İsmail Aydoğmuş

İsmail Aydoğmuş

MELİKÖY’LÜ MAHMUT YALÇIN’IN AĞITI

Divriği’nin Meliköy de köylüler mal yayma işini sıraya koymuşlardı. Yayma sırası hayvan sayısına göre mal sahiplerine bölünmüş, üç hayvanı olan üç gün, beş hayvanı olan beş gün malları otlatırdı.

2011 yılının Sonbahar aylarından birinde sırası gelen Meliköy’lü Mahmut Yalçın her zamanki gibi Güneş İstasyonu’nun Çetinkaya Meliköy tarafında ilk tünelin (Ali bey Tüneli) üzerinde kendisinin ve köyün büyük baş hayvanlarını otlatmaktaydı.

Mahmut Yalçın, akşam olup köye dönmeyince köylüler aramaya çıkarlar. Mahmut Yalçın, köylüleri tarafından ölü olarak bulunur. Acaba huysuz hayvanlardan, tosunlardan biri tos mu vurdu? Yoksa domuz, ayı gibi vahşi hayvanlar ile mi karşılaştı bilinmez?

Olay Divriği’ye karakola bildirilir. Jandarma, savcı gelip olay yeri zaptı tutarlar. Divriği de Devlet Demir Yolları’nda memur olan akrabası İsmail Yalçın işyerinden olayı duyup, apar topar olay yerine gelir. Savcılığın nezaretinde akrabası İsmail Yalçın’ın refakatiyle ceset minibüsün üzerine koydukları tabutla Sivas’a Adli Tıp Kurumu’na götürülür.

Adli Tıp yaptığı incelemede kaburgalarının kırık olmasından dolayı, geçirdiği iç kanamadan öldüğünü rapor eder. Olay İstanbul’daki oğullarına ve çevre illerde olan akrabalarına duyurulur. Bu arada iki otobüs ve özel araçlarla Sivas’a gelen evlatları cenazeyi Meliköy’e getirir. Ağıtlar ve gözyaşları içerisinde Meliköy mezarlığında toprağa sırlarlar.

MELİKÖY'LÜ MAHMUT YALÇIN KİMDİR?

Mahmut Yalçın Cumhuriyetin İlk Kadın Muhtarlarından Elö Çavuş’un yeğenidir. Babası ölünce Elö Çavuş büyütütr.

Köylülerin Elö Çavuş dedikleri Elif Hanım Kürtbeyaz (Soğulcak) Köyü’nden değirmenci Şer Hasan’ın kızıdır. Elif kız o köyde babasının iş ortağı Alikgilden Mıstığın (Mustafa’nın) küçük oğlu Bektaş ile evlenir. Bektaş seferlikte Sarıkamış’a askere gider. Askerden geri dönmez, şehit olur…

Artık Elif genç yaşta dul kalan şehit eşi güzel bir gelindir. Elifin ailesinin diğer oğlu da şehit olunca kayın babası da oğullarının aramaya gider. Irmağa düşerek hakkın rahmetine kavuşur. Kaynanası da iki oğlunun ve eşinin acısına dayanamaz hakkın rahmetin kavuşur.

Bir süre Kürtbeyaz da baba evinde kalan Elif, Meliköy’lü Kösegilden (İbo Kâhyagilden) İbo Kaa’nın kardeşi Ahmet Çavuşun oğlu, Yusuf Çavuş’la evlenir. İbo Kaa evli olan beş evladından dördünü Çanakkale’ye gönderir. Sadece biri döner.

İşte böylesi şehitler veren Mahmut Yalçın’ın dedesi olan Mahmut’ta Çanakkale de şehit kalır. Mahmut Yalçın’ın Babası ise Cemal ağadır. Oğluna babasının adını verir.

Elif, evlenirken Elif’in Yusuf Çavuş’a bir şartı olur. “Yusuf bu dünyanın bin türlü hali var, ola ki Bektaş askerden gelirse senden ayrılırım. Onu üzgün görmek benim içimi acıtır” der ve evlenirler.

Artık mutludur çocukları olur. Derken, Yusuf Çavuş o süreçte hastalanır ve Erzincan Hastanesi’nde yatar. Elö ziyaretine gider, hoş beşten sonra camın kenarına oturur hüzünlü hüzünlü camdan dışarıyı seyreder. Yusuf Çavuş Elö’sünün durumuna bakar “Elö nereye bakıyorsun?” diye sorar. O da “mezarlığa baktığını” söyler. Yusuf Çavuş yılardır sakladığı sırrı anlatır. “Üzüleceksin ama söyleyeyim mi?” der. Elö “Buyur seni diniyorum” der. Yusuf “Elöm, Bektaş benimle yaralı geldi, bu mezarlıkta yatıyor” der. Elif bir ağıt koparırlar. Yusuf’una sarılıp teşekkür ederek, hastane çıkışında mezarı ziyaret edip, köye dönerler.

1934 yılında Doğu’ya Divriği Kars yönüne başlanan demiryolu inşaatının başında işçilere çavuşluk yapan Elö’nün eşi Yusuf Çavuş, Divriğili Müteahhit Nuri Demirağ’ın taşeronu olan Ödek Köylü eniştesinin işçilerinin çavuşudur.

Yusuf Çavuş hastalanınca işçilerin çavuşluğunu Elö Hanım yapar. Bu nedenle adına “Elö Çavuş” derler.

