YURDUN YÜREKLİ ŞAİRİ ŞADİYE GÜRBÜZ

"GİZLİ GÖZ"

Şu feleğin gücü bize mi yeter?

Her şeyimde onun parmak izi var

Ağzından ne çıksa ölümden beter

Sol yanımda zaten ince sızı var

 

O ki görüneni görünmez eder

Kemiğim yerlerde o kinler güder

Nasılda aldandık ters gitti kader

Her alaca kışın elbet yazı var

Yediğim darbenin sayısı pek çok

Hangisini saysam sinemde yok yok

Yürek acılara ta ezelden tok

İçtiğim zehiri saysam azı var

 

El kusur kapatsa gözüm görüyor

Hakkaniyet ölmüş yürek çürüyor

Kendisi uçarken beni sürüyor

Atılan adımda ecel hızı var

Aşk'tan sendeleyip yere düşerken 

Dumansız harlar var yürek pişerken 

Yaşam kavgasında yalnız koşarken 

Yolda yoldaşımın ayak tozu var

 

İşte, bu yüzden ki kızar dururum 

Zaralı indinde yüce gururum

Bir gün yakalarsam onu vururum

Gönlümün tahtında onun gözü var 

Keşkelerde gözüm olmadı!

Şadiye Gürbüz, Erdoğan Sıcak ağabeyimiz ile zaman tünelinin ışığında durmuşlar ki

Şimdi; Basad tarihinin uğradığı haksızlıklara ve sahipsizliklere girmeyeceğim canlar!

Zaten onu yeterince anlattık ve sanatın sayfalarında kara leke olarak suç ortağı olanlar yargılanacaktır yüreklerde

Dünyanın canında bir gündem içinde yaşarken 

Türkiye'nin Öncü Kadınları ve Sanatçıları yaratılarını ihmal etmeden tarihe armağan ediyor 

Bir o kadar eylemleri ile yeni düşüncelerin düşlerini açıyorlar.

Kadın Ozanların öne çıkışına şahit olurken 

Onların algılarındaki derinliği ve içtenliği görünce şaşırmadım!

Onların insanlığındaki rövanşlarında sistemin köklü analizleri ve çözümlere akan programları var ki

Hafife almak ileride büyük pişmanlıklara neden olur.

Dünya sanat aremasının 300 yıllık geçmişinde büyüyen kadın manifestoları 

Emek Kadınlarını her alanda öne çıkardı.

Emeğin yaratıcı alınterinin kurduğu dünyada onların ağırlığı daha fazla!

Şadiye Gürbüz kaleminde duran birikimlerin divanında 

Yaşanmışlıkların yeryüzü gözlerindeki cesaret dirilişi çıkışını gelir.

Bu yüzden yazdığı sözlerin canında ezberler gezinmiyor

Ya da oyalanmış hayat karelerinin tekrarına raslayamazsınız.

İçinde biriken yıldızları dağıtırken 

İnsanlık savaşının geçmişinden geleceği sorgulayan imgeleri mucizesinde 

Yarının şiirini paylaşmak kadar 

Geleceği kuracak fermanın sessizliğine sığınmayan 

Anadolu bilgelerinden el alan kalbini yalnız bırakmadan 

Önümüze koyuyor ki

Artık, şiirler sofrasında kurduğu dünyanın limanına 

İnsanlığı davet ederken gülen rüzgarı 

Zaralı can türküsünü söyletiyor 

Sıdıka Su yürekliliği kadar 

Fatma Girik çığlığını şiirlerinde gördüm

Onun emek aşkına şiirler yağsın hep 

Demenin mutluluğu savaşın  dirençli güvercin kanadı!

 

ŞADİYE GÜRBÜZ KALEMİNDEKİ GÜNEŞ 

Şahinlerin gözlerinde yıkılmayan bir dağın elleri 

Ansızın gökyüzü renklerini sarar durur

Dinler bulutun kalbini

İçerden sarar rüzgarındaki sessizliği

Yönünü döner çöllere viran olur ki

Ezdirmez yalanlar nehrinde ömrünü

 

Gövdesinde taşıdığı mızrap aşkının telleri olur

Ümitlerin sokaklarına çıkar durur 

Rehberinin ikrarına varır

Bir bahçenin çocukluğu umutlanır sofrasında 

Üryan kalmaz vatanında şiirin saati

Zaferini kazanan insanlık doğumu gibi

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar