Uysal: Değerli taşlarda seferberlik ilan edilmelidir

TUM-HABERLER.COM'dan Bora Özizmirli'nin Türkiye'nin önde gelen değerli taş ve maden arayıcısı Metin Uysal ile röportajın dördüncü bölümü, okuyucularımızın büyük bir ilgisiyle devam ediyor.

Uysal: Değerli taşlarda seferberlik ilan edilmelidir

TUM-HABERLER.COM'dan Bora Özizmirli'nin Türkiye'nin önde gelen değerli taş ve maden arayıcısı Metin Uysal ile röportajın dördüncü bölümü, okuyucularımızın büyük bir ilgisiyle devam ediyor.

Belirtmek gerekir; Türkiye'nin bir çok ilinde değerli taş arayıcıları; Metin Uysal vasıtasıyla bulmuş oldukları değerli taşların görsellerini ve bilgilerini ilettiler. Tarafımıza ulaşan görseller içinden haberimizde kullandığımız değerli taş fotoğrafları şu kişilere aittir:

- METİN UYSAL-SAFİR-DENİZLİ
- ÇAĞDAŞ TOKTAŞ-YAKUT-ELAZIĞ
- ALİ FIRAT-YAKUT-MALATYA


Burada NOT düşelim. Türkiye'nin menfaati için atılan her adımı çok değerli görüyoruz ve bu arkadaşlarımıza teşekkürü ve basında desteğimizi belirtmeyi de borç biliyoruz. Ülkemize ve milletimize yararına atılan her adımın arkasındayız.


Metin Uysal ile  olan röportajımızın bu bölümde ise, Türkiye'de bulunan yakut ve safir yataklarından bahsediyoruz.

Değerli taş arayıcısı Metin Uysal bu bölümde, yakutun ve safirin hammaddeleri sayılan EMERY'nin (ZIMPARA TAŞI) dünya rezervinin yüzde 65'nin Türkiye'de olduğunu , yakut,ve safir gibi değerli taşların bulunamaması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını ifade ediyor.

Kendisinin ve Türkiye'nin bazı illerinde bulunan arkadaşlarınında yakut ve safir taşlarını bulduklarını ifade ederek, devletin bir an önce değerli taşlarla ilgili adım atması gerektiğini söylüyor.
Merak edenler için röportajımızın ilk,ikinci ve üçüncü bölümlerinin linkleri en aşağıdadır.

Mülakatın dördüncü bölümü kaldığımız yerden devam etmek üzere aşağıdadır. Arabaşlıklar tarafımızdan konulmuştur.



 

TUM-HABERLER: Metin bey merhaba. Sizin 2016 yılından bu yana" Türkiye'de yakut ve safir yoktur." diyenlere karşı çok büyük bir mücadele verdiğinizi biliyoruz. Röportajımızın bu bölümünde Türkiye'de yakut ve safir yatakları dosyasını açmak istiyoruz. Türkiye'de yakut ve safir var mıdır?

METİN UYSAL:  Türkiye'de yakut ve safirin olmaması için hiç bir neden yoktur. Elbette Türkiye'de yakut ve safir fazlasıyla vardır. Zaten ben dahil bir çok arkadaşımız bu değerli taşları buldular.


YAKUTUN VE SAFİRİN OLUŞUMU İÇİN EMERY TAŞININ YÜZDE 65'İ REZERVİ TÜRKİYE'DEDİR

TUM-HABERLER: Yakut ve safirin Türkiye'de var olmasının sebebini okuyucularımız için açıklarmısınız?


METİN UYSAL: Burada fazla teknik konulara girip okuyucularımızın kafasını karıştırmak istemiyorum.

Ama olmazsa olmaz önemli hususları hemen şuanda ekleyelim.

Kendi içlerinde kıyaslarsak yakut, safire göre daha az bulunur ve  özellikle saydam,doygun renkli  yani güvercin kanı denilen renkte olursa yakutun bir kıratı bile çok pahalıdır. ( Kırat:gramın 5'te biri)  onbinlerce dolar eder.

