Gülay Sormageç

Gülay Sormageç

KIZ ÇOCUKLARIYLA İLGİLİ AYETLER

Günahı neydi de öldürüldü?

“Diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna hangi günahından dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman;” Tekvir/8-9

En’am/ 151; İsra/ 31. Ayetlerinde besleyip, büyütmekten endişe çektikleri için kız çocuklarının diri diri toprağa gömdüklerini; Nahl Suresi/58-59. Ayetlerinde Arapların kız çocuğunun olmasından utanç duydukları için öldürdüklerini bize bildiriyor.

Kız çocuklarının öldürülmesine sebepler:

  • Geçim sıkıntısı

  • Kız çocuklarının aileye külfet olduğu düşüncesi

  • Ömrünü süslenmekle geçirecek olan kız çocuğu düşüncesi, mücadele edemez, savaşamaz yargısından dolayı

  • Toplumun çoğunluğunun kadın cinsini hor görmesi

  • Kadını hor gördükleri halde hem meleklerin hem de Allah’a ortak kıldıkları putların dişi olduklarına inanmaları ayrı bir açmaz

  • Dişi putları Allah’ın kızları olarak kabul etmeleri ayrı bir gariplik!

  • Ayet kız çocuğu doğduğu müjdelenen babanın üzüntüye boğulduğu ve büyük bir utanç duyduğunu ifade edilmekte

  • Onur kırıcı bir durum olarak kabul görmekte

  • Ardı arkası kesilmeyen kabile savaşlarında kız ve kadınların esir alınması, cariye olarak muamele görmesi, alınıp, satılması…

  • Ayrıca kız çocuklarının çolak, topal, kötürüm, kör, şaşı olması veya ciltlerinde alacalar, benekler bulunması gibi durumlar da onların uğursuz sayılması ve öldürülmesi

Kıymetli erkek çocukları:

  • Erkek çocuklarının eli silah tutan ve kabilesini koruyacak kahramanlar olarak görülmesi

  • Erkek çocukların aile bütçesine katkı sağlayacağı ve yük olmayacağı düşüncesi

  • Sayılarının çokluğuyla övünülür, hoşgörü ve sevgide daima öncelikli olması

  • Nahl/ 57. Ayetin sonunda “ …çok sevdikleri erkek çocukları” vurgusu bunu çok net ifade etmektedir

AYETLERLE HURAFİ VE TUTARSIZ OLAN BU ANLAYIŞ VE İNANÇ REDDEDİLMİŞTİR

“Bir de onlar kızları Allah’a yakıştırıyorlar; hâşâ Allah böyle şeylerden ve tüm noksanlıklardan yücedir; çok sevdikleri erkek çocukları ise kendilerine mal ediyorlar. O kadar ki, onlardan birine bir kız çocuğunun dünyaya geldiği müjdesi verilse üzüntüden yüzü simsiyah kesilir, içi öfkeyle dolar.”Nahl/ 57- 58- 59

“Oysa onlardan birine, Rahmân’a yakıştırdığı kız çocuğunun dünyaya geldiği haberi verilince, utancından yüzü simsiyah kesilir, öfke ve kederinden yutkunur durur. Mücadelede başarısız olarak ömrünü süslenmekle geçirecek olan kız çocuğu mu; diye öfkeyle sorar.” Zuhfuf/17-18

Âyet; bu son derece acımasız törenin baskısı altında kalan, ama fıtratındaki babalık duygusunun etkisinden de kurtulamayan Câhiliye Arabı’nın bunalımını, oldukça etkileyici bir ifadeyle özetlemektedir:

 “Böyle bir alçaltıcı duruma rağmen onu yanında mı tutsun yoksa toprağa mı gömsün!” 

Âyet, onları böylesine korkunç bir ikilemle karşı karşıya bırakan zihniyeti:

Görün işte, ne kötü yargıda bulunuyorlar!” diyerek mahkûm etmektedir.

(kız çocuklarının öldürülmesi hususunda ayrıca bk. İsrâ 17/31; Tekvîr 81/8-9).

Kur’an çocukların öldürülmesini çoğu yerde yasaklamış ve bunu yermiştir.

Resûlullah efendimiz de müslüman olmayı kabul eden her kadın ve erkeğe onlardan biat alırken Allah’a eş koşmamak, yalan söylememek gibi temel esaslar arasında çocukların öldürülmemesini de şart olarak ileri sürmüştür. Birinci Akabe Biatı’nda Hz. Peygamber tarafından çocukların öldürülmemesinin şart koşulması (İbn Hişâm, I, 434) bunun en meşhur örneğidir. Daha sonra Kur’an’da mümin kadınların hangi şartlarla biat edecekleri belirtilirken çocuklarını öldürmeyecekleri hükmüne de yer verilmiştir (el-Mümtehine 60/12). Resûl-i Ekrem, bu insanlık dışı hareketi yasaklarken ayrıca kız çocuğuna iyi muamele edenin ve onu güzel bir şekilde büyütenin cehennem ateşinden uzak olacağını (Buhârî, “Edeb”, 18), hatta iki veya üç kızı ya da kız kardeşi bulunan kişinin onlara iyi davranması halinde cennete gireceğini müjdelemiştir (Tirmizî, “Birr”, 13).

İslâm, bu cahiliye âdetini kaldırıp erkekle kız çocuğu eşit seviyede tutmuş, hatta kız çocuklarının yetiştirilmesine ayrı bir önem vermiştir. Hz. Ayşe şöyle anlatıyor:

“Bera­berinde iki kız çocuğu bulunan bir kadın yanıma geldi. Benden bir şeyler is­tedi. Yanımda bir tek hurmadan başka bir şey yoktu. Ona bu hurmayı verdim. O kadın da hurmayı alarak iki kız çocuğu arasında paylaştırdı, kendisi de ondan hiçbir şey yemedi. Sonra kızları ile birlikte çı­kıp gitti. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) yanıma girince ona kadının durumunu anlattım. Efendimiz şöyle buyurdu: «Her kim bir ve daha fazla kız çocuğu verilir o kimse de onlara iyilikte bulunursa o kız çocukları onun için cehennem ateşine karşı bir perde teşkil eder.»” (Buhârî, Edeb 18; Müslim, Birr 147)

Resûlullah (s.a.s.): “Her kim büluğ çağına erişinceye kadar iki kız çocuğuna bakacak olur­sa kıyamet gününde benimle şu halde olur” buyurarak parmaklarını birbi­rine bitiştirmiştir. (Müslim, Birr 148)

İşte İslâm, bunun gibi olumlu ve yapıcı telkinlerle kız çocuklarıyla ilgili cahiliye toplumunda oluşan yanlış düşünce ve adetleri ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Ama yine de bâtıl inançlarında inatla devam edenler vardır. Asıl sebep âhirete imanın olmayışıdır:

 Ayrıca genel olarak çocukların öldürülmesi üzerine de çeşitli âyetler nâzil olmuştur (el-En‘âm 6/137, 140, 151; el-İsrâ 17/31). Zira Câhiliye döneminde bazı erkek çocukların da öldürüldüğüne dair bilgiler mevcuttur. Nitekim Kebîre bint Ebû Süfyân, Hz. Peygamber’e biat ederken daha önce dört oğlunu toprağa gömerek öldürdüğünü bildirmiş, bunun üzerine Resûl-i Ekrem kendisine dört köle âzat etmesini söylemiştir (İbn Hacer, VIII, 93). 

KAYNAK:

TDV İslam ansiklopedisi

(Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 770)
(Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 410)

Önceki ve Sonraki Yazılar