tozu harcı

Yalanların sofrasını dağıtacak aşının damlası 

Yeryüzü Çocuklarına verilecek 

En güzel haber limanı olacaktır!

Yaşadığımız evrenin yüzünde 

Hayatın adalet ömründe 

Polis Abbas'ların erdemi kadar onurlu

Memleket Çocuklarının gövdesinde duran namus gibi

Geleceğin haritasına sarılıyoruz!

Dayım Abbas'ın 33 yaşında 

Sürgünlerde ölümü bile bizim için anıt ışığı hala ki

Haliç kıyılarında bastığı topraklarda; 

60 yıldır gölgesini üzerimizden ayırmadık!

Gülen sevgisini yüzümüzde taşıdık hep

Tıpkı insanlığın sanatındaki

 İnsanlar şemsiyesi paylaşılırken

Dedem Hüseyin ruhuyla...

Önceki ve Sonraki Yazılar