ESRA EROL KAHRAMAN DEĞİL Mİ?

Şimdi, 

Bitlis Şehitlerimizin acısını başımızın üstünde taşırken 

Onlar gibi vatan ve insanlık aşkında yürek olan kardeşine haksızlık yapmayalım!

Türkiye Cumhuriyeti yangınlar yüz yılından bir insanlık devrimi ile kurtuldu.

Bu bedelin içinde binlerce yurdun çocuğu bayrak oldu.

Öncü kadınların taşıdığı sabır ve alınteri emeğinde yıkandı acılar.

Anadolu tarihinin eşsiz okulunun birinci öğretmeni analar oldu.

Toprak'ta çalıştılar,

Çocuk baktılar,

Kocalarını leğende yıkadılar,

Kendilerini unutup durdular,çünkü mutluydular!

 

O yüzden dünya kadınlarının emek mücadelesi gününün ve yaşamının  

Hala alacaklı olduğu kapitalist dünyanın patronlar sayfasını biliyoruz.

 

Değerli Esra Erol ile karşılaşmam;

Korona günlerinde televizyon kanallarında haberleri izlerken olmuştu.

Kullandığı dil,programdaki içtenliği,gülen ışığına yakalandım.

Aşk yüzlü bir davanın insanı olması etkilemedi desem yalan olur!

Türkiye'nin  geldiği ve getirildiği yerin başka bir boyutunu ondan öğreniyorduk.

Belki

Sanat Akademilerinde hoca olsa bu kadar olurdu.

Oysa, paylaştığı konuların temaları ağır ve klinik vakası haline geliyor.

 

Evden kaçan kızlar,

Kocasından dayak yiyen anneler,

Yetim bırakılan çocuklar,

Kadınları aldatan erkekler,

İşyerinde en yakınını dolandıranlar,

İçerde,dışarda 

Üretime katılan,katılmayan bütün sosyal ilişkiler ağının toplamında

Yurdumun yeni insanlık halleri ve trajedi ötesi zaman kayıplarının sahneleri!

 

Esra Erol cesur karakteri ve dingin duran yüreği ile 

Bu insanların bazen yalanlarını,bazen gerçeklerini 

Sayfa sayfa koyuyor önümüze ki

Vay be diye biliyorsunuz;

Ülkem nereden nereye gelmiş,daha neler duyacak ve göreceğiz?

 

Esra Erol'da acele etmeyen diyor zaten!

O elinden gelen bütün özveri içinde yıkılanları onarıyor,

Yakılanlara merhem olmak için bitmek bilmeyen enerjisini harcıyor.

Fakat, öyle bir yere geliyor ki

İnsan bir anda ekranın başından kaçmak istiyor.

Neden mi?

Esra Erol'un suçunu ne?

Eğer, Cumhuriyet Devrimlerini yapmış ülkenin kadınları 

O ülkenin üretiminde yer edinemezse veya sözü geçmezse ne yapsın?

Ataerkil sistemin karanlık elleri kadınları hep bir çukura bırakıyorsa,

Kadını kadına düşman eden örümcek ağını örmüşse 

Esra Erol'un vereceği nefes programı olacaktır.

 

Ben buradan bir çıkışa gelmek için bir kaç şey daha yazacağım.

Bir kadın çok şey demektir.

Bunun gerçekliğini anlamaktan çok onun değerini kullanmak üzerine

Kurulan dünyanın acımasızlığında baş kurban kadınlar oluyor.

Tarih'te savaşcı kadınların kurduğu dünyanın insanlık vatanları 

Terazinin doğru ve yanlış tarafını belirlemiş olsalar  bile,

Bu gün emek ve sermaye çelişkisinin aynası öyle değil!

 

Esra Erol bir devletin canına can suyu katan Kibele;

Bir şiir kadar sessiz

Bir fırça kadar masum

Bir fotoğraf kadar siyah ve beyaz

Bir film kadar sonsuz

Bir dans kadar sahnesiz

Bir şarkı kadar çığlık

Bir heykel kadar mermer damlası

Aşka Boyanacak Dünyanın çileli,yaratıcı,rüzgar gülü

O sadece bir program yıldızı değil,

Ülkenin derdini bilen bilge

Ülkenin gerçeğini dinleyen derya

Kimsesizliği yıkan alfabenin sofrasındaki 

Adalet okulu öğretmeni,öğrencisi 

Yalanlar yıkılıp memleket memleket olsun diye 

Zaman tünelini boş bırakmayan 

Esra Erol yıldızı...

ESRA EROL ŞİİRİ

Engelleri aşan hayat katarı

Sardı ömrün yaralarını

Rüyasız kalan çocuklar için

Anadolu yurdunun kalbi susar mı?

 

Ezber bozan zamanlar yok mu?

Renkler sofrasına insanlık yakışmaz mı?

Onlarca mutluluk saklanır mı?

Labirentindeki kötülükler aşılır, kainat dile gelmez mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar