Pekcan Türkeş

Pekcan Türkeş

KARAYİP DENİZİNDE ESKİ BİR SÖMÜRGE ÜLKESİ HAİTİ

Karayip Denizi’ndeki Haiti, asıl adıyla Haiti Cumhuriyeti, Küba’nın doğusunda yer alan bir ada ülkesi. Hispaniola denilen bu adayı Haiti, Dominik Cumhuriyeti ile paylaşıyor. Kristof Kolomb’un Hispaniola adını verdiği bu ada, Avrupa’dan gelip “yeni dünyayı fethedenler”in üslerinden biri haline gelmiş. Amerika kıtasında ABD’den sonra özgürlüğünü ilk ilan eden ülke olmasına rağmen, masmavi denizi ve eşsiz doğasıyla Haiti batı yarımkürenin en yoksul ve en yüksek işsizlik oranına sahip ülkesi. Ancak belirtmekte fayda var ki Haiti’ye ülkemizden direkt uçuş yok. New York ve Miami aktarmalı olarak bu adaya varabiliyorsunuz.

LİMAN ŞEHRİ CAP-HAITIEN

Cap-Haïtien, Haiti’nin kuzey bölgesindeki bir liman şehridir. Haiti Devrimi’nden sonra, 1820’ye kadar Kuzey Haiti Krallığının başkenti olmuş şehir merkezi Fransa koloni döneminin mimari tarzındaki binalarla kaplı. Amerika’nın bir zamanların “New Orleans”ını andırıyor. Restoranlar (Boukanye-Kokiyaj Bar ve Cap Deli) ve bakkal dükkanları da burada toplanmış.

CAP HAITIEN NOTRE DAME KATEDRALİ

Haiti‘nin Fransız sömürgesi olduğu 1670 yılında yapılmış. 1793 Ağustos ayının 29.günü Katolik Kilisesinin meydanında “kölelerin özgürlüklerine kavuşması” kutlaması bu katedralde yapılmış. 2011 yılında bazı protestan grubların saldırısına uğrayınca Haiti Protestan Federasyon Başkanı Rahip Sylvain Exantus olayı kınayan hararetli bir konuşma yapmış.

LAFERRİERE KALESİ

Laferrière Kalesi, ülkenin en popüler ziyaret noktalarından biri. 1982 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine giren kale, kültürel ve tarihi mekanları gezmekten keyif alanlar için cezbedici ziyaret noktalarından. Konakladığım Hôtel du Roi Christophe ismini Haiti Devrimine yazdıran Kral Henry Christophe’dan alıyor. Otelin asırlık Hindistan cevizi ağaçlarla kaplı bahçelerinde ahşap el yapımı heykeller bulunuyor.

SANS-SOUCİ SARAYI

Laferrière Kalesi ile birlikte UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan birkaç yapıdan biri olan Sans-Souci Sarayı, Laferrière Kalesi’nin yaklaşık beş kilometre kuzeydoğusunda bulunuyor. 1813 yılında inşası tamamlanan bu yapı Kral I. Henri ve  ailesinin ikametgahı olarak kullanılmış.

OTEL ODASINDAN ÇIKAN AĞAÇ

Kaldığım otelin odası, ağaçların arasına kondurularak yapılmış, tıpkı bir ağaç ev gibi... Otelin bazı odalarında kendi haline bırakılmış ağaçlar bulunuyor.

Otelin içinden dışa doğru uzayan ağaçların üzerinde meyveler de var. Odamın içinden geçip gökyüzüne yükselen bu ağaç, bana “Bir köşk için bir ağacı feda edemem,” diyen Atatürk’ün ağaç sevgisini hatırlattı.

HAİTİ’DE APARTHEİD İLE KARŞILAŞTIM

Başta Kongo olmak üzere, Avrupalılar tarafından köleleştirilerek Saint-Domingue'ye (bugünkü Haiti) getirilen Batı Afrikalı köleler daha sonra 1700’lerde Fransızlar tarafından Mississippi nehri kenarındaki bu bölgeye yerleştirilmiş.Haiti denilince yaşanmış bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim: Amerika kıtasında ABD'den sonra özgürlüğünü ilk ilan eden ülke ve siyahilerin ilk köle olarak getirildiği Haiti ‘de Apartheid dediğimiz ilginç bir Irk Ayrımıyla karşılaştım. Cap Haitien'de kaldığım Otelin dışında Şehirde dolaşırken beyaz tenli hiç kimseye rastlamadım. Birden karşıma çıkan bir Köpek havlamaya başladı. Çevredekiler Kreol Fransızcasıyla şöyle bağırdılar :
"Mösyö ! Mösyö! Köpek, Siyah olmadığınız için havlıyor size. Birazdan sizi ısıracak. Derhal ana caddeye geçin!"
Küçük köpekten korktum ve ilk defa Beyaz adam olduğum için de utandım(!). Haiti ile ilgili bir başka anım daha var: Dünyada “Q” harfiyle başlayan tek ülke olan Katar’ı anlatırken şöyle bir ifade kullanmıştım: Fast Food’un girdiği yere medeniyet de girer. İşte   Amerika kıtasının en fakir ülkelerinden biri olan Haiti’nin Cap Haitian şehrinde Fast Food restoranları olmadığı için aç kaldım.Street Food dediğimiz Sokak Yiyeceği kızartılmış muz ile günlerimi geçiştirdim.

HAİTİ MUTFAĞI

Haiti Mutfağı; Karayip, Fransız ve Afrika mutfaklarından etkilenmiş zengin bir menü sunuyor. Deniz ürünlerinin, özellikle de ıstakozun, ülke için ayrı bir yeri var. Haiti’nin kuzey burnundaki Cap Haitien şehrinde Street Food dediğimiz sokak yiyeceklerinden şeker kamışı hayli revaçta.

DOSTLUKLARDA RENK UYUMU

Oteldeki Fransız çiftin dışında şehirde beyaz tenli hiç kimseye rastlamadım. İsmiyle müsemma Hotel du Roi Christophe- Kral Christophe Oteli çalışanları bir Kral gibi ağırladılar beni. Kahvaltıda siyahi Kemancı 1950’lerin Fransız şarkılarını, hele Edith Piaf ‘ın şarkılarını icra ederken bayağı çoştum. Bu arada siyahi Rahip ve Profesör Jacques J Nicolas ile yaptığımız sohbetten de çok keyif aldım. Netice olarak Amerika kıtasında ABD’den sonra özgürlüğünü ilan eden bu bağımsız ülkede şu sözü daha iyi idrak ediyorum: “Gözlerimizin ve derimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır.”

CENNET KOYU LABADEE

Cruise’lerin demir attıkları Labadee; Haiti topraklarında olmasına rağmen, “Royal Caribbean International” firması tarafından 2050 yılına kadar kiralanmış ve beyaz kumuyla göz alan “Paradise cove (Cennet koyu)” cruise gemileri için düzenlenmiş.

HAİTİ’NİN BAŞKENTİ PORT-AU-PRINCE

Haiti’nin başkenti Port-au-Prince; aynı zamanda ülkenin önemli bir liman kenti. 1,2 milyonluk nüfusun büyük bir kısmını Afrikalılar oluşturuyor. Ayrıca Hispanik, Asya ve Ortadoğu kökenliler de bulunuyor.

RESMÎ DİN VOODOO VE BEBEKLERİ

2013’de halkın dini inancı olan Voodoo(Vudu) -Haiti’nin resmi dinlerinden. Avrupalılar tarafından köleleştirilerek getirilen çeşitli Afrikalı etnik gruplar tarafından oluşturulmuş Vudu temelde, şifa vermeyi amaçlıyor. Kimileri de Vudu bebekleri diye bir şeyin olmadığını iddia ediyor. Onlara göre Vudu bebekleri; Hoodoo adında bir çeşit Afrika büyüsü.

HAİTİ, CAP-HAİTİEN VE PORT-AU-PRİNCE’İN ANIMSATTIKLARI

Haiti’nin yüzölçümü 27.750 km², nüfusu 10 milyon (2009)
• Haiti’nin başkenti Port-au-Prince eski Fransız sömürgesi olduğu için Fransızca bir isim konulmuş. Çünkü Fransızca konuşulan bir ülke.
• Kanada’dan sonra Amerika kıtasındaki tek Frankofon ülke Haiti.
• Çocuk işçiliği ve insan kaçakçılığının en çok görüldüğü ülkelerden biri.
• Port-au-Prince dünyanın voodoo başkenti.
• Yer fıstığı ezmesi yapılıyor.
• Kahve ve kakao çekirdekleri işlenerek satışa sürülüyor.
• Tepeden, çelik halat vasıtası ile kayarak denizin üzerinden kara parçasına basma aktivitesi “Zip-line” Haiti’de “su üzerindeki en uzun zip-line hattı” olarak pazarlanıyor.
• 2010 yılında ülkeyi derinden yaralayan 7.0 büyüklüğündeki depremde ölenlerin sayısı 200 bin kişinin üzerinde.
• Fareyi andıran tükürüğü zehirli iki memeli hayvandan biri olan Haiti yılandişi, bu yörede çok görünür. • Cap-Haitien pazarında avokado, mango, kızarmış muz, tablolar, kullanılmış elbiselerin yanı sıra kömürden ikinci el bisiklete ne ararsanız var.
• Cap-Haitien’de “”isimli Amerikan Kovboy Bar’da siyahi Kovboy kızlar servis yapıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar