Birkaç ay evvel Pegasus Hava Yolları ile İsveç’ten Türkiye’ye uçtuk. Uçağın içi tam bir kaostu. O sıralarda şehir içi otobüslerine dolmuşlarına fazla yolcu aldıkları için çok büyük cezalar veriliyordu. Ya bu uçakların hali neydi?

Uçak içi tıka basa doluydu. Dahası koltuk araları eskiye daha göre daha dardı. Yarım metre var mıydı acaba? Üç kişi yanyana sıkışık bir şekilde oturduk. Önümüzdeki ve arkamızdakilerle neredeyse kucak kucağaydık. Üstelik önümdeki koltuk bozuktu.Üstüme yapışık vaziyette saatlerce öyle alt alta üst üste yolculuk yaptık. Arada öksürüp tıksıranlar, ağlayan çocuklar... Maskelerini çıkarıp yiyip içenler, birbirinin ağzının içine girerek sohbet edenler. Şimdi durum nasıl? Aynı kaos...

Durum böyleyken, 2020 Aralık sonundan itibaren virüs belasına karşı yurtdışından gelecekler için yeni bir dizi önlem alındı. Bu önlemlerin çoğu aslında daha önce de var olan önlemler. Tek yenilik 6 yaş ve üzeri yolcuların kalkış saatinden önceki 72 saat içerisinde PCR testi yaptırmaları ve belgelerini uçuştan önce gösterme zorunluluğu…

Önlemler almak kuşkusuz gerekli. Ancak her an değişime uğrayabilen bu virüs belası şu sıralarda, ağızdan alınan PCR testi negatif olsa bile ciğerlerde faaliyetini sürdürebilen ve bulaşıcılığını devam ettiren bir kılığa büründü. Bu durumda uçakların koltuk araları açılmadıkça, maske kuralına uyulmadıkça ve uçuşlardaki yolcu sayısı azaltılmadıkça bu önlemlerin çok etkili olamayacağı da besbellidir. Üstelik bu kuralın uygulanması oldukça güç ve gurbetçilerimize fazladan yükler getiriyor. Binlerce gurbetçimiz fırsatçı test merkezlerince tokatlanıyor.

Emekli olunca zamanının büyük çoğunluğunu Türkiye’de geçirmeye başlayan ama sağlık sorunları nedeniyle zaman zaman İsveç’e gidip gelmek zorunda olan bir dostum yazdı. Bu kez gitmiş ama dönememiş. Şöyle diyor:

“Artık İsveç’ten Türkiye’ye dönmek bir işkence.... Bu testi hastahane ve sağlık ocakları yapmıyor. Mantar gibi fırsatçı test merkezleri türedi. Bunların insafına kalmış durumdayız. Test ücreti 2000- 2500 kron (aşağı yukarı aynı miktar TL) ... Ne tutturabilirlerse. 500- 600 krona bilet alıp 2500 kron test ücreti ödemek mantıklı gelmiyor. Sonucu da iki günde veriyorlar. Hava yolları da testin en fazla 72 saat önce alınmış olmasını istiyor. 72 saat üç gün eder Bunun iki günü zaten sonucu beklemekle geçiyor. Sonuç negatif ise biletini alabilirsin. Yani geri kalan bir gün içinde planını yapıp, biletini bulup alacaksın. Doktor kontrolümü yaptırmak için İsveç’e geldim; şimdi dönmek istiyorum, geri dönemiyorum... Bunalıma girdim.”

Önerisi şu:

”Örneğin İstanbul Havaalanı’nda test istasyonu var. Yurtdışından yolcu gelen tüm havalanlarımızda bir test istasyonu kurulursa, 250 Türk Lirasına yapılan bu test hem yurtdışında insanların mağdur olmasını engeller hem de bu para ülkemize kalır”.

Dostumuzun açıkladığı bilet fiyatları şu anda var olan fiyatlar ve bir emekli için uygun. Ne var ki, bu fiyatları her zaman bulmak mümkün değil. Her an için yükselebilir.

Emekli bir insanın sağlığı için yıllarca çalışmış olduğu yere gitmesi ve kendisini yıllardır tedavi etmiş olan, her türlü rahatsızlığını, kullandığı ilaçları bilen doktoruna görünmesi zorunlu. Ama yol parası, orada kalması, doktor- ilaç masrafı?.. Buna bir de 2000 - 2500 lira daha test parası bindiriyoruz. Emeklinin altından kalkamayacağı bir yük!..

”Elçiye zeval olmaz” diyerek yetkili ve etkililerimize duyuruyoruz. İstenirse halledilir. Burası Türkiye...