Prof. Dr. Osman Erk

Prof. Dr. Osman Erk

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE EGZERSİZ

Egzersiz hem vücut sağlığı için hem de zihinsel fonksiyonlar için önemli ve gerekli bir unsurdur. Egzersiz kan şekerini, kolesterolü, kan basıncını düşürür, kanser riskini azaltır ve kalp damar hastalıklarına ve obeziteye karşı koruyucudur. Egzersiz aynı zamanda bağışıklık sistemini olumlu etkiler. Düzenli egzersiz bağışıklık sisteminin önemli unsurlarından olan doğal öldürücü hücrelerin sayı ve aktivitesini arttırdığı gibi özellikle mukozalarda koruyucu etki yapan IgA düzeylerini arttırarak etki göstermektedir. Düzenli egzersiz yaptıkça bağışıklık sistemi olumlu etkilenirken, ağır egzersiz ve zorlama söz konusu olduğunda ise bağışıklık sistemi zayıflamaktadır. Haftada 3-4 gün 30-45 dakika sürecek aerobik egzersizlerin ve vücutta var olan 650 kadar kasın düzenli şekilde kullanımına yol açacak anaerobik kas çalışma egzersizlerinin bir arada kombine yapılmasının başta solunum yolu infeksiyonları olmak üzere infeksiyon riskini azaltacağını söylemek mümkündür.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE PSİKOLOJİ

Negatif düşünce ve davranışlar, duygular ve stres bağışıklık sistemini olumsuz olarak etkileyerek vücudu hastalık yapıcı mikroorganizmalar ve kanserli hücrelere açık hale getirir. Stres ve üzüntü gibi durumlarda bağışıklık sisteminin etkilenmesi kaçınılmazdır. Özellikle T hücre fonksiyonları olumsuz etkilenerek infeksiyon ve kanser oluşumu kolaylaşmış olur.

SİGARA VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Sigara içildiğinde yoğun biçimde serbest radikal ortaya çıkar. Bu serbest radikallerin mutlaka etkisiz hale getirilmesi ve ortadan kaldırılması gerekir. Bağışıklık sistemi hücreleri akciğere yönlendirilir ve C vitamini tüketilir. Sigaranın içinde bulunan yüzlerce kanserojen maddenin genler üzerinde yaptığı hasarın önlenmesi için de başta folik asit ve B12 vitamini olmak üzere bol miktarda B vitamini gerekir. Genlerin onarım mekanizmalarının sağlıklı bir şekilde çalışması için B vitaminlerine ihtiyaç vardır. Sigara içtiği halde bol miktarda sebze ve meyve tüketerek yeterli vitamin, mineral ve antioksidan alanların akciğer kanseri sıklığı azdır. Ayrıca sigara içilmesi sonucu ortaya çıkan üst ve alt solunum yolları infeksiyonları sıklığı da azalmıştır.

TUZ VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Fazla tuz tüketildiği durumlarda insan vücudu iki şekilde olumsuz etkilenmektedir. Fazla tuzun yol açtığı hipertansiyon, damar sağlığını bozarak herhangi bir infeksiyon durumunda damarları tıkanıklığa elverişli hale getirmektedir. Aynı zamanda fazla tuz tüketimi bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyerek infeksiyonlara eğilimi arttırmaktadır. Fazla tuz tüketildiğinde özellikle bağışıklık sisteminin öncüsü olan doğal bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan lökositlerin gelişimi bozulur.

YAŞLILAR VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Yaşlıların, tek başına yaşayanların ve bakım evlerinde kalanların sağlıklı besinlere ulaşmaları, sağlıklı besinler hazırlamaları zordur. Yaşlanmayla birlikte sindirim sisteminin sindirim ve emilim kapasitesi azaldığı için vitamin ve mineral eksiklikleri fazladır. Bu durum yaşlıların bağışıklık sistemini zayıflatır ve viral infeksiyonlara eğilimi arttırır. Vitamin ve mineral eksiklikleri sadece bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açmaz, aynı zamanda zihinsel performansı olumsuz etkiler ve depresyona, kaslarda erimeye, kemik kırıklarına ve kansızlığa da yol açar. Bu nedenle yaşlıların günde en az 10 porsiyon sebze ve meyve tüketmeleri ve gerekirse takviye almaları zorunludur.

Önceki ve Sonraki Yazılar