Pekcan Türkeş

Pekcan Türkeş

TRAJİK BİR ÜLKE: KAMBOÇYA

TAPINAK ŞEHİRLERLE DOLU SOYKIRIMIN YAŞANDIĞI TRAJİK BİR ÜLKE: KAMBOÇYA

Kamboçya’nın trajik bir tarihi var: 1597'de İspanyol müdahalesine maruz kalır. 1863'te Fransızların sömürgesi olur. İkinci dünya savaşı sırasında 1941'de Japon’ların eline geçer. 1945'ten resmi bağımsızlığını kazandığı  1954'e kadar yeniden Fransızların denetimine girer. 
Komşu ülke Vietnam’daki Vietkong gerillalarının eşsiz mücadelesi, ABD’yi yenilgiye uğrattıkça, dönemin başkanı Richard Nixon ile Nobel barış ödülüne 'layık' görülen eski Dışişleri bakanı Henry Kissinger, ‘suyu kurutmak' için bu kez komşu Kamboçya'ya yönelirler.
ABD; 1969'tan itibaren Vietkong gerilla kuvvetlerinin Kamboçya’da üstlenmesini  bahane ederek “Carpet Bombing “ denilen bir tarzda halı serer gibi şehirleri bombalamaya başlar.Halkın üzerine yaklaşık 100 bin ton öldürücü zehirli kimyasal atılır.1973-74'e kadar süren yoğun bombalama sonucu zaten fakir olan tarım ülkesi Kamboçya'da yaşam felç olur. 

POL POT’UN GARİP İDEOLOJİSİ VE HAZİN MİSTİK SONU

Kızıl Kmerler adlı gerilla teşkilatının kurucusu Pol Pot,1976 yılında terör ve askeri zorbalıkla Başbakan olarak iktidara gelir. Üç yıl Kamboçya’da iktidarda olan Pol Pot, Kamboçya'da tahminen eli kalem tutan, okuma yazması ve 'gözlüklü' olan ağır işkencelerden geçirilip 2 milyon kişinin ölümüne yol açan bir baskı rejimi kurar.
Başkent 1979 yılında düşünce, Pol Pot taraftarları büyük panik ve kayıplarla kendilerini zar zor ABD’nin kontrolündeki Tayland'ın kuzeyine atarlar. Ülkeye yaklaşık 100 bin asker, sivil-danışman ve teknik mühendisle giren Vietnamlılar, kendi denetimlerinde yeni bir hükümet kurdular. 
Pol Pot, bir 'halk mahkemesinde' yargılanarak ömür boyu bir mağaraya kapatılır. 1998 yılında kapatıldığı mağara zindanında ölür.

KAMBOÇYA’NIN BAŞKENTİ PHNOM PEN

Mekong Nehri kıyısında yer alan Phnom Pen, Kamboçya'nın Fransa tarafından sömürgeleştirilmesinden itibaren Kamboçya'nın başkenti olmuştur. Kamboçya'nın en büyük şehri Phnom Pen zamanla gelişerek, ülkenin ekonomik, kültürel, siyasi, diplomatik ve sınai merkezi haline gelmiştir. Bir zamanlar "Asya'nın İncisi" olarak adlandırılmış olan bu şehir, 1920'lerde Hindiçin Bölgesi'nde Fransızlar tarafından inşa edilen en güzel şehirlerden biri olarak kabul edilir. Bu şehrin yakın geçmişte yaşadığı vahşet, günümüzde modernleşmeye paralel olarak artış gösteren gayrimenkul ve trafik kalabalığı ile biçim değiştirse bile, varlığını sürdürmeye devam etmektedir. 

