Ehlibeytsiz ve 12 İmamsız Alevilik Avrupa'da yasallaştı!

Avusturya'da bir inanç tek bir kurumda temsil edilir ilkesi ihlal edilerek, Alevileri temsil eden bir kurum olmasına rağmen, yeni bir kurum daha resmen tanındı. Ancak, gerçek kısa bir süre sonra ortaya çıktı: Yeni başvuruyu yapan Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu "Alevilik bağımsız, ayrı bir dindir" iddiasıyla başvuru yapmıştı ve bu konudaki bilirkişi raporunu da hakkında pek çok tartışma yürütülen Sünni kökenli bir profesörden almıştı! Özgür Erdoğan, Avusturya'daki süreci YENİMUHALEFET.COM için yazdı:

Ehlibeytsiz ve 12 İmamsız Alevilik Avrupa'da yasallaştı!

EHLİBEYTSİZ VE 12 İMAMSIZ ALEVİLİK AVRUPA`DA YASALLAŞTI

Özgür ERDOĞAN

Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (AABF) 13 yıl boyunca Alevilik yasal tanınması için yaptığı girişimler sonuçlandı ve „Ehlbeyt ve 12 İmamsız Alevilik“ Avusturya’da resmi bir Din olarak kabul edildi.

13 yıllık Hukuk mücadelesinde birçok kez İnanç Tüzüğü değiştirildi!

Bilindiği üzere Avusturya`da yaşayan Aleviler, resmi olarak tanınma konusunda başlayan tartışmada ikiye ayrıldılar. Tanınma sürecine bir arada başlayan Alevi örgütleri arasında „Alevilik tanımlaması“ hususunda anlaşmazlık çıkınca, Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ve Viyana Alevi Kültür Birliği (VAKB) Aleviliğin tanınması başvurularını İnançlar Dairesi‘ne (Kultusamt) ayrı ayrı yaptı.

VAKB tarafından yapılan başvuru ile Alevilik 2010 yılından itibaren resmen tanınmasının ardından bugünkü adıyla „Avusturya Alevi İnanç Toplumu“ Kamu Tüzel Kişilik Statüsüne kavuştu (Detaylı bilgi için http://www.aleviten.at/_de/?page_id=5096 bakınız).

Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu`nun (AABF) 9 Nisan 2009 tarihinde yaptığı „Avusturya Alevi Din Toplumu“ tanınma başvurusu ise 16 Aralık 2010 tarihinde reddedildi. Kultusamt tarafından başvurusuna verilen Red kararına itiraz eden AABF, 13 yıla yakın hukuksal bir mücadele sürdürdü.

AABF, yapmış olduğu itiraz sürecinde başarısız olup, Avusturya Mahkemelerinin tanınma başvurusuna yönelik verilen Red kararını onaylamasının ardından davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak itirazda bulundu.

AABF’den ikinci bir tanınma başvurusu

AABF, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapmış olduğu itiraz başvurusuna yönelik kararı beklemeden 30 Nisan 2020 tarihinde İnançlar Dairesi‘ne (Kultusamt) ikinci yeni bir başvuruda bulundu.

Yapılan yeni başvuruda Allah’ın birliğine inanmayan, Peygamber Hz. Muhammed’i kabul etmeyen, Ehlibeyt ve 12 İmamlar‘ın yer almadığı; aksine Aleviliği çok tanrılı bir din olarak tanımlayan inanç tüzüğü Kultusamt‘a sunuldu.

İkinci başvuruda kurumun adı önce „Avrupayi-Alevi İnanç Toplumu Avusturya“ (Europäisch-Alevitische Glaubensgemeinschaft in Österreich) olarak belirtilmiş olsada bu isim kısa bir süre sonra „Özgür/Serbest/Başı boş Alevi İnanç Toplumu Avusturya“ (Freie Alevitische Bekenntnisgemeinschaft in Österreich) olarak değiştirildi.

AABF ayrıca, Almanya'da bulunan Münster Üniversitesi İslam İlahiyat Fakültesinde görevli Sünni Profesör Mouhannad Khorchide’ye hazırlattırdığı bilirkişi raporunu, ikinci başvurusuna destek amaçlı ek olarak Kultusamt’a sundu.

İnançlar Dairesi (Kultusamt), AABF tarafından yapılan ikinci tanınma başvurusuna yönelik, Viyana Üniversitesi Alevilik Teoloji Bölümü sorumlusu Prof. Handan Aksünger ve Barış Sağlama Enstitüsü (Institut für Friedenssicherung) görevlisi Dr. Walter Posch’dan da aldığı raporlar doğrultusunda AABF’nin başvurusunu olumlu cevapladı.

Ve nihayetinde Avusturya, AABF tarafından yapılan ve içeriğinde Allah’ın birliğine inanmayan, Hz. Muhammed’i Peygamber kabul etmeyen, Ehlibeyt ve 12 İmamlar‘ın yer almadığı; aksine Aleviliği çok tanrılı bir din olarak tanımlayan bir başvuruyu resmi bir din olarak kabul etti.

AABF tanınma başvuru Tüzüğü içeriğinden...

AABF tarafından 30 Nisan 2020 tarihinde İnançlar Dairesi‘ne (Kultusamt) yapılan ve de Avusturya’da yasallaşan „Özgür/Serbest/Başı boş Alevi İnanç Toplumu Avusturya“ (Freie Alevitische Bekenntnisgemeinschaft in Österreich) başvuru Tüzüğü içerisinde neler belirtiliyor:

İlk göze batan nokta, Alevilik tanımlaması oluyor. AABF’ye göre „Alevilik tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından daha öncesine dayanıyor. Alevilik, Ön Asya, Mezopotamya ve Orta Doğu'da tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasına rağmen, günümüze kadar özgünlüğünü korumuştur“ olarak ifade ediliyor.

Bir diğer önemli konu ise İnanç önderleri hususunda belirtiliyor. AABF’ye göre „Alevilik ikrarla katılabilinen bir topluluktur ve bu nedenle soya bağlı inanç değildir. Böylece, Talip olan ve herhangi bir Ocak ailesine mensup olmayan bilge kişiler (öğretme yetkisine sahip olanlar) bile, en az bir ocakzaden Icazet (Yetkinlik belgesi) almak şartıyla inanç topluluğunun Dini ritüellerini gerçekleştirebilirler.

AABF, yazılı inanç kaynakları (Kutsal kitaplar) içerisinde Kuran-ı Kerim ve Nehc‘ül Belaga’yı; inanç günleri (Dini bayramlar) içerisinde de Hazreti Ali’nin doğum günü ve Hazreti Hüseyin`in Şahadete erdiği günü kaldırması da dikkati çekiyor.

Sonuç itibariyle, AABF’nin 2009 yılında yaptığı ilk Alevilik tanınma başvurusunda yer alan „Allah’tan başka bir Yaradan (Hak) yoktur, Hz. Muhammed onun Peygamberi ve Hz. Ali Velisidir“ ifadesi aradan geçen 13 sene sonrasında tamamen kaldırılması ve yerine „Alevilik tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından daha öncesine dayanıyor“ ifadesine yer verilmesi Avrupa’da AABF eliyle „Ali’siz Alevilik inancı yaratılmak isteniyor“ iddiasını haklı kılar duruma getiriyor.

Kaynak: Türkçe ve Almanca olarak https://issuu.com/avusturya-alevileri adresinden