Elö hanım beşi kendi çocuğu, diğer eltilerin ikişer çocuğu gardaşının evlerin dokuz evin yönetilme işini, yani keyveniliğini yapar.

Atatürk’ün Köy Kanunu'nun 20. Maddesi’nin değiştirilmesine dair 26 Ekim 1933 tarihli ve 2329 sayılı kanunun çıkarılmasıyla; kadınlara köy muhtarı ve heyetlerine seçilme hakkı tanınır. Kadına seçme seçilme hakkı tanınınca okuma yazma bilen Elö Çavuş köyün muhtarı seçilir. Meliköy de eski muhtar olan kocası Yusuf Çavuş’tan mührü alır.

Beyaz atıyla gezen Muhtar Elö Çavuş Divriği de kaymakamın, hâkimlerin, eşrafın, esnafın saygı duyup, çekindiği bir kadındı.

Mahmut Yalçın, işte bu Elö Çavuş’un yeğeni aynı çatının altında olan Yusuf Çavuş’un emmi çocuğu Cemal’lin. Cemal’le Zilfi’nin oğludur.

Mahmut Yalçın 1939 yılında Meliköy de dünyaya gelir. Küçük yaşta babası Cemal Yalçın’ın ölümü üzerine yetim kalır.

Demiryoluna işçi olarak girer. Aynı köyden Nergis hanımla evlenen Mahmut Yalçın, Hüseyin, Ali, Cemal, Savaş, Leyla adlı beş çocuğun babasıdır.

DDY’dan işçi emeklisi olan Mahmut Yalçın, 4 Eylül 2011günü 72 yaşında hakka yürür.
Mahmut Yalçın gönlü, gözü tok, misafirperver, dost canlısı biridir. Gerek eşi Nergis Hanım, gerekse Mahmut Yalçın sofrasına dostluğuna cömert insanlar olduğu için cenazesi mahşeri bir kalabalıkla kaldırılır.

Mahmut Yalçın’a Güneşli Ozan Garip Hıdır şu ağıtı yakar.

MAHMUT YALÇIN KİRVEM HAKKA YÜRÜDÜ

İki bin on birin son bahar günü

Bir figan duyuldu Keçikaya’dan*

Koşuştuk genç yaşlı atlı yayadan

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

 

Tabaka çakmağı saat bir yanda

Çığlıklar atılır ağıt bir yanda

Teselli bir yanda öğüt bir yanda

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

 

Felek bu yiğide bir pusu kurdu

Kaleye almazdı çakalı kurdu

Ayı mı saldırdı tosun mu vurdu

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

 

Nergis kadın yiğidiyle övünür

Sarı gülüm deyip dizin dövünür

Bundan sonra ağlar yanar gövünür

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

 

Olmamış kimseye garezi kini

Onun için yanar ararız seni

Yerin cennet olsun çok üzdün beni

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

 

Yâri yandı yavruları meleşti

Konu komşu acıları böleşti

Ecel geldi Azrail’le güleşti

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

 

Na’şını Adli Tıp’a saldılar

Teninden kanından örnek aldılar

Bilmem kabahati kime buldular

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

 

Garip Hıdır yine yazdı bir destan

Acılı ayrıldı o güzel dosttan

Allah’ın takdiri bir şey yok kasten

Mahmut Yalçın kirvem hakka yürüdü

OZAN GARİP HIDIR

Kaynak Kişi: Ağıtı yakan kişi Ozan Garip Hıdır Culha, 08.04.1960 yılında Güneş köyünde doğdu. Yedi çocuklu Yusuf ve Fatma’nın tek oğludur. Lise Mezunudur. Belgüzar hanımla evli, üç çocuk babasıdır. 1974 te tren kazasında tek ayağını kaybeder. 2001 yılında Ankara da çalıştığı İmar İskân Bakanlığındaki işinden emekli olur. Divriği Güneş Köyü’nde yaşıyor. Sazı sözü güçlü bir halk ozanıdır.

Kaynak Kişi: İsmail Yalçın 1960 Divriği Meliköy doğumlu Divriği Lisesi’nden sonra devam ettiği Saman Pazarı Ankara Lisesi’nden mezun, evli iki kız çocuk babası Devlet Demiryolu memur emeklisi Mersin Mezitli de oturur.

Derlemecinin Notu 1: Bu ağıtın derlenesinde emeği geçen başta ağıtı yakan değerli Ozan Hıdır Culha’ya, Mahmut Yalçın’ın kardeşi değerli İsmail Yalçın’a ve Mahmut Yalçın’ın oğlu Hüseyin Yalçın’a, oğlu Ali Yalçın’a, Meliköy Muhtarı Adıgüzel Bozkurt’a, Ozan Culhani Musa Çulha’ya, Ozan Mustafa Akıl’a, Arş.Yazar Kasım Gürbüzer’e teşekkür ederim.

Derlemecinin Notu 2: Mahmut Yalçın’ın hakka yürümesinden sonra beş çocuğunu yetiştiren elleri öpülesi Anadolu kadını Nergis Yalçın Ana 70 yaşında ve hayattadır. Saygılarımı sunuyorum.



* Meliköy’ün yeni adı Keçikaya’dır.

Eşraf: Bir yerin varsıl ve tanınmış, ileri gelen, sözü tutulan, etkili kişileri.

Önceki ve Sonraki Yazılar