TUOL SLENG SOYKIRIM  HAPİSHANE MÜZESİ  

Pol Pot zamanında Kamboçya'nın toplumsal yapı ve dengesi yıkıldı. 
Kitaplar yakıldı, müzik yasaklandı, kütüphaneler ateşe verildi.
Herkes pirinç tarlalarında çalışmaya zorlandı. Çocuklar 'kolektif' denilen gözaltı kamplarına 'emanet' edildi. Yaratılan eğitimsiz ve cahil toplumun şiarı da “ekmek için çalışmak” idi.Kamboçyalı aydın ve beyin adamlarının korkunç işkencelerden geçirilip asıldığı yer,
şimdi Soykırım müzesi haline getirilen Tuol Sleng adlı bir okuldu.
Kızıl Kmerler tarafından gerçekleştirilen soykırıma ilişkin bilgi ve belgelerin yer aldığı, işkencelerin anlatıldığı bu üç katlı büyük binada, yaklaşık dört yıl süren insanlık dramının önemli arşiv ve materyallerinin bir bölümü hala muhafaza edilmekte. İnsanın baktıkça titrediği işkence aletleri, çekilmiş eski (arşiv) resimler ve tablolara işlenmiş insanlık dramını canlandıran katletme metotları canlı bir tanık gibi duvarlarda asılı. 

KIZIL KMERLER’İN ÖLÜM TARLALARI SOYKIRIM MERKEZİ 

Kamboçya'nın başkent Phnom Penh'e e yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki ölüm tarlaları denilen toplu mezarların bulunduğu meşhur ‘ölüm tarlaları'nda dikilen, insanlık dramını anlatan jenosid anıtı, Pol Pot'un ardında bıraktığı diğer bir 'tarihi miras'. İnsanlık utancı olarak gelecek nesillere 'hediye' edilen  Kamboçya'nın kanlı tarihinin ve Kızıl Khmerlerin mirası olan pirinç bataklıklarının hemen yanı başındaki bu yerde, her kuyuda 100 ile 500 arası insan cesedinin bulunduğu 129 toplu mezar var. Girişte Pol Pot tarihi mirası olarak büyük bir insanlık dramını anlatan Cam kafeslerin içinde kurbanlara ait kuru kafalardan oluşan Soykırım Anıtı yer almaktadır.

KRALİYET SARAYI PHNOM PENH 

Phnom Penh'te 1860'larda inşa edilmiş olan, Kamboçya Kralları'nın ikamet ettiği Kraliyet Sarayı, 19. yüzyıl ortasında Kral Norodom'un başkenti 45 km. kuzeydoğudaki Oudong'dan Phnom Penh'e taşımasından sonra inşa edilmiş.

TONLE SAP GÖLÜ 

Tonle Sap Gölü dünyanın benzersiz ekolojik su rezervlerinden biri. Kamboçyalılar için bir hayat kaynağı sayılan ve Doğu Asya'nın en büyük gölü olan Tonle Sap'taki yüzen evlerde insanlar yaşıyor."Büyük Özsu" anlamına gelen Tonle Sap Gölü, kuru sezonlarında yaklaşık 300.000 hektar alan kaplamakta, bu alan ise yağmur mevsiminde beş katı kadar genişlemektedir.

ANGKOR WAT TAPINAK ŞEHRİ 

Kamboçya'nın kuzey eyaleti Siem Reap şehrinin 5,5 km kuzeyinde yer alan, Khmer Krallığının başkenti ve gücünün simgesi olan Angor Vat, Vişnu adına bir Hindu tapınağı iken 13. yüzyılda bir Budist tapınağına çevrildi. 14. yüzyılda Kmer Krallığı başkentinin Phnom Penh'e taşınmasından sonra terkedilip orman tarafından sarılıp sarmalanmış olarak kaldı ve 1858'de Fransız doğa bilimci Henri Mouhot tarafından ormandaki ağaçlar arasında tesadüfen bulundu.
Unesco Dünya Mirası listesindeki Angkor Vat, dört tarafı sularla çevrili büyüleyici bu dev Tapınağın bütün duvarlarında Hindu mitolojisinin kabartmaları yer alıyor 
Angkor Vat, düzgün şehircilik planlarıyla geniş bir su dağıtım şebekesi kuran Khmer halkının zirveye ulaşmış yontma taş işçiliği ve yapı sanatının izlerini de taşıyor. Angkor Wat, tasarımındaki uyumluluk ile Antik Yunan ve Roma mimarisi ile kıyaslanırken, mimari ve sanatsal açıdan da Piramitler, Machu Picchu ve Tac Mahal ile aynı kategoride anılıyor. 
Tapınak kompleksinin kuzey kapısından girince duvardaki rölyefleri kabartmaları görüyoruz. Kralın beş eşinden biri tahtırevanla gezdiriliyor.

TİMSAH ÇİFTLİĞİ SİEM REAP 

Siem Reap’de ziyaret ettiğimiz evin arka tarafındaki küçük havuzun yanındaki küçük bir bölümde timsah besleniyor.

BUDİST TAPINAKLAR VE BUDA STUPA MANASTIRI

Tayland'ın kuzey sınırında bulunan Kamboçya'nın en küçük illerinden biri olan Oddar Meanchey’de birçok Budist tapınakları ve Stupa’lar bulunuyor.
Budizmin en önemli yapısı olan ve içinde kutsal emanetler saklanan mezarlar Stupa diye adlandırılıyor.Budizmde ibadet genelde Stupa denilen mabetlerde yapılır.
 İbadet için Stupaya giren Budist önce Buda‘nın heykeline saygı gösterisi yapar; O’na çiçek ve tütsü sunar, Budistler kendi evlerinde de bir köşede korudukları Buda heykelinin önünde saygıyla eğilip,ibadet ederler. İbadetlerde klişeleşmiş dua ve söz yoktur.
Domuzların bile kutsal addedildiği bu tapınaklarda cesetlerin yüksek sıcaklıklarda yakıldığı Krematoryum da bulunuyor.

SONGKRAN SU FESTİVALİ 

Her gidenin büyülenerek döndüğü, ziyaretçilerine kendi destanlarını anlatan, ruhani mimariye sahip tapınaklarla dolu Siem Reap şehrinin ismi "Yenilen Siyam Halkı" anlamına geliyor. Başkent Phnom Penh’de olduğu gibi burada da 14-15 Nisan tarihlerinde Yeni Yıl kutlamaları yapılıyor 

Songkran Su Festivali, Kamboçya, Tayland, Laos ve Myanmar’da kutlanan Khmer’lerin yeni yıl bayramıdır. Asya’nın bu en eğlenceli tatilinde tüm ülkenin resmen şalteri indirilir ve birkaç gün boyunca bu festival çılıgınlar gibi kutlanır.Bu festivalde insanlar ellerindeki su dolu kovalar veya su tabancalarıyla sokaklara dökülüp kim buldularsa ıslatırlar.

Kimisi işi abartıp su dolu tankların olduğu kamyonetlerle şehri gezip önlerine kim çıkarsa arabadan hortumla veya kovalarla suyu başlarından aşağı döküyor. Kaos ve eğlence bir arada sanki.Bu sadece yerlilerin bir eğlencesi değil tabi ki. Hem bu ülkelerde yaşayanlar hem de turist olarak orada bulunanlar için kaçırılmayacak bir eğlencedir. Tabi sudan ve ıslanmaktan nefret edenler için değil elbette.Bereket versin hoş görülü Kamboçyalılar ellerinde fotoğraf makinesi gördüğü turistlerin suyu ayaklarına fışkırtıyor.

TUK TUK 

125cclik bir motora römork takıp iki kişilik oturma düzeniyle trafikte seyreden “tuktuk”adını verdikleri motor taksilerin mesafe fiyatları 3 km ye kadar 1 dolar sonrası 2 dolar ama size 5 dolardan fiyat çekerler. Pazarlık yapıp 2 Dolardan fazla vermeyin.Her yerde tuktuk! Süper de pratik! Kişi başı 1 dolar verdiğinizde, kraliyet sarayı, Rus pazarı veya pagodalar, istediğiniz her yere götürüyorlar. Sadece pazarlık faslı zamanla yorucu geliyor. Phnom Penh’li tuktuk sürücüleri de, tüm esnaf gibi pazarlığı çok iyi biliyor. Değeri 1’se 10 diyerek başlıyorlar ama anlıyorsunuz ki zaten bu 2’de bitecek. 

ÖRÜMCEK TARANTULA KASABASI 

Başkent Phnom Penh’e yaklaşırken bir kasabada diğer böcekler (çekirge,karafatma) gibi kızarmış tarantula da satılıyor. Sekiz eklem bacaklı sürüngenler, halkın temel gıda maddelerinden biri olarak tüketilmesinin yanı sıra artık turistlerin de ilgi odağı haline gelmiş durumda. Neredeyse her köşe başında konuşlanan ve tezgah kuran bir satıcı, doğadan topladığı tarantulaları, önündeki saçın içinde kızartarak farklı soslarla müşterilerin beğenisine sunuyor. Kamboçya'da tarantulalar yüksek çinko içeriğinden dolayı, özellikle çocukların gelişimi için temel besin kaynağı olarak tüketiliyor.1970 ve sonrasında Kamboçya'ya ''Kızıl Khmer' rejimi gelmesiyle birlikte, ülkede açlık ve kıtlık artmış, alternatif besin kaynağı olarak ilk kez örümceklerden tarantulalar tüketilmeye başlanmış. 1990'larda ise dünya çapında da popüleritesi artarak temel besin kaynağı haline geliyor.

Tarantula ismi İtalya’nın Güney'indeki Taranto Limanı'ndan geliyor. Taranto'da yapılan tarantella dansının hareketleri kontrolsüz sıçramalar, kasılmalar içeriyor. Bu örümcekler ısırdığında insanların bu hareketleri yaptığı düşünüldüğü için bu canlılara da tarantula ismi verilmiş.

KAMBOÇYA MUTFAĞI

Kamboçya; yemek konusunda pek sıkıntı olmayan bir ülke. Yemek yiyebileceğiniz bütün mekanlarda kızarmış tavuk bulabilirsiniz, yemeğin yanında mutlaka sos oluyor. Hele köfte, tavuk, karides, et gibi değişik şeyler sipariş ettiyseniz hepsinin ayrı sosundan getiriyorlar ve masa sos cümbüşüne dönüyor. Özellikle limonlu ekşimsi bir sosları var, yemek sipariş ettiğinizde yanında bir tencere de pilav getiriyorlar. “bu ne ola ki?” demeyin ekmek yerine geçiyor. Pilav tuzsuz, yağsız yapıldığından bizim damak tadımıza pek hitap etmiyor. Soslarla tatlandırarak yiyebilirsiniz .2 çeşit farklı servis çeşitleri var. ikisinde de sipariş ettiğiniz şeyler çiğ olarak önünüze geliyor. Masaya getirdikleri ocak benzeri sistemle siz kendiniz pişiriyorsunuz, bir nevi ocakbaşı birinde yağ döküp kızartıyorsunuz, diğerinde yiyeceklerinizi kaynatıyorsunuz. 
Sokak tezgahlarında atıştırmalık olarak satılan ve bolca protein içeren onlarca çeşit; haşerat, örümcek, yılan ve kurbağaların aksine, ülkede beğenerek yiyebileceğiniz harika lezzette yemekler de mevcut.

En Meşhur Kamboçya Yemekleri
Fish Amog
Fish amok, Kamboçya’nın en geleneksel yemekleri nden biridir. Lüks restorantlarda, çeşitli baharatlar ile muz yapraklarına sarılarak buharda pişirilen balık, yapışkan pilav ile servis edilir. 
Kdan Cha
Dünyaca ünlü Kampot biberi ve birçok baharat karışımı ile hazırlanan kızarmış yengeç.
Lort Cha
Lort, un ve sudan yapılmış pirinç erişte çeşididir. Bu erişte daha sonra Çin brokolisi, fasulye filizi ve soğan gibi kıyılmış sebzelerle birlikte karıştırılarak kızartılır. 
Nu Ansorm Chek
Num Ansorm; muz yapraklarına sarılarak yapılan geleneksel pirinç keki. 
Tatlı kültürü pek yok ama  çeşitli tropikal meyveler var: Mango, Dragon(Ejder meyvesi), Rambutan,Jak meyvesi,  Durian,Hindistan cevizi gibi...

KAMBOÇYA’NIN ANIMSATTIKLARI 

? 15 milyon nüfusa sahip  Kamboçya halkının  %95'i Budist'tir.
?19. yüzyılda kurulam Kamboçya,  Anayasal Monarşiyle idare ediliyor. 
?Kamboçya insanı gelişmişlik endeksinde 139. sırada yer alıyor. Gözle görülür bir yoksulluk var. Turizm sayesinde epey gelir elde ediliyor.
?Nikaragua ile birlikte kilometre kareye en fazla mayın düşen ülke.
? Kamboçya; Ekvator kuşağına yakın olduğu için nisan ile kasım ayları arasında oldukça yağışlı geçen kar yüzünü görmeyen tropik iklime sahip bir ülkedir.
?Angelina Jolie’nin oynadığı Tomb Raider 1 sinema filmi Siem Reap’da çekilmiş.
?Kamboçya’da turizm sayesinde neredeyse halkın tamamı iş sahibi, aç değil, eğitim ücretsiz ve herkese açık, herkes yabancı dil öğrenebiliyor
? Kamboçya;taşıyıcı anneliği yasaklayan ülke.
?Dünyanın en az gelişmiş ülkeleri arasındaki Kamboçya tekstil, tarım ve turizmden geçiniyor.
? Kmer masajı çok yaygın.
?Kadın kılığında abartılı feminen tavırlarla Drag queen show yapan erkeklerin çalıştığı gece kulüplerine rastlayabilirsiniz.
?Karabiber(Kampot bölgesinde karabiber tarlaları)lokumları ve yaseminli yeşil çayları revaçta.
?Taksi pek yok şehir merkezinde, yürüyün ya da tuktuk’layın.
?Giderken yanınızda para götürecekseniz gıcır gıcır olmasına özen gösterin.Uzakdoğuluların yabancı paranın gıcırlığı konusunda hassaslar.
?Hırsızlığın suç değil bir halk oyunu geleneği olduğu ülke. Özellikle motorsiklet kullanacaksanız çantanızı boynunuza asmayın, açın bagaj bölümüne koyun.
?Kedilerin kuyrukları kısa.
?Köpekler,hep birbirini andırıyor.
?Phnom Penh’in en renkli pazarı,Rus Pazarı. Vietnam Savaşı sırasında Ruslarca çok gidilen bir Pazar olduğundan adı bu şekilde kalmış. Motosiklet parçasından ete kadar, yengeçten tişörte kadar her şey var.
?Kamboçya, özellikle Batılı sivil toplum örgütlerinin öncülüğünde öksüz, fakir veya engelli gençlerin meslek edinmesi ve üretime kazandırılması için yaygın projelerin hayata geçirildiği bir yer.
?Hindistan da olduğu gibi Kamboçya’da da sokakta işeyen erkekleri ve çöpleri karıştırdıktan sonra kanalizasyonuna geri dönen sıçanları görebiliyorsunuz.
?Gelir dengesizliğini Phnom Penh’de fark etmek zor değil. Yolda başınızı yola çevirdiğinizde ya tuktukları, ya Honda motosikletleri ya da 4 X 4’leri görüyorsunuz. 
?Müzelere giriş yerel halka ücretsiz.
?Siem Reap’de “cultural village” Kültür Köyünde  çeşitli yerel danslar, Khmer kültüründen bazı canlandırmalar (geleneksel Khmer evliliği gibi) izleyebilirsiniz. 
?Ülkenin para birimi Riel gibi gözükse de Dolar heryerde geçerli.

Önceki ve Sonraki Yazılar