
Ahmet Özdemir
GÜNAYDINIM, NAR ÇİÇEĞİM, SEVDİĞİM...
Bir sohbet toplantısında, zamanın Kültür Bakanı Avni Akyol, Feyzi Halıcı için “ülkemizin fahri Kültür Bakanı Feyzi Halıcı’dır,” demişti. Benim de feyzinden yararlandıklarımdan biri Feyzi Halıcı oldu. Bu yolların genç sayılabilecek bir yolcusu iken, onunla birlikte, başta Konya olmak üzere yurdun birçok yerindeki etkinliklerde olmuştum.
Paylaştığım fotoğraf, otuz sekiz yıl öncenin. Yer Sivas Şarkışla. Zamanın valisi Lütfü Tuncel. Rahmetli Dr. Ömer Günbulut, gazeteci Sirer Doğan mihmandarımız. Aşık Veysel ile ilgili bir panel yapıyoruz. Konuşmacılar, Sıra ile Feyzi Halıcı, Abdülkadir Sezgin, Doğan Kaya ve Ahmet Özdemir.
Feyzi Halıcı’nın birçok şiiri çeşitli bestekârlar tarağından bestelenmişler. Bunlar arasında buselik makamında Selâhattin İçli’nin “Bir geceden bin geceye sevdâ erişti niceye”, Cinuçen Tanrıkorur’un “Güneş gerdanlık boynunda güneş burcundan al geçer,” sözleriye başlayan şarkılarını anabiliriz. Ama şüphesiz dillerden düşmeyen “Günaydınım, Nar Çiçeğim”in ayrı bir yeri var. Şiir bir Hint efsanesi olan Anarkali’den esin almış: Anarkali, halktan bir gence aşık olan Hint prensesidir.. Anarkali'nin babasının askerleri, bu iki genci yakalar.. Ve güzel prensesi, diri diri duvara gömerler. Prensesin gömüldüğü yerde, baharda nar çiçekleri açmaya baslar.
Zaten Hint dilinde de "Anarkali", nar çiçegi demekmiş.. Hint Efsanesi Anarkali, halktan bir gence aşık olan Hint Prensesi'nin adı... Anarkali'nin babasının askerleri, bu iki genci aşktayken yakalarlar.Ve güzel Anarkali' yi, diri diri duvara gömerler. Prensesin gömüldüğü yerde, her bahar nar çiçekleri açarmış. Zaten "Anarkali", Hint dilinde nar çiçeği demekmiş.
Türkçe kaynakların aksine efsane yabancı kaynaklarda çok daha farklı aktarılmış. Hem fikir oldukları nokta Anarkali'nin diri diri duvara gömülmüş olması. Başka bir anlatıya göre, daha sonradan Jahangir İmparatoru olan Mugar Prensi Salim, genç bir prensken Anarkali isimli bir kıza aşık omuş. Kız dansçı ve asil bir kandan doğmamış. Bu aşk Prensin babası olan Mugal İmparatoru Akbar tarafından yasaklanmış.
Anarkali İmparator Akbar'ın emriyle, çarşının içerisindeki bir duvara canlı canlı gömülmüş. Onun güzelliğini anlatmak için Anarkali ismi ona bağışlanmış. Bu efsanenin çiçeği, Fevzi Halıcı' nın ünlü şiirine kaynak, Cinuçen Tanrıkorur'un da udunun tellerinde hayat bulan, Kürdilihicazkar şarkıya dönüşmüş...
Makam : Kürdili-Hicazkâr Usul : Nimsofyan Beste : Cinuçen Tanrıkorur Güfte : Feyzi Halıcı Seslendiren : Melihat Gülses
Günaydınım, Nar Çiçeğim, Sevdiğim...
Şavkıması, sana doğru yolların
Sana doğru, denizlerin çağrısı
Çırıl çırıl ötelerde bir güzel
Günaydınım, Nar Çiçeğim, Sevdiğim...
Çıkmaz sokaklarda bu minyatür kim?
Bu göğüs kim, ya bu gözler, bu saçlar?
Uzak bir özlemde ayak seslerin
Günaydınım, Nar Çiçeğim, Sevdiğim...
Kırk odanın kırkında da kırk güzel
Kırk aynada çengi çengi bir güzel
Çağlar ötesinde bir avuç nota
Günaydınım, Nar Çiçeğim, Sevdiğim...
Bu yıldızlar doğan günü çağrışır
Bu gündüzler gözlerini çağrışır
Ya kimlere verdin avuçlarını
Günaydınım, Nar Çiçeğim, Sevdiğim...
Vurdum tellerine seni, sazımın
Sende anahtarı, alın yazımın
Yağmur yağmur serpil yalnızlığıma
Günaydınım, Nar Çiçeğim, Sevdiğim...
Feyzi Halıcı’nın Halk Müziği tarzında bestelenip TRT’de sık sık okunan “Beni” isimli şiirini de anmadan geçemedim. Bu türküyü Karslı Aşık Mürsel Sinan havalandırmıştı.:
Beni Ettiler dost nazarında
Esir göze kaşa beni
Sorgusuz can pazarında
Yazdılar en başa beni
Başım yüce arşa değin
Gücünüz yeterse eğin
Meyil vermiş bellemeyin
Acı pişmiş aşa beni
Vursa ateş çam dalına
Demir döner at nalına
Kızgın hasret mangalına Y
apmayınız maşa beni
Yok bu işte sayım suyum
Gönülce olmalı uyum
Ben toprağın tohumuyum
Ekmeyiniz taşa beni
Kimler düşüme girdiler
Dal misali devirdiler
Gam yüküydüm çevirdiler
Gözden akan yaşa beni…