Bora Özizmirli

Bora Özizmirli

ATATÜRK’TEN SONRA TÜRKİYE’NİN KADERİNİ DEĞİŞTİREN LİDER

Öncelikle belirtmem gerekir.

Türkiye, eski Türkiye değil!

Her geçen gün ülkemiz daha bağımsızlıkçı ve daha başı dik politikalara yöneliyor.

2014'ten bu yana başlayan süreç, Türkiye'yi Batı'nın rahatlıkla kontrol edebildiği ülke konumundan çıkarıyor, Batı'nın prangalarından kurtarıyor.

Yerliliğin ve milliliğin her alana damga vurduğu yeni bir dönemdeyiz.

Savunma sanayinden, yerli arabaya, insansız denizaltıdan yerli tohum ve fidan çalışmalarına kadar hemen hemen her alanda yerlilik ve millilik hakim durumdadır.

Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde "Tam bağımsız, müreffeh ve güçlü bir Türkiye" yolunda hızla ilerlemekteyiz.

ESKİYE BAKARAK GELECEĞİ KURAMAYIZ!

Diğer taraftan eskiye bakarak ve geçmişi kurcalayarak asla geleceği kuramayız.

Sürekli eskiye bakmak ve geçmişi kurcalamak bir fayda sağlamayacağı gibi, aynı zamanda bir çok dostlukları da bozar.

Oysa 2014 yılından bu yana Türkiye ve Türk siyaseti çok değişti.

Yeni bir siyasi anlayış gelişti.

Bu yeni siyasi anlayışta "farklılıklarımıza rağmen" birlik, beraberlik, vatanseverlik temelinde ortak hareket edebilmek çok önemli.

Elbette, ülkemizin vatanseverleri olarak aynı tornadan çıkmış değiliz.

Elbette, hepimizin farklı farklı düşünceleri, görüşleri ve inançları olacaktır.

Aslolan, farklılıklarımıza rağmen ülkemizin gerçek vatanseverleri olarak ortak değerlerde buluşabilmemizdir.

Aslolan, vatanseverlik temelinde ortak hareket edebilmemizdir.

ATATÜRK'TEN BU YANA İLKTİR!

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti ve Türkiye bunu başarabilmiştir.

Bu durum Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten bir yana ilktir.

Nasıl ki, Kurtuluş Savaşımızın lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk , İsmet İnönü Paşa'yı, Kazım Karabekir Paşa'yı, Celal Bayar'ı yan yana getirip silah arkadaşı yaptıysa...

Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti de, aynı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü başardığı gibi, Sayın Devlet Bahçeli'yi, Sayın Mustafa Destici'yi ve Sayın Doğu Perinçek'i yan yana getirip TOGG'un açılışını yaptırmıştır.

Siyasi görüşü, partisi, ırkı, rengi, cinsi ne olursa olsun, Türkiye'nin vatanseverleri ortak hareket etmek zorundadır.

Türkiye'nin vatanseverleri "birlik ve beraberliği" daha çok vurgulamak zorundadır.

AK PARTİ'DE ERDOĞAN'A ZARAR VEREN YEREL KADROLAR VARDIR!

Elbette AK Parti içerisinde de, Türkiye'nin yeni vizyonunu kavrayamamış, hak etmedikleri halde makam ve mevki işgal eden kadrolar vardır.

Anti emperyalist ve milli siyasi eksen ile uyum gösteremeyen bir kesim vardır.

AK Parti'nin çok oy aldığı bazı şehirlerde bırakalım milli politikaları duyurmak, Sayın Cumhurbaşkanımızın demeçlerine bile basında yer vermek çok güç haline geldiği de doğrudur.

Bu kadrolar AK Parti'ye de, Sayın Erdoğan'a da, Türkiye'ye de zarar vermektedir.

Öte yandan, AK Parti'nin bu kadrolardan kurtulmak için gösterdiği irade de takdir edilmelidir.

AK Parti'nin kendi içindeki olumsuz kadroları tasfiye etmesi, her şeyden önce Türkiye’nin yararınadır.

Burası çok önemli! Türkiye'deki bütün millici unsurlar Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'nin gösterdiği bu çabayı desteklemeli, yardımcı olmalıdır.

Çünkü AK Parti içerisindeki Türkiye'nin yeni vizyonunu kavrayamamış, kendi çıkarını ön planda tutan, Sayın Cumhurbaşkanımıza zarar veren yerel kadroların tespiti yapılıp, AK Parti'den ayıklanması halinde Türkiye çağ atlayacak, Türkiye'yi kimse tutamayacaktır.

FARKLILIKLARIMIZA RAĞMEN BİRLİK OLMAYIZ!

Diğer taraftan elbette 70 yıllık Batı hakimiyetini yıkmak kolay değildir.

Bu süreç uzun ve zahmetli bir süreçtir.

Deyim yerindeyse Erdoğan, karda yürüyüp izini belli etmemiş, ABD'yi alt etmiş, FETÖ'nün inlerine girmiştir.

1940'lardan sonra Türkiye'nin milli kuvvetleri Atlantik dışında herhangi bir seçeneği uygulama şansına sahip değilken, Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Batı'nın prangalarından kurtulup çok kutuplu dünyada kendi kutbunu kurma yolundadır.

Batı'nın emperyalist politikalarına karşı Türkiye'nin fedakar, yardımsever, insanlığı ön planda tutan uygulamaları sadece Türklerin değil, tüm dünya insanlığının umudu olmaktadır.

"Türkiye Yüzyılı"nın konuşulduğu böyle bir dönemde Türkiye'nin vatanseverleri birbirlerini daha çok anlamalı ve birbirlerine yardımcı olmalıdır.

Tekrar yazıyorum! Eskiye bakıp, geçmişi kurcalamakla geleceği kuramayız!

Farklılıklarımıza rağmen birlik olmayız!

Ülkemizin gerçek Atatürkçüleri, gerçek Ülkücüleri ve gerçek Millici Dindarları farklıklarına rağmen birlik olmalıdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar