Akın Ok
USTA YÖNETMEN ERDEN KIRAL SİNEMASI UNUTULUR MU?
Türkiye yıldızlarını uğurlamaya devam ederken
Onların yarattığı sanatın güzelliklerini bir daha düşünüyor.
Çünkü;
Sinema sanatının paylaşımından geçmiş bir toplumun
O kültür sofrasındaki anıları nerdeyse bir ders gibi
Erden Kıral ağabey ile doksanların ortasında tanıştık.
Türk Sinemasına olan ilgim ve çalıştığı dosyaların başında
Türkiye'de Film Müzikleri ve serüvenindeki süreci öğrenmekti.
Üç kuşağı temsil eden;yönetmenler,oyuncular,besteciler ile röportajlar yaparak tarihi çalışma sonuçlandı.(1994)
Türkiye'de ilk defa böyle bir kitap yayınlandı Arion Yayınevi tarafından!
Daha sonra; Altın Portakal tarafında onur ödülü olarak basıldı.
Erden Kıral;
O ilk karşılaşmanın izinde karşımda sakin,sessiz güleç bir insan vardı.
Sonra bir kaç kez yan yana geldik.
Ben de onun çalışmalarını izliyordum.
Erden Kıral sinemasına ve yaşadığı hayata baktığımızda
Onun kendini seçtiği yolun kahramanı olmaya çalışması var.
Yeşilçam Kültürünün ışıklarından geçip
Dünya sinemasına varma hamleleri kolay olmuyor.
Özünde;
1960'ların toplumcu gerçekçi sinemasının damarını yakalıyor.
Çok şanslı ki
Bu gün ülkemizin sinema sanatını yaratanlar ve yaşatanlarla kurulan kalenin içinde
Erden Kıral gibi onlarca isim var.
İşte;
Öncelikle ülkenin o onlarca gönüllü alaylı yıldızının kurduğu insanlık ormanı sanatı;
Herkesi birlikte üretim yapmaya bir o kadar yarının sinema okulunu kurmaya kadar getiriyor.
Osman Seden'den Yılmaz Güney'e uzanan köprünün aynasında doğan gelecek düşleri ve hayatı haritasına kavuşuyor.
Erden Kıral zor günlerin,sıkıntıların yaşandığı zamanların içinden geçen ülke gibi
1968'den 1980'e uzanan sancıların faturasını oda ödüyor!
Yasaklanacak filmlerden nasibini almasına rağmen
Sinemasının güneşinden vazgeçmiyor.
Yürekli Sanatçılarla çalışması ve onlarla tarih yazmaya çalışması dünya kuruyor.
Memleket bir sayfasında daha karanlıkları silen filmlere imza atıyor.
Erden Kıral bereketinde Orhan Kemal selamı durmuyor ki
O uzun maratonun yurtdışı ayağına giden yolun engeli kalmıyor.
Dünya hem sinemamızı hem de uygarlık karelerimizin adaletini öğreniyor.
Sinema aşkının insanlık ekmeğine katacağı başka ne olabilir!
Dünya sanat arenası içine üllkenin çalışkan sanat erenleri olmaz mı?
Erden Kıral felsefesinin sonuna kadar
Almanya'dan Dünya sahnelerine çıkışını sürdürürken
Çaresizliklerini yıkan sanatçı adımları ile yeniliyor setlerini
Ne kadar umutsuzluk duruyorsa
Karşısına geçen senaryoları engelliyor.
Türkiye kalbine film yağsın diye üretmenin ömrüne düşüyor!
Her düşünün arkasında mutlaka bir şiir kapısı açarken
Yaslanıyor can dostları sanatçı arkadaşlarına
O filmlerin set arkasında büyüyen emekler
Bizlere unutulmayan armağanlar veriyor ya!
Erden Kıral sinemasını alkışında
Türkiye'nin bütün emek yıldızları birlikte nefes alıp,nefes kattılar ki
Türkiye Sineması ve Tiyatrosu altın çağının alfabesini evrensel bir geleceğe taşıdı!
ERDEN KIRAL TARİHİNE AKROSTİŞ ŞİİR
Erken uyanan sözlerin
Rüyalarına düşen karelerin setleri çağırmaz mı?
Dünyası mutlu insanlığa koşmaz mı?
Ezilen ve kırılan yarınlar aşılmaz mı?
Ne güzel ki
Kazanılan büyük insanlık filmi
Irak kalmayan çocuklar canına ışık tutarken
Rastgele bayramında yıkanıyor
Ağıran günlerin umut pazarı şahlanırken
Layık olan yönetmene alkış bitmiyor!