BİLİM DAMLALARI BİR

Bilimsel gelişmeler “bilimsel yöntemin “çözülmesinden sonra hızlanmıştır. Elbette bu zamana kadar insanoğlu gözlem yaparak pek çok olguyu derecesi farklıda olsa farkında olmuştur. Mesela, suyun bir cismi kaldırdığı (yüzdürdüğü) nı gözlemlemişti ancak her çisim de suda yüzemiyordu…Buna benzer binlerce olgu doğada gözlenip durmuştu ve bazı kişiler bu gözlemlerden, yararlanılacak sonuçlar da üretebiliyordu.Irmak ve göllerde önceleri ağaç kütükleri ile başlayan yararlanma, kayık yapmaya hatta denizlerde bile kullanılmaya başlanmasına varabilmişti. Ancak bazen bu gözlemler yanlış çıkarımlara da sebep olabiliyordu. Mesela pek çok dilde olan “güneşin doğması ve batması “ deyimi buna uygundur aslında güneş hiçbir şekilde sönmüyor veya batmıyordu ancak o günün şartları altında bu çıkarım mantıklı gelmişti. Başka bir örnek ; çisim ağılaştıkca daha hızlı düşeceği varsayılıyordu ve bu durum 1590 yıllarda Galileo Galilei bu durumu merak edinceye kadar da doğru kabul edilmiştir. Oysa hava direnci ortadan kaldırılırsa bütün çizimler yere aynı hızla düşerler. Bugün bile bu bilgi kitlelerce yeterince anlaşılmış değildir.

Bilimsel yöntem ile bilgi üretmekle ilgili ilk yazılı düşüncelere bakarsak ilk öncünün 11 YY da yaşayan İbnü’l -Heysem olduğunu görüyoruz bu kişiden 600 yıl sonra yaşayan Francais Bacon ve nerdeyse bu konuda son noktayı koyan filozof Rene Decartes ile bilimsel yöntem üzerinde yazılarak; bir konuda bilim insanlarınca önce gözlem yapılması ve olup biteni açıklayan bir teori yazılmasını sonra bu teorinin pratikte işe yarayıp yaşayamayacağını anlaşılması için deney (test) yapılmasını ayrıca eldeki teori ile bazı kestirimlerde bulunulmasını ve bu kestirimlerinde tekrar test edilmesini yazmışlardı.Yine bir örnekle açıklayalım;

1682 yılında bir kuyruklu yıldız gözlemleyen astronom Edmond Halley 1531 ve 1607 yıllarında kayıtlara geçen kuyruklu yıldız ile 1682 kinin de aynı olduğunu ve güneşin çevresinde döndüğünü ileri sürmüştü (kestirimde bulunmuştu) bu bilgilere dayanarak da 1750 yılında aynı yıldızın tekrar görüneceğini ileri dürmüş ve bu görüşü de doğru çıkmıştır.Kısacası gözlem ile yeni teori geliştirilebilir ve bu teori ile kestirimler de bulunabilir ve doğrulanabilir.

Bilimsel bilgi ile değişik tonlarda ki bilgiler böylece ayrışıp insanlığın bilgi birikimi artmaya devam etti. Artık bilimsel bilgiler katlanarak artmakta olup geçmişte olduğu gibi bütün bilgilerin bir kişide toplayabildiği dönem geride kalmıştır.Hızla ana bilim dalları alt bilim dallarına hatta bunlarda yan bilim dallarına ayrışmış durumdadır bu durum bilgisayarların var olabilmesi sayesinde artarak devam edebilmektedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar