Gülay Sormageç

Gülay Sormageç

MUHARREM

Hürmet edilen, haram kılınan, yasaklanan, kutsal olan anlamlarını taşır; muharrem kelimesi. Savaşmanın yasak olduğu dört aydan birisidir. Peygamber efendimiz Allah’ın ayı olarak nitelendirmiştir. Resûl-i Ekrem haram ayları zilkade, zilhicce, muharrem ve recep olarak açıklamıştır (Buhârî)

Kur’ân-ı Kerîm’de muharrem kelimesi ay ismi olarak geçmemekle birlikte saldırıya uğrama durumu hariç savaşın haram olduğu aylardan söz edilerek bu aylara saygı gösterilmesi emredilmiştir (el-Bakara 2/191, 194, 217; el-Mâide 5/2, 97; et-Tevbe 9/5, 36). İbn Abbas’tan, Fecr sûresinde üzerine yemin edilen “fecr”den (89/1) maksadın muharrem ayı olduğu şeklinde bir yorum rivayet edilmiştir. Aynı sûrede yine üzerine yemin edilen on gecenin (89/2) muharrem ayının ilk on gecesi kabul edildiği de belirtilmiştir (Taberî, XXX, 107). Resûl-i Ekrem, muharrem ayını “Allah’ın ayı” olarak nitelendirip ramazandan sonraki en faziletli orucun bu ayda tutulan oruç olduğunu ifade etmiştir (Müslim)

Muharrem’in onuncu günü âşûrâ günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir. (Serahsî, el-Mebsût, III, 92).

Resûlullah efendimiz âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî)

Peygamber efendimiz muharrem ayının dokuzuncu- onuncu günü yahut onuncu- on birinci günü oruç tutmuştur.

Anadolu’daki Alevî-Bektaşî geleneğinde de muharrem ayının özel bir yeri vardır. Bazı peygamberlerin kurtuluş günleriyle dördüncü imam Zeynelâbidîn’in kurtuluşu için tutulacak oruçlar ve Kerbelâ’da Hz. Hüseyin ile diğer şehidlerin yasının tutulması amacıyla yapılacak faaliyetler bir erkânla düzenlenmiştir. Bu ayın ilk on veya on iki gününde oruç tutulması gerekir. Bu günlerde tıraş olunmaması, çamaşır değiştirilmemesi ve yıkanılmaması, cinsel ilişkide bulunulmaması, eğlenceden uzak durulması, ağıtlar, mersiyeler ve nefesler okunması gibi uygulamalar yaygındır. Bazı yerlerde su içilmemesi şeklindeki su orucu âdetine de rastlanmaktadır. Ayrıca Fuzûlî’nin Hadîkatü’s-suadâ adlı eserinin okunması yaygın bir gelenektir (Noyan, s. 86-87; Tur, s. 184-196).

Muharrem ayını da fırsat bilerek Allah’a naz ve niyazlarımızı ulaştırmalı, dualar etmeli, ahlaki erdem konusunda gayret sarf edilmelidir. Elbette her zaman dua etmeliyiz, ibadet etmeliyiz. Ayların ve günlerin kıymetinden dolayı bilinçli davranmak ve ruhen uyanık olmaktır muradımız. O yüzden muharrem ayında da bunu ihmal etmemeliyiz. Oruçlarımız, namazlarımız, hayrı hasenatımız bol olmalı. Ehli beyt iyi anlaşılmalı ve okunmalı. Kerbelâ şehidi, şehitler piri Hazreti Hüseyin efendimizin hakikat mücadelesi iyi anlaşılmalıdır. Peygamber efendimizin torunu, Fatıma anamız ve Ali efendimizin küçük oğlu Hüseyin!

Şehadeti bir ibret tablosudur. Emevi hırsının kan donduran iştahı bir peygamber torununa kıymış o günden bugüne bu olayı Müslümanlar hiç unutmamıştır. Yürekleri yanmıştır. Muharrem ayı bize bunu da bir kez daha hatırlatır ve ibret nazarıyla nazar etmemize bir vesiledir.

Yüzüm gülmez şu dünyada;

Kaldım artık ben sılada,

Hüseyin’le Kerbelâ’da,

Çağırırım Ey Dost seni!

Diyelim ve niyaz edelim:

"Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. Allah Efendimiz Muhammed'e âline ve ashâbına salât u selâm eylesin! Allah'ım! Sen ebedîsin, Kadîm'sin, Evvel'sin. Fazl u ihsânın çok yücedir. Her şeyi kaplayan ve her şeyin sığınağı olan cömertliğin çok yücedir. Yeni yıl gelmiş bulunuyor. Bu sene içinde bizi şeytandan, onun dostlarından ve ordularından korumanı istiyoruz. Şu dâimâ kötülüğü emreden nefse karşı yardımını istiyoruz. Sana yaklaştıracak işlerle meşgul olabilmem için yardımını istiyorum, ey Celâl ve İkrâm Sâhibi olan Allah'ım! Allah, ümmî nebî Efendimiz Muhammed'e, âline, mübarek ve temiz ashâbına salât eylesin! Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a özeldir."

Muharrem ayı her birimize mübarek olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar