Üniversite sınavlarında ilk 1000'e giren öğrencilerin üçte ikisi Boğaziçi Üniversitesi'ni tercih ediyor. Ders veren akademisyenler de mesleğin iyileri.

Her ne kadar bazıları elit, seçkin kelimelerine olumsuz anlam yüklemeye çalışarak değersizleştirmeye çalışsa da, Boğaziçi Üniversitesi ülkenin seçkin bir kurumu. Türkiye'nin her yanından işçi, köylü, esnaf, memur, işveren ailelerden gelen en yetenekli çocukların hem nitelikli eğitim aldığı, hem de kendisini geliştirme fırsatı bulduğu bir ortam.

2016'da Boğaziçi'nin büyük çoğunlukla seçtiği kişiyi atamamak için yasa değiştirilerek, aday bile olmayan birisi rektör olarak atandı.

İktidar 2021'e girerken bir adım daha ileri giderek, akademik yeterliği dahi tartışmalı AKP'li bir siyasetçiyi rektör olarak atadı.

Boğaziçi bu girişimi öğrenci, akademisyen ve mezunların protestosu ile karşıladı. Bu tür tepkilere karşı iyi polis kötü polis oyunları, polis gücü, gaz ve gözaltı, kutsalımıza saldırdılar, bunlar terörist benzeri yöntemleri kullanan iktidar, karşısında ne istediğini bilen barışçı ve kararlı bir topluluk buldu.

Atanmış rektörün tez ve söylemleri irdelenip ipliği pazara çıkarıldı. Medya gücüyle olayları çarpıtmaya çalışan bakan, parti lideri ve trollerin sosyal medya hesapları kısıtlandı. İktidar emrindeki memur ve akademisyenlerden, hazırda bekleyen provokatörlere, tetikçi medya ve mafyaya kadar her olanağı devreye soktu.

Boğaziçi, iktidarın suçlama ve iddialarına, rektörlüğe sırtını dönerek protesto eden akademisyenlerle, halk türkülerinden rap ve metale müzikle, danslarla, sloganlarla,  sanat sergileriyle, akademik çalışmalarla, basın ve sosyal medya ile yanıt verdi.

Türkiye'nin önde gelen eğitim kurumlarından destek gösterileri ve bildiriler yağdı. Dünyanın önde gelen üniversiteleri ile uluslararası kuruluşlardan baskı ve gözaltıları kınayan ve dayanışma gösteren açıklamalar geldi. Boğaziçi'ndeki durum uluslararası medyada geniş bir şekilde yer aldı. Türkiye'de yasak nedeniyle eylemlerin olmadığı hafta sonlarında New York'tan Atina'ya, Sidney'den Oslo'ya onlarca ülkeden gösterilerle destek verildi.

ABD ve BM açıklamalarının yanı sıra, Avrupa Konseyi sözcüsü iilişkileri düzeltme ve reform sözlerinizi böyle mi yerine getireceksiniz, diyen tweetler bile yazdı.

Sosyal medyada yazdığı için, atanmış rektörü protesto ettigi için öğrenciler gözaltına alınırken ve okulun bulunduğu iki ilçede Kovid bahanesiyle gösteriler yasaklanırken; öğrencileri tehdit eden akademisyenlere, tetikçilik yapan gazetelere, karşı gösteri yapan gruplara dokunulmaması hukuk sisteminin içler acısı durumunu bir kere daha ortaya koydu.

Boğaziçi, üniversitelerin özgür, özerk ve demokratik olmasını istiyor. Ancak bu sayede, üniversitelerin bilimsel ve kültürel gelişmelere, toplumsal değişimlere destek olabileceğini vurguluyor.