Akın Ok
İNSANLIĞIN NÖBETİNİ KİM TUTAR?
Kendi tarihini gerçeğinde
Kimsesizliğin evrenine
Kapanan kapıların anahtarını
Külçelerce altını saklayanları
Kışın ortasında sokaklarda kalanları
Kuş sütü eksik kalmayan soytarılara karşı
Kanayan yaraları saranların sabahında
Kirletilen doğanın alnında
Kürek çekerek karşı kıyıyı yalnız bırakmayan
Kilimlerin yüreğinde umudunu çoğaltan
Körleşmenin yüz yılına suç ortağı olmayan
Kapitalizmin ipliğini pazara çıkarmak için
Kalesini koruyan her insanlık saati
Kumdan kalelere sığınmaz ki
Kuşların hatırı kalmasın diye değil!
Korkuların sahte yüzlerine şamar atmak üzere
Kınından kılıçını çıkaran cesur yüreklerle
Kovulması gereken kovboylar ordusuna
Kainat dersi vermek adına
Kabesini yeni insanlık sofrası yapan
Kardeşler dünyasının yeryüzü savaşcıları
Kitabını yazdıkları yarının arenasında kükremeye başlarken
Kaçıncı baharın arifesinde beklenen sabrın taşları dağıtılırken
Karargahı kurulmuş bir insanlık yurdunun haritasını taşıyanlar!
Kalbi yorgun
Zamanı çalınmış
Öyle kaçışlar gördüm ki
Tıpkı yeryüzü haritası
Sessiz sedasız kalmış
Aydost tepesine bakamayan yüzümün
Kumru kanatları kırılmış
İstanbul'un ortasında
Elleri bağlanmış
Özgürlük çocukları için
Yürüyoruz tarihin önüne damlamış
Yağmurlar saatini bırakırken
Uyuyan merhametin
Masasına karanfil bırakan
Madenciler miğferi
Eşgali çizilen ihanetlere karşı
O ölümler sofrasını dağıtacak
Devrim gibi
Şarkıların bağrından
İnsanlığımı hatırlatan
Toprak kokusuna
İki kurşun daha sıkılmasın diye
Siğaranın dumanı
Limanına ağıt yaktı!
Duyanların feneri
Aşk'ı kutsarken
Hangi acının sancısı
Sana konuşursa
Biliyorum kaybettiğimiz gözlerin
Şimdi saatini çalarken
Yıkılan yeryüzü masalı
Sararmış tütün
Ciğerinde nöbetine sarılıyor!
Fotograflar:Küçükçekmece Çocukları