Akın Ok
NAMLI PASTIRMACI VE BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ EMİN MEPA
"EMİN MEPA EMEĞİNE ŞİİR SELAMIM" ...
Ezberleri bozan insanlığın gözlerinde sardın yüreğimizi
Masal çocukları kalalım diye sevgi atlasını serdin önümüze
İstanbul senin sokağında şenlendi,hüzünlendi bazen
Nasıl yaşattınsa tarifi yok ekmek sokağının
Misafir geldiğimiz dünyaya en çok sen yer açtın ya!
Evlerimizin coşkusuna can suyu katarken
Pusulandaki insanlık aşkının çocuklarında
Azalmayan yurdun değirmeninde fenerimiz oldun!
İstanbul tarihinin kitaplarında onların yeri olmazsa eksik kalır ki
Namlı Pastırmacı tabelasında ülkemizin en zor günlerinden geçen bir ailenin başarı öyküsünün asılı olduğunu bilmeliyiz.
İşte; İnsanların yaşam nefeslerini aldıkları ata yadigarı iş merkezi ve sofra yaratmalarının mutlaka umudu olmuştur.
Eminönü gibi her sokağı tarih kokan bir ilçenin içinde mucizeler yaratanlar olmaz mı?
Öncelikle; Emin Mepa'yı yad etmeden bu sayfanın güneşini yükseltemeyiz!
Onun sevgisinde yeşeren bu meze evinin macerası uzun soluklu adımlardan geçerek kurulan fabrikaların anahtarında bizlere
O ilk pastırma ve sucuk tadının ulaşmasını sağlayan bir ömür sofrası zenginliğinin ilk durağı olmayı başarıyor.
Bir tarafta Mısır Çarşısı gibi bir anıt mekanı diğer tarafta
Kurukahveci Mehmet Efendi ve Kuruyemiş dükkanları onların etrafını saran şekerci dükkanları
Ama en görkemlisi ve herkesin merakla,gülen gözler ile adımlarını hızlandırdığı dükkan Namlı Pastırmacı olacaktır.
İçindeki enerjiyi yayan bir ailenin o içtenlikli esnaflığından kim uzak durabilir ki
Emin Mepa müthiş çalışkanlığı,sabrı,titizliği ile çocukları
Esen Mepa,Engin Mepa,Emel Mepa saatini hazırlamıştı!
Bizlerinde tanık olduğu çocukluk yıllarının çıraklığında onun vefası ve vicdanı sargısında öğreniyorduk hayatın köprüsündeki yaşamı!
Emin Mepa ülkenin en sıkıntılı günlerinde bir öncülük yaptığı özel bir kurumu kuran özel bir insandı ki
Türkiye sofrasının şarküteri ve meze tarihinin mutfağına en iyi ürünler sunarak ayakta kalmaya çalışması büyük alkıştır.
Aslında Emin Mepa gibi deha girişimciler olmasa memleket dünya sofrasında yerini alamayacaktı.
O hem yaşarken hem de ölümünden sonra efsane olmayı başardı ve çocuklarının yürekli çabasını görerek aramızdan ayrıldı!
Yattığı yer incitmesin ışıklar içinde uyusun Emin Mepa...
Şimdi; Engin Mepa zamanına akan satırları anlatmaya geldim.
O da bırakılan hazinenin kahramanı olarak emek ve alınteri döken yıllara işletmeci zekası ile hamleler katmayı hızlandırdı.
İnsanların Hasırcılar Caddesindeki bu özel ve özgün mekana gelmesi bir mutluluk paylaşımı olarak çoğalıyordu.
Çünkü; herkesin gözü vitrindeki pastırmalar,sucuklar,zeytinler,ithal peynirler ne yok ki
Tabii ki o yılların içinde dışardan gelen ithal peynirler kapış kapış satılıyor,
Engin Mepa bir pastırma çemenlemesini dükkan önünde yapınca herkesin dükkana adımları daha da artıyordu.
Asıl ilginin özel müşterileri vardı onların havyar,rokfor peyniri,çitero salamı,balık yumurtası,mortadella,şambon,amerikan salatası doruktaydı.
Peki; bu kadar kısa zamanda Namlı Pastırmacı niye şöhretini yakalamıştı?
Çünkü; ülkemizin mutfağında bir ilke imza atan sofrayı kurarken
Aynı zamanda ticari paylaşımın hızlı esnaflığında saygınlık yaratmışlardı.
Gazinoların sipariş verdiği özel yerlerden biriydi.
İstanbul'un Meze ve Şarküteri Müzesi olmalarının büyüsünü yakalamaları süpriz değildi.
Emin Mepa'nın kardeşi Necdet Mepa ile ortaklıklatı vardı ama uzun sürmediğini hatırlıyorum.
Evet,1929 yılına gönderme yapmaları başka bir tarihi sahiplenme olsa da
Bu günlere gelen Namlı Pastırmacı çizgisinin bayrağı sayılır!
Türkiye'nin renkliliğine hiç beklenilmeyen bir zamanda
Türkiye'nin hiç görülmedik yaşam kapısında
Türkiye için böyle bir özel dükkanın açılması ve tarih yazması dünya da olaydır!
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Emin Mepa ışığında
Ailesine bir teşekkür madalyası vermelidir.
Namlı Pastırmacı sadece kendi namına değil ülkemizinde namına nam katmış
Bir kültür elçisi kurumu olmuştur.
Dünyaya insanlık sofrası kuranlarla kurmayanların bir farkı onların tarihe taşıdıkları değil mi?
Engin Mepa'nın çalışma aşkına,sevgi insanlığına hep hayran olmuşum ki
Ben de özellikle sanatımın fenerinde çok tuğla koymamı sağlamıştır.
Onun işinde ilkeli, emekçi disiplinini bir mimarın bina yapımı öncesi hazırlığına benzetirim.
Sonuçta; her mezenin hazırlanışı ve sunulması ya da
Ezine'den gelen peynirlerin buzhane depolarında incelenmesi dikkati bir meslek aşkı değildir sadece!
Mesleğinde ve İş dünyası dışında toplumla denge kurmak kolay olmuyor.
Engin Mepa hem insani dervişliği hem de yaratıcı adımlarını gönülden yaşayan insanlık sevdalısıdır.
İstanbul'da Namlı Pastırmacı kapısından ne insanlar ne saatler akıyor
İstanbul'la kardeşliği geçmişin gelecek deryasında günlerin mutluluğu için
Fatih Sultan Mehmet yaşasaydı ilk ziyaret edeceği yer Namlı Pastırmacı olurdu.
Mustafa Kemal Atatürk bir fırsat yakalasa mutlaka buraya gelecekti.
O zaman biz sanatçıların Namlı Pastırmacı çıkarması Eminönü durağından
Yeni açılan Karaköy Namlı Gurme mekanına uzanması geçikmesin ki
Bütün sıkıntılara,bütün acılara rağmen krizleri aşacak namımız olduğu gibi
Umutları çoğaltacak sanatımız,şarkılarımız,şiirlerimiz,tiyatrolarımız,sinemalarımız
Namlı Pastırmacı sahnesinden dünyaya çağrısını yapsın artık!
1929'dan 2022'ye uzanan elin farkında olmak için
Mepa'lar Ailesinin başarısındaki notanın rotasına liman olan
Yeryüzü sofralarını yalnız bırakmayalım.
Engin Mepa enerjisi hepimizi çalışanlarıyla beklerken
Engelleri aşa aşa
İstanbul trafiğine yakalanmadan
Bir kahvaltı saatini kurarak;
Onun zaman tünelindeki alkışına koşuyoruz
Çayın deminde durmayan ümitler gibi
Dünya sabahlarına selam olsun
Dünya sofralarını çoğaltanlara merhaba
Dünyanın dünyasını yaşatanlara muhabbetle!