Azerbaycan Avrasya Hareketi Başkan Yardımcısı Şirvanov'un Demotiya haber sitesinde yayınlanan yazısı şöyle:

Rusya'nın son günlerde Ukrayna'da gerçekleştirdiği özel askeri operasyonun arka planında, başta Rus halkı olmak üzere tüm dünyayı ilgilendiren bir diğer konu da, Rusya'nın yaptırımlar altındaki ekonomik gelişimidir. Ben de bundan birkaç cümle ile bahsetmek istiyorum.

Öncelikle bu yaptırımın ve “Dünya markalarının Rusyadan gitmesi" ajitasyonunun kısa vadeli histeri için hesaplandığını belirtmek isterim. ABD'nin sahip olduğu küresel basın sistemi ve uzmanlar camiasının yaptırımlar ve "Rusya'dan ayrılan markalar" konusunda yarattığı ajitasyon, kısa vadeli bir panik yaratmağa hesaplanan bir sabun köpüğü gibidir. Bu ajitasyon, Rus nüfusunu yönetici tabakaya, yani Putin'e karşı yöneltmek için kısa vadeli psikolojik baskı aracıdır. Bu ajitasyon uzun sürmez, çünkü zamanla Rus halkı krizin medyada söylendiği kadar trajik olmadığına ikna olacaktır ve eğer bu uzun sürürse batı tarafından belirlenen hedef - Putin'i devirmek gerçekleştirilmeyecektir. Bu nedenle etki edebilmek için her türlü kısıtlamayı bir an önce uygulamaya çalışırlar.

Neden öyle düşünüyorum? Kendiniz düşünün: Rusya pazarı için uzun süre SSCB ile savaşan Anglo-Saksonlar ,SSCB'yi dağıtıp pazarı ele geçirdikten sonra böyle kolaylıkla bu pazarı terk edip rakiplerine mi verecekler? Dünyanın en aptal insanının bile bunu yapacağını sanmıyorum. Çünkü onlar Rusya pazarından çıkar çıkmaz yerlerini Çinli şirketlerin alacağını çok iyi biliyorlar. Bu, ABD'nin en büyük ekonomik rakibinin önemli ölçüde güçleneceği anlamına geliyor. Sizce Putin Ukrayna'daki Nazileri temizliyor diye bu şirketler yılda milyarlarca dolar kazançlarından vazgeçecekler mi?

Şahsen ben ihtimal vermiyorum. Anglo-Saksonlar o kadar aptal değiller. Bugün yapılanlar sadece geçici bir psikolojik baskı aracıdır. Rus halkı üzerinde psikolojik baskı. Onu iktidardakilere karşı ayaklanmaya kışkırtmak. Tüm bu yöndeki ifadelerin çoğu blöftür. Hiçbir kapitalist milyarlardan vaz geçmez.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron bile Fransız şirketlerine Rusya pazarında ayrılmamalarını açıkça tavsiye etti. Fransa'nın da, ABD'nin zayıflaması da dahil olmak üzere, kendi jeopolitik çıkarları olduğunu biliyoruz.

Ayrıca, Rusya'ya yönelik uzun vadeli yaptırımlar ve diğer ekonomik etki biçimleri çok etkili olmayacaktır, çünkü Avrupa'nın kendisi Rusya'ya enerji bağımlıdır. Mesela, bu savaş sırasında gaz fiyatı üç kat arttı.

ABD'nin eski Rusya Büyükelçisi Michael McFaul ve diğerlerinin Rusya'nın izolasyon edilmiş bir ülkeye dönüşmesi hakkında söyledikleri sadece gülünç. Rusya'ya yaptırım uygulayanlar Anglo-Sakson dünyası ve onun uydularıdır. Bunlar dünya nüfusunun yüzde 30'undan az. Rusya tarafındaki ekonomik güçlere örnek olarak Çin, Hindistan, Brezilya, İran, Türkiye ve diğer devler örnek olarak verilebilir. Yaptırımlar aslında bu tür ülkelerle ekonomik bağları güçlendirmek için olumlu bir itici güç olarak hizmet etmelidir.

Bunun Rusya içinde ne gibi fırsatlar yarattığından bahsetmiyorum. Çünkü bu konu çok geniş bir konu olup, detaylıca anlatılması gerekir.

Umarım başka bir yazıda...