Akın Ok
RÜZGAR FİDAN SANATI VE AŞKI
Rüyalarından uyanan zamanın çocukları
Bir gecenin kalbine sığamazlar!
O gökyüzü altındaki yaşamın renkleri
O ekmek dağıtan yeryüzü alnına fırça olurlar.
İşte,Rüzgar Fidan tarihinde saklı kalan
Sanatın dağlarında şahlanan
Bilinmeyen okullar kapısında
Gözlerinde duran hayatın elleri
Renklerin senfonisi yazar
Renklerin coşkusun'daki aşkın aynasına çağırır!
Türkiye cennetinin alaylı
Sanatçılar kuşağının yarattığı
Kahramanlar ordusunun yüreğinde
Kendi tarihini yalnız yazanların
Destanlaşan insanların
Karşılıksız dünya kuranların
Dibine kadar direnenlerin ülkesidir!
O sanatçılar penceresinde duran
Değerlerini yitirmeyenler arasında
Rüzgar Fidan okulunun bahçesi olmaz mı?
Bütün yokluklara rağmen sanatını yaşatmaz mı?
Ne ölümler saatinde
Ne de yıkımlar canında
Nedensizliklerin suratına fırça darbeleri bırakmaz mı?
Velhasıl ki
Rüzgar Fidan tanıklığında
İstanbul'dan dünyaya resim sanatının mutfağını
Ülke canında sanat aşkını işleyen alınteri kardeşliği olan
Dünya resim müzesi anahtarını önümüze koyan
Yürekli Rüzgar Fidan var!
Gün gelir türküler mızrabını çalar!
Gün gelir memleket kartallarına arkadaş olur.
Gün gelir vatan toprağında ceylanların yüzüne bakar
Gün gecikmeden insanlığa insanlığını katar ki
Göçüp giden sanat ustalarına
Gönlü kalan çocuklar ormanına
Gönlünü verir.
Gerçek aşkında yıkanan zaman atölyesinde
Erdemin görkemine tarih halısı işler!
Rüzgar Fidan sanatındaki can suyu
Bazen yaslanır yeryüzü adaletinde
İnsanlık sayfaları açanların portreleri olur!
O zamansızlık kuyusunda yanan ellerinde
Bir ömrün renkler senfonisi
Avni Arbaş selamını
Balaban yüreğinde
Bedri Rahmi Eyüboğlu damlası
Fikret Otyam cesareti
Nuri Abaç nakışı
Mihri Müşfik Atatürk'ü olur!
Yetmez mi?
Şimdi; Kadıköy sofrasında
Yurdun her karış sokaklarında
Yaşam okullarının ışığına
Rüzgar Fidan eserleri duvar saati gibi asılırsa
Sakın şaşırmayın!
Ben astım bile...