Yakut ve safir değerli taşlar dünyasında özel bir yeri olan taşlardır. Safir de yakutta ekonomik getirisi yüksek olan taşladır. Yakut'ta,safirde korund grubuna girer. Yakut ve safir korundun alt grubudur.


Korund bilgisini verdikten sonra; KROM bilgisini verelim. Çünkü yakuta kırmızı rengini veren ülkemizde çokça bulanan bulunan KROM elementidir. Yani kısaca YAKUT'a kırmızı rengini veren KROM'dur.

 KROM'A DİKKAT!!! KROM bizim ülkemizde çokça bulunur. Ama dünyanın geri kalanında fazla bulunmaz. Bu bilgi ile de yakut oluşumu için KROM  gerektiğini belirtmiş olduk.

Krom'dan sonra yakut  ve safir için ikinci önemli hususta  EMERY'DİR.  EMERY'i herkes ezberlisin. Yakut ve safir için EMERY şarttır. EMERY'in Türkçesi ZIMPARA TAŞI'dır. Yani bildiğimiz zımpara taşıdır.

Bakın sıkı durun esas bomba bilgiyi veriyorum. Yakut ve safir için gerekli olan EMERY'nin(Zımpara taşı)  dünya rezervinin yüzde 65'i Türkiye'dedir. Anlaşılması açısından tekrar belirtiyorum bu taşın yüzde 65'i Türkiye'dedir. Uluslararası kurumun rezerv listesi şuradadır. Bunun linkini okuyucularımız için yerleştirelim.( LİNK İÇİN TIKLAYINIZ! )Bu ülkede yüzlerce yıldır zımpara taşı çıkarılıp ABD ve batıya ihraç ediliyor.


Zaten YAKUT ve SAFİR, EMERY'İN(Zımpara taşı), kristalleşmiş olan isimleridir. .Ne garip durumdur ki ülkemiz korund yönünden rakipsiz yataklara sahip fakat bir gram ne yakut ne safir çıkarılıyor!!! Bu akıl almaz durumu tıpkı bor minerallerinde olduğu gibi bize yutturmaya çalışıyorlar işin acısı sözde bilim insanlarımız bu konuya çanak tutuyor.


Safir içinse; kristalleşme içine hiç yabancı element almamışsa meydana gelen “beyaz safir”dir.Eğer içine belli oranlarda demir bileşiği ve titanyum (titanyum elementi de yer kabuğunda çok bulunan elementlerdendir )alırsa “mavi safir” oluşur bu rengin kalitesi oranı ile alakalıdır.Benzeri şekilde kristalleşme esnasında içeriye farklı elementler girerse değişik renkte safirler oluşur.

Tekrar ediyorum. Ülkemizde bol miktarda yakut ve safir vardır. Zaten ben dahil bir çok arkadaşımız bu taşları bulmuşlardır.


ATALARIMIZIN ÇIKARTMIŞ OLDUĞU TAŞLARA BEDELSİZ EL KONULDU!

TUM-HABERLER: Yani YAKUT VE SAFİR oluşumu için gerekli olan kaynakların dünya rezervinin çoğunluğu Türkiye'de olduğunu ama buna rağmen Türkiye'de bu taşlar yok olarak bilindiğini söylüyorsunuz.

METİN UYSAL: Aynen bu taşlar ülkemizde vardır ama yok bilinmektedir. Yıllarca bu taşların ülkemizde var olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

Bunun nedeni emperyalizmdir ama bu işin arkası Osmanlı'ya kadar gitmektedir.

İngiltere'de Sanayi Devrimi sonucu zımpara taşı(emery) ihtiyacı oluyor. Bunun için dünya geleninde ZIMPARA TAŞI( EMERY) arama yapıyorlar ve bu arama sonucunda Osmanlı Devleti'ne ait EGE ADALARI'NDA  büyük zımpara taşı(emery) yataklarını keşfediyorlar. Batıllar yıllarca Osmanlı'ya ait bu yatakları sömürüyorlar.


Aradan bir miktar zaman geçiyor ve Yunanistan, Osmanlı'dan ayrılarak  bağımsızlığını elde ediyor. Yunanistan bağımsızlığını kazanınca zımpara taşı fiyatlarını 4 kat artıyor. Bu artışla birlikte İngiliz ve Fransız şirketleri  tekrar arayışa geçiyor ve Anadolu'da zımpara taşı (emery)araması yapıyorlar. Bu aramalar neticesinde Muğla'da zımpara taşı(emery) yataklarını buluyorlar. Arkası devam ediyor  Aydın, Denizli vb. illerde bu yataklar keşfediliyor.

Yalnız bu kefişler milletime pek yaramıyor. Yabancılar padişahtan izin alıp kendi yerli eşrafımızın çıkarttığı zımpara taşı(emery) madenine bile el koyuyorlar. Atalarımız ,Anadolu insanımız  yabancıların el koymalarına karşı bu sefer el atından, develerle , gizlice İstanbul'a  zımpara taşlarını(emery) götürmek istiyorlar fakat yine engellenip yine yakalanıyorlar. Atalarımızın ellerinde ki zımpara taşları ( emery) bedelsiz yabancılara peşkes çekiliyor. O günler çok acılı, kahredici günler , iliklerimize kadar  her alanda sömürüldüğümüz günler. Bizim insanımız böyle engellere karşı ayakta durmaya çalıştı.


TOPYEKÜN SEFERBERLİK İLAN EDİLMELİDİR

TUM-HABERLER.COM: Peki bugün durum nedir?


METİN UYSAL: Geçmişte olan bu akıl almaz durumu tıpkı bor minerallerinde olduğu gibi bize yutturmaya çalışıyorlar işin acısı sözde bilim insanlarımız bu konuya çanak tutuyor.Neden bu kadar sert belirtiyorum?

Şundan dolayı hemen her konu bu şekilde yapılmış.Türkiye’ye özgü adı konmamış “maden yasası”şöyle işliyor. Şayet bir maden veya değerli taş kıratı değil(bir gram beş kırattır)de tonunun ederi varsa Türkiye çıkarıyor(örnekler:mermer,kömür,traverten,lüle taşı,oltu taşı,kayrak taşı,granit,çakıl,kum,kalsedon vs.)ancak iş kıratı binlerce olan;elmas,yakut,safir,spinel,topaz,turmalin,garnet,akumarin,helidor,goşenit,zümrüt,painite,jeremjevite,serendibite,yeşim taşı,dandurite,vs. vs.ise yok deniyor ve ÇIKARILMIYOR.

Açıkça belirtiyorum, bu yapılan bilinçli ise alçaklıktır bilinmeden yapılıyorsa salaklıktır,Batı güdümünde güdülmektir.


Son yıllarda olağan dışı bir siyasi olgu belirdi.Kurtuluş Savaşından beri ilk defa bir hükümet hem darbeye karşı koydu(darbeler sadece siyasi amaçla yapılmaz işin içinde daima maddi menfaat vardır burada maden ve değerli taşlar)hem de milli bağımsızlığa vurgu yapıp bu yönde olağanüstü yatırımlara girişti. Neler başardığını isteyen araştırabilir.


Özellikle savunma sanayindeki gelişmeleri takdirle takip ediyoruz. Bizler bunun farkındayız. Ama devletimiz madenler ve değerli taşlar mevzusuna bir an önce el koyup, bu konuda çalışmalara öncülük etmelidir. Bu iş için ilk etapta MTA'da değerli taşlar bölümü açılmalıdır.

Uzman sıkıntısı çekildiği için değerli taş arayıcıları ile MTA ortak çalışmalı, yurt dışındaki bilim insanlarımız ülkemize davet edilmelidir. Bu iş için devletimiz topyekün seferberlik ilan etmelidir.

Bende kendi çapımda bu “Bağımsızlık gayretine”maddi katkı getirmeye çalışarak katkı yapmaya çalışıyorum.NE MUTLU TÜRKÜM DEYİP TÜRK GİBİ ÇALIŞANA.



Röportajın geriye kalan bölümü TUM-HABERLER.COM'da yayınlanacaktır.

METİN UYSAL'IN İLK BÖLÜMÜNÜN RÖPORTAJI İÇİN BURAYA 
İKİNCİ BÖLÜM